Polis Tahkikatları Daha da Derin Olmalı

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
22/07/2024


Hüseyin Ekmekci Hüseyin Ekmekci


POLİS TAHKİKATLARI DAHA DA DERİN OLMALI. RÜŞVET ALAN VARSA, VEREN DE VARDIR. YASADIŞI İŞLEM YAPAN VARSA, TALİMAT VEREN DE VARDIR. YARGICIN, “BUNU DA ARAŞTIRIN” DEMESİ, POLİSİN EKSİKLİĞİNİ ORTAYA KOYUYOR

YOLSUZLUKLARIN SEBEBİ BELLİDİR. KAMUDA SİYASETÇİ VE BÜROKRAT KALİTESİ ARTIK SORGULANMALI. ÇARE BELLİ. LİYAKAT. UCUBE ÜÇLÜ KARARNAME SİSTEMİ KALKMALI, KAMU HİZMETİ KOMİSYONU SINAVLARI İLE BÜROKRATLAR ATANMALI… ÜLKESİNİ SEVEN, BU ADIMI ATAR

Sizleri biraz geçmişe götüreyim. Başbakan İrsen Küçük, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Şerife Ünverdi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Aytaç Çaluda. Aynı bakanlık, yine UBP hükümeti, yine çalışma izinleri konusunda yaşanan yasa dışılık…

Çaluda daha sonra milletvekili oluyor, Ünverdi ise siyasetin dışında kalıyor. Ancak, biri bakan, diğeri de özel kalem olduğu dönemde yaşanan gayrıyasal çalışma izni işlemleri için mahkeme süreci devam ediyor. İkili aleyhine toplam 18 dava getiriliyor. Çaluda vekilken dokunulmazlığı kaldırılıp, yargılanıyor

(Çaluda ve Ünverdi bu işlemlerden kendi nam ve hesaplarına para almadılar. İki suçlama arasında fark var... Tek ortak yan, çalışma izni işlemlerini düzenlerken yasanın dışına çıkılması)

Evet, yanlış duymadınız… O dönem Cumhuriyet Meclisi tarafından dokunulmazlığı kaldırılan Milletvekili Aytaç Çaluda ve eski Bakanı Şerife Ünverdi “Yabancıların Çalışma İzni Yasası ve tüzüğüne aykırı hareket” suçu nedeniyle 18 davadan suçlu bulunup mahkûm edildi. 10 asgari ücret ceza ödedi

Aynı bakanlık… Oğuz Köse de özel kalem müdürü, suçları benzemese de, burada dikkat çekmek istediğim nokta, özel kalem müdürü değil, yaşananların benzerliği… Üzülerek görüyoruz ki, geçmişte benzer bir dava olmasına rağmen, ne siyaset akıllanmış, ne bürokrasi.

Bir diğer gerçek de, mahkemenin sadece “çalışma izinleri için yanlış talimat veren” özel kalem makamını tek başına sorumlu tutmaması. Çaluda, o dönem bakanı olan Şerife Ünverdi ile birlikte yargılandı. Bakan, görevi kötüye kullanmaktan aklansa da, para cezasından kurtulamadı

Daha iki gün önce bakan Gardiyanoğlu, “Köse benim talimatlarımı yerine getirir” temelli bir ifade kullandı. Mahkeme ise, rüşvet verenlerin sorgulanmasını ve mahkemeye bilgi verilmesini istese de, kamuda ihmali bulunanlarla ilgili bir soruşturma izni verdiğini duymadım

İki dava arasında benzerlik şu, siyasetin ve bürokrasinin çalışma izinleri konusundaki mevzuatı yok saymaları. Ancak, Oğuz Köse olayında çok ciddi maddi kazanımlar ve devletin ciddi maddi kayıpları var. Her detayı ile ele alınması ve incelenmesi gereken bir dava…

Burada polis ayağı eksik. Maalesef eksik. Yani hakimin mi emir vermesi gerekiyor? Rüşvet alan tutuklanırken, verenler nerede? Özel Kalem gibi, ita amiri olmayan, talimat verme yetkisi olmayan, imza yetkisi olmayan birisi tutuklanırken, geri kalan neden soruşturulmuyor?

Polise de bir sitemim var… Hakim mi emir vermeli, “rüşvet verenleri de araştırın” diye? Tamam, Köse ile ilgili bir şikayet var… Bir şikayet, beraberinde onlarca suçlama getirdi. Köse tutuklandı, kamudan uzaklaştırıldı… E? Bitti, tamamdır…?

Polis, dibine darı ekmek zorunda. Bakan Gardiyanoğlu, ifade vermeye hazır olduğunu söylüyor. Detaylı bir görüşmemizde, “aşağıdan bilgilerin kendisine eksik geldiği” noktasındaydı. Son açıklamasında ise, “Köse’ye sormak istediklerim var” diyerek, bunu açıkça ifade etti

Herkes, eteğindeki taşları dökmeye hazır olduğuna göre… Polis neden kapsamlı bir tahkikat peşinde değil? Hepimizde artık biliyoruz ki, işçi getirme üzerinden servet kazananlar var… Devletin verdiği yetkiden rüşvet isteyen bürokratlar var… ne bekleniyor?

Kamuda siyasetçi ve bürokrat kalitesi artık sorgulanır noktadadır. Çare bellidir. Liyakat. Bana göre yasal olmayan üçlü kararname ucube sistemi bir an önce terk edilmeli, yerine Kamu Hizmeti Komisyonu sınav sistemi kurulmalıdır. Aksi, yaşadığımız ne varsa, beş beterini yaşamaya devam edeceğiz

Polis için de söyleyeceklerim var. Tarihte bu kadar “şimdilik polis olayım da, sonra bakarız” mantığı olmamıştı. Polisler kamu sınavları ile polisi terk ediyor. Polisin tahkikat anlamında kendini geliştireceği alanlara ihtiyacımız var. Daha çok maaş, daha çok hizmet içi eğitim gibi…

Adaletin sağlanması için, mahkemenin polise emir vermesi, vermek zorunda kalması, “araştır da gel” demesi… Benim canımı acıtıyor. Polis Genel Müdürlüğü’nün canını acıtmıyor mu? Bu kaçıncı? Rüşveti alanı tut, veren umurunda değil… Emri yerine getireni tutukla, vereni araştırma… Nasıl olacak?

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS:
MANŞETLER

Tufan Erhürman’dan "bone üzerine bandana" kararına sert tepki: "Toplumu cepheleştirmeyeceğiz!"

HK KIBRIS

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, eğitimde yapılan "bone üzerine bandana" düzenlemesine sert tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Erhürman, kararın "laik eğitim ve özgürlükler üzerinden toplumda cepheleşme yaratacağını" belirterek, hükümeti "bu tür düzenlemeleri ilgili kesimlerle istişare etmeden hayata geçirmekle" eleştirdi.

HK Hüseyin Ekmekci

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.