Rahat edelim diye inşa edilen Güngör tesisi, işkenceye dönüştü
03/10/2022











Ali Baturay
Lefkoşa ve bölgesi halkı isyanlarda, herkes yine Güngür Katı Atık Depolama Tesisi’nde çıkan yangın nedeniyle Lefkoşa’ya yayılan dumandan şikâyetçi…
Yine Lefkoşa’yı bir yanık kokusu sardı…
Yine Lefkoşa üzerine yayılan duman ve koku nefes almayı zorlaştırıyor.
Yine diyorum çünkü ne ilktir bu ne de son olacak.
Daha önce de Güngör’deki çöpler yandı, yine benzer sorunlar yaşandı.
Ülkemiz adına utanç verici bir durum.
Bu ülkede hayatımızın eziyete dönüşmesi için her şey var.
Avrupa Birliği’nin katkılarıyla ülkemize 10 yıl önce kazandırılan Güngür Katı Atık Depolama Tesisi’ni, Dikmen Çöplüğü’ne benzettik.
Modern tesisi, Dikmen Çöplüğü gibi vahşi depolama sistemine çevirdik.
Az çekmemiştik Dikmen Çöplüğü’nden, Lefkoşa ve bölgesini canından bezdirmişti bu çöplük.
“Güngör Düzenli Katı Atık Depolama Tesisi” hizmete girince “artık bu işkence bitti” diye düşünmüştü birçok kişi.
Yetkililer, Güngör’e “çöplük” denmesine itiraz ediyordu, orası çöplük değil “Güngör Düzenli Katı Atık Depolama Tesisi” idi… Ancak onu da mahvetmeyi başardık…
Hesaplar tutmadı, Güngör’deki tesisin birinci hücresi 10 yıl kapasite öngörüsüyle yapılmış ama 6 yılda dolmuştu.
2018 yılında Avrupa Birliği 1,9 milyon Euro’luk yeni kaynak ayırdı ve hem çevre düzenlemesi yapıldı hem de ikinci hücre de hizmete girdi.
İkinci hücrenin de hizmete girmesiyle tesisin 2030 yılına kadar yeterli olacağı düşünülüyordu.
Öyle olmadı, 2021 yılında tesis yetersiz kaldı, vahşi depolama sistemine döndü ve çöpler ateşe verildi.
Hatırlayın, Kasım 2021’de çöplerin ateş almasıyla felaket bir durum ortaya çıkmıştı, aynen bugünkü gibi Lefkoşa ve bölgesi duman altında kalmıştı, her tarafı bir yanık kokusu sarmıştı, herkes isyan halindeydi.
Nüfusunu bilmeyen bir ülke, planlama mı yapılabilir? Yapılan planlama tutar mı?
Tabii ki hesap tutmadı ama hesap tutmadı diye tesisi bu kadar hor kullanmak, vahşi atık sistemine döndürmek mi lazımdı?
Bir çare düşünülemez miydi? Yapılmadı, orası da berbat edildi.
Tabii ki tesis, Dikmen Çöplüğüne benzetilince orada arka arkaya yangınlar çıktı ve bölge sıkça zehirlendi.
Halbuki bu tesis için neler neler söylenmişti? Tesis, geri dönüşüme katkı yapacaktı, çöpler değerlendirilecekti…
Buradaki çöpleri işlemek için uluslararası bazı şirketlerin tesise talip olduğu bile söylenmişti.
Nereden nereye geldik değil mi? Neler düşlendi ama Dikmen benzeri bir ilkelliğe dönüldü.
Üstelik, yaşanan sıkıntı nedeniyle daha ülkenin tüm çöpü buraya getirilemiyormuş, belediyelerin birçok bölgede çöp tepeleri oluştu… Yani çok taraflı bir mağduriyet…
Tesisin kısa sürede öngörülen kapasiteyi aşması, vahşi depolama sistemine geçilmesi ve burada yangınlar çıkması, Avrupa Birliği yetkililerinin de tepkisine neden oldu, artık bu tesise katkı yapmaktan vazgeçtiler. Avrupa Birliği yetkilileri, burasının düzeltilmesini şart koştu.
O günlerde Güngör tesisini istenilen düzeye getirmek için 6 milyon TL’ye gerek olduğu açıklanmıştı… Malum devlerimizde ıslah için para yok, ihale yöntemiyle çözeceklerdi bu işi.
Tabii bir de Güngör’le ilgili ihale vardı değil mi? İşte o “Atık Transfer İstasyonu Kurulumu ve Atıkların Taşınması” ihalesi de nasıl hazırlanmışsa hazırlanmış, fırsat eşitliği içermiyordu, dahası yerli yatırımcıyı dışlıyordu…
KKTC’den ihaleye katılacak firmalar için şartlar eşit değildi, adeta ihaleye katılma engeli vardı, sanki yurt dışından bir firmayı işaret eder gibiydi, adrese teslim yapılacaktı.
İhale iptal edildi, eylül ayı başında yeniden açıldı, yine örgütler tarafından yetersiz bulundu. Şartnamede ciddi eksiklikler ve boşluklar bulunduğu, geçmiş ihale için yapılan uyarıların dikkate alınmadığı belirtildi.
Ne var olan tesisi idare edebiliyoruz, ne de sorunsuz, şaibesiz ihale açabiliyoruz.
Rahat edelim diye inşa edilen bir tesis işte bu kadar işkenceye dönüşebilir… Bravo bize…
- Ağır cezalara rağmen kurallara uymamanın yolunu buluyor birçok kişi…
- Bu durum çok vahimdir, yolsuzluklara bakış bakımından endişe vericidir…
- Bu ülkede artık her şey yanlış gidiyor, fiyaskoların ardı arkası kesilmiyor…
- Bu tutuklama yasal olabilir ama vicdani değildir…
- Hemşireler için “İngilizce öğretemedik, İngilizceyi ortadan kaldıralım” mantığı…
- Maaş ödemek için borçlanan bir devlet, halkına nasıl güven versin?
- Bakanlık, denetimi çalışandan Beklemesin, kendi yapsın…
- Herkes suspus; ne bakan bir şey söylüyor ne Başbakan ne de marketçiler…
- Sinirli, tahammülsüz, saygısız, nezaketsiz insanlar çoğaldı…
- Turist gibi ülkeye geliyorlar, burada silahlanıp tetikçiye dönüşüyorlar…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





