
Rakamlar batağı gösteriyor
09/01/2023








Hüseyin Ekmekci
VATANDAŞIN BORÇLARI KATLANARAK BÜYÜYOR. BORÇLANMADAN GÜNÜ GEÇİRMEK MÜMKÜN DEĞİL. MAALESEF BU SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN YAPAYALNIZIZ
ÜLKEYİ YÖNETENLER İSE ANCA HAMASET; ANCA BOŞ VAAT; ANCA KOLTUK KAVGASI… RAKAMLAR BATAĞI GÖSTERİYOR
Kriz ortamından geçerken, vatandaşın elindeki tek argüman borçlanmak. Hangi işi yaparsanız yapın, hangi sektörde olursanız olun, bir umut, bu kötü günler geride kalacak ya. Borçlanan borçlanana. Zaten devletin kendi resmî rakamları da bu acı tabloyu önümüze koyuyor
İster hammadde için, ister araç parkını yenilemek için, ister geri kalan vergi, sigorta, ihtiyat sandığı borçlarını ödemek için, ister maaş açığını kapatmak işin, adına ne derseniz deyin, işletme sahiplerinin borçlanmadan başka çaresi de kalmıyor aslında
Durum, birey için de aynı. Dövizin TL karşısında dur durak bilmeden değer kazanması, yağmur gibi gelen zamlar, bitmeyen ihtiyaçlar, çocukların geleceği için atılması gereken adımlar derken, her ev, borçlanmak ve o borcu da bir şekilde ödemek zorunda
İşin bir de kredi kartları boyutu var. Bankalardan kredi kartı almak çok kolay. Anne alamıyorsa baba alıyor, baba alamıyorsa çocuk alıyor. Sonra da patlatana kadar harcamalar devam ediyor. Binlerce vatandaşın 10-20 bin TL arasında kredi kartı borcu bulunuyor
Merkez Bankası verileri ortada. Vatandaşların bireysel borçlanmaları 2021 Kasım ayında 12.3 milyar TL iken, bu borç şimdi 15.9 milyar TL. Bireysel borçlanmalar bir yılda 3.6 milyar civarında artmış durumda. Borç almadan bu krizden çıkmak ne mümkün?
Kurum borçlarında da durum farklı değil. Kurum/ şirket borçları Kasım 2021’de 32.1 milyar TL. Bu rakam bir yıllık dönemde yaklaşık 15 milyar TL artmış. Şimdi kurumların/ şirketlerin yani işletmelerin banka borcu toplam 47.9 milyar TL’ye ulaşmış. KKTC bütçesinden fazla
Kurumların 50, şahısların toplam kredi borcu 16 milyar TL civarı. Kabaca 65 milyar TL bankalara kurum ve şahıs borcu var. Bu borçların 12 milyar TL’si ise bir şekilde ya yapılandırılmış, ya da ödenemediği için yakın izlemeye alınmış, ülke ekonomisi için risk kapsamında
Aslında rakamlar ülkemizin içindeki durumu gösteriyor. Bu memleket 10-15 tane zenginden ibaret değil. Üretmek için, ayakta kalmak için, işletmeler, şirketler sürekli olarak borçlanmakta, bu faiz yükü ise KKTC piyasasında ciddi bir pahalılık olarak vatandaşa yansımakta
Bireylerin durumu, kurumların/ şirketlerin durumundan daha da kötü. Ayakta kalmak, karın tokluğu, çocuklarına daha iyi bir eğitim, başımı sokacak bir ev, ayağımı yerden kesecek bir araba derken, insanlar onlarca yıl banka taksitlerini ödemek için çalışıyor
En acısı da nedir biliyor musunuz? Yaşamayı seçtiğiniz toprak Parçası üzerinde hamaset var, kör milliyetçilik var, kan edebiyatı var, savaş çığırtkanlığı var ama inşam sevgisi yok. Hepimiz bizden kaynaklanmayan sorunlarla başbaşayız ve bu sorunları aşmak zorundayız
Vatandaş borç batağında, devlet borç batağında ve hizmet denen kavram bu topraklarda yok. Sağlık sistemi, eğitim sistemi dökülüyor, vatandaşlar vergisini ödediği her hizmeti yeniden alabilmek için ya borçlanıyor, ya yeniden ödemek zorunda kalıyor
Siyaset ise kendi dar çıkarlarından koparmıyor. Halen iktidar kavgası, halen dar siyasi çekişmeler, halen toplumsal değil, bireysel kaygılarla hareket eden kamu yöneticileri derken, vatandaş göç yollarını kurtuluş olarak görüyor, borç batağı ise giderek artıyor
- Yüksek vergi ödediğimiz alanlarda dahi çok kötü hizmet alıyoruz
- Sistemsizlik sistem oldu
- Belediye Harçlarına Yağmur Gibi Zam Yağıyor…
- Kemal Kılıçdaroğlu nezaketiyle geldi, nezaketiyle gitti
- Devlet hastanesinde 85 kişiye zulmediliyor
- Bu girdaptan çıkmanın tek yolu kaynak yaratmak
- Kendi Devletimizi Kurduk Ama, Belli Ki Birileri Semirsin Diye
- Ödedenen maaşla her ay 100 okul 150 çağdaş spor salonu yapabiliriz
- Polis ve savcılık siyasetin arka bahçesi olmamalı
- Rakam bilmeden ülke yönetiliyor
- TÜM YAZILARI için tıklayınız