Bir ülkede vergi sistemi, o ülke insanının çağdaşlığını da yansıtıyor. Kazanan vergisini öder, tüketen de tüketimin değerine göre az ya da çok vergi öder. Bizim ülkemizde ise adına dolaylı vergi sistemi denen bir ucûbe ile hepimiz resmen soyuluyoruz. Her hükümet de seyrediyor

Erkan Okandan; eski maliye bürokratı. Dürüstlüğüne kefilim. Bir süredir ısrar ve inatla, rakamlarla ülkedeki gerçekleri sıralıyor/ elbette tecrübeli bir bürokrat, deneyimli siyasetçi. Söyledikleri önemli, zira bu ülkede aynı kesime inanılmaz bir yüklenme ve fakirleştirme operasyonu sürüyor

Bir ülkede, dolaylı vergiler, gelir vergisini geçmişse, o ülke ahlaki olarak da çökmüş demektir. Topluma saygısı kalmayan Siyasetçiler tarafından yönetiliyor demektir. Vicdan öldü, insaf kalktı demektir. Maalesef toplum olarak geldiğimiz nokta budur

Rakamlara bir bakalım: Mesela 2021 yılında dolaylı vergi toplanan gelirin yüzde 56,5887’si. Peki kurumlardan, şahıslardan toplanan vergi ne? Yüzde 43,113. Denge, gelir vergisi lehine artması gerekirken, 2022’nin ilk dört ayında durum ne dersiniz? Dolaylı vergi yüzde 63,3. Bu rezalet değil de nedir?

Peki neden artıyor dolaylı vergi? Çok basit aslında. Enflasyon. Tükettiğimiz mal, ürün ve hizmetlerin fiyatı da bir yılda yüzde 80 arttı. Bu az bir şey değil. Devletin gelirleri artarken, vatandaş hızla fakirleşiyor. Aylık devlet geliri 1 milyar 200 milyon TL’ye yükselirken, vatandaşın adeta kanı emiliyor

Bu arada; gelir vergisinin bir bölümü kağıt üzerinde. Devlet sağ cebinden alıp, sol cebine koyuyor. Kamu çalışanından kesilen vergi. Dolayısı ile ortada sıcak bir para yok anlayacağınız. Peki bu rakam ne kadar? Nisan ayında 180 milyon TL gelir vergisi var; 60 milyon TL memurdan kesilen hayali para

Kamu, Nisan 2022’de personel gideri olarak 350 milyon 462 bin 755 TL ödedi. Bunla bitmiyor tabii… Cari giderler de var… Yani emekli maaşı, ikramiye, kıdem tazminatı, BRT, Engelli maaşları, sosyal yardım, şehit aileleri ödeneği, burslar gibi ödemeler ise 367 milyon 475 bin 441 TL

Ortaya çıkan yaklaşık 720 milyon TL maaş ve cari giderlere, devletin her ay ödemesi gereken enerji ve yakıt gideri, izah ikram, belediyeler aktarılan katkı da eklenirse, rakam 850 milyon TL’ye ulaşıyor. Yüksek giderli bu devlet, maalesef gelir vergisini artırmadığı için, dolaylı vergilere yükleniyor

Ödediğimiz KDV, enerji tüketimindeki ek vergi, iletişim harcamalarına ek vergiler, internet tüketimindeki ek vergiler, araç kullanmak için ödediğimiz türlü vergi kısacası hayatımızı devam ettirmek için mecburi harcamalarımız dolaylı vergilerle dolu

Normal ülkelerde, gelir vergisi, kurumlar vergisi ve şahıs gelir vergileri ile birleşince, ortaya bir refah alanı çıkıyor. Oysa bizim ülkemizde, adeta bir “mandra” düzeni kurularak, mecburen süt veren inek gibi, herkes sağılıyor. Esas vergi toplanması gereken alanlar ise adeta vergi kaçırma cennetine dönüyor

Bu arada; geçtiğimiz ay büyük tartışmalara neden olan, elektrik faturalarındaki Yakıt Değişim Ücreti, yürürlükten kalkmadı. Solar kullanan da, kullanmayan da “yakıt tüketir” gibi ücret ödemeye devam edecek. Adeta hükümeti bozan o uygulama aynen devam edecek

Ve Koop Süt. Piyasa ucuz kalsın diye kurulan devlet kurumu; en Pahalı süt ve süt ürünlerini üretiyor. Neden? Yönetilmiyor da ondan. Yönetenler üzerinden para kazanma derdinde de ondan. Aylardır gündeme getirmeye çalışıyorum, maalesef sorumlular seyretmekle meşgul

Koca kurumu yediler, bitirdiler. Üzerinde sekiyorlar. Posasını çıkardılar. Kooperatif Merkez Bankası yönetim kurulu ne işe yarar? Ne demek o tarafa dönüp bakmamak? Kamu kurumu burası sonuçta. Kooperatifçiler, Koop- Sen neden seyrediyor? İnsan gerçekten anlamakta zorlanıyorum