Rum Hükümetinin, Kıbrıslı Türkleri yargılama adımlarını yalnızca izleyecek misiniz?

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
03/05/2025


Ali Baturay Ali Baturay


Ortadaki sorunları “ciddiye almamak” gibi bir lüksümüz var sanki. Ancak öyle oluyor, bu ülkenin yöneticileri, bağıra bağıra gelen sorunları önemsemiyor, ciddiye almıyor.

   Hiçbir şeyi umursamadıkları gibi, bu ülkenin en önemli sorunu ve Kıbrıs sorununun en önemli parçası olan “mülkiyet sorununu” da umursamıyorlar.

   Rum Hükümeti, Türk tarafının umursamazlığını ve atılan yanlış adımları fırsat bilip, bir süreden beridir siyasi silah olarak kullanıyor.

   Rum Hükümeti, önce müteahhitler ve emlakçılara yönelik tutuklamalar başlattı, ardından müteahhitlerin bazı ülkelere girişlerini engelledi, şimdi ise Türk tarafını şok eden bir adım daha attı.

   Yargılamaların artık eşdeğer mal sahiplerini, yani vatandaşları da kapsayacağı iddiaları var. Hatta iddiadan öte ortada belgeler dolaşıyor, isimler bile belli.

  Aralarında KKTC vatandaşlarının da bulunduğu 13 kişiye suçlamalar getirtildiği belirtiliyor.

    Verilen bilgiye göre, bunlardan 4’ü eşdeğer mal sahibi kişiler, 4’ü Türk vatandaşı eşdeğer malı satın alıp üzerine inşaatı yapanlar, 5’i de yurt dışından gelip ev satın alan kişiler…

    Rum makamların tebligat yöntemini değiştirerek elektronik tebligat uygulamasına geçtikleri belirtiliyor. Daha geniş bir kesimin hızlı ve doğrudan yargı sürecine dahil edilmesini kolaylaştırmak için bu yola başvurulmuş. Tehdit artıyor, durum çok kötü yani…

     Rum Lider Nikos Hristodulidis, göreve geldiğinden beridir Kıbrıslı Türkleri rahatsız edici kararlar alıyor. Kıbrıslı Türklere yönelik hazırlandığı söylenen önlemler paketinin yalan çıkması bir yana, tam tersine sistematik bir saldırıya geçti.

     Hristodulidis’in çözüm istemeyen bir fanatik olduğunu, 2017’de Crans Montana sürecine dinamit koyanların başında geldiğini biliyoruz.

     Şimdi de “hukuk mücadelesi” adı altında, hukuku siyasete alet ederek, Kıbrıslı Türkleri rahatsız ediyor. Hem Kuzey Kıbrıs ekonomisini çökertmek hem de halkı huzursuz etmek istiyor.

    Ancak iyi niyetli olmayan bu kişiye bu kozları yine biz veriyoruz. Ne siyasi ne de hukuki mücadele varız. Gündemimiz bunlar değil ki… Alakasız işlerle uğraşıyoruz. Dünya kamuoyuna Rum tarafının çözüm istemeyen taraf olduğunu göstereceğimize tam tersine Hristodulidis’in önünü açıyoruz.

    Ne yaptık? BM parametrelerinden, dolayısıyla da çözüm çabalarından uzaklaştık, çözümsüzlüğü yeğledik, BM nezdinde ve uluslararası alanda kabul görmeyecek “yeni çözüm formülü” diye sözde yeni bir yola saptık. Üstüne üstlük Taşınmaz Mal Komisyonu’nu çalışamaz hale soktuk… Uğradığımız hiçbir haksızlığa karşı doğru adımlarla mücadele edemiyoruz.

     Dahası yaklaşık bir yıl önce durduğumuz yerde kendi kendimizin ayağına kurşun sıktık. Kuzey Kıbrıs’taki inşaat sektörünü, yabancıların buralardan konut satın alışını kendi aleyhimize olacak şekilde tartışmaya başladık, Türkiye havuz medyası da meseleyi akıl almaz bir şekilde abarttı, farklı yerlere çekti.  

    Yığınla yalan haber çıktı, üstüne üstlük bu ülkenin yöneticileri gitti o medyaya alet oldu, ağızlarından çıkanı kulakları duymayan bu sözde ülke yöneticileri kendi ülkesini karalayan acayip konuşmalar yaptı. En sonunda da hükümetimiz sektörle ilgili öyle yanlış bir yasa yaptı ki sektör durdu. Sektörle ilgili düzenleme yapılmasını isteyen muhalefet ve sivil toplum örgütleri bile bu yasaya karşı çıktı, “bizim dediğimiz bu değil, sektörü batıracaksınız” diye uyarı yaptı ama dinlemediler…

    Biz kendi kendimize çıkardığımız kriz nedeniyle de zaten kötü niyetli olan Hristodulidis’e malzeme vermiş olduk. Rum lider bu durumu fazlasıyla kullandı, başlattığı tutuklamalar, kara listeye aldığı isimlerle en büyük darbeyi vurdu. Şimdi de siyasete alet ettiği hukuk yoluyla vatandaşları bile tehdit eder duruma geldi.  

   Türkiye ve KKTC vatandaşı olan İsrail kökenli, 74 yaşındaki iş insanı Simon Aykut, Güney Kıbrıs’ta tutuklandı. KKTC Hükümeti bu konuda Simon Aykut’u resmen yalnız bıraktı. Simon Aykut’a sahip çıkmak, girişimler yapmak, bu olayı gündemde tutmak, ortalığı velveleye vermek gerekirken, yine umursamadılar. Üstelik Simon Aykut’la birlikte emlak alım satımına karıştığı iddia edilen birkaç yabancı uyruklu kişi daha tutuklandı, bizim taraftan yine çıt çıkmadı.

    Rumların engellemesi nedeniyle bir müteahhidimiz Dubai’ye, bir diğeri Rusya’ya giremedi, hükümetimiz yine sessiz, umursamaz. Tüm bunlar olurken KKTC Hükümeti “orta eğitimde başörtüsü” meselesiyle uğraşıyordu. Vizyon bu, vizyon bu kadar çünkü…

   Geldiğimiz noktaya bakın, şimdi eşdeğer mal tutan, satan, satın alan bireyleri da yargılayacağını açıklıyor Rum Hükümeti.

   Hayati bir sorunu böyle ciddiye almaz, hiçbir girişim yapmazsanız işte böyle olur.

   Dünya gerçeklerine ters işler yapar, anlamsız hayaller kurar, sorunlarla ilgilenmezseniz işte böyle durumlara düşeriz.

    Rum Hükümeti, Kıbrıs sorununun devam ediyor oluşunu dikkate almadan, insan haklarını da ihlal eder bir tarzda “mülkiyet problemini” istismar edip Kıbrıslı Türklerin üzerine geliyor ama ülkemiz yöneticileri bildik hamaset ifadelerinin yer aldığı, sıradan bir basın açıklamasıyla görevini yaptığını zannediyor.

     1974 sonrası Rum malı tutanlara “korkma bu mal senindir” diye yalan söylendi, bu yalan üstünden bir düzen, dünya kuruldu buralarda, son yıllarda da “Her yere inşaat yapın korkmayın, hatta imar planlarını emirnameleri bile dikkate almayın” denilerek, böyle ciddi bir konuyu ne kadar ciddiye almadığımızı, hatta karikatürize ettiğimizi gördük. Şimdi ise bu zihniyetten doğan karmaşanın içinden çıkamıyoruz. Hem uluslararası hukuka hem de yerel hukuka ters vaatlerde bulunuyorlar. Keşke nara attığınız, caka sattığınız kadar sorunlarla da ilgilenseydiniz.

    Halen en üst düzeyde bir kriz masası, bir eylem planı yapma zamanı gelmedi mi? Bir eylem planı belirlemek için daha ne olmasını bekliyorsunuz?  

 

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS: ali baturay
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.