Rum ve destekçilerinin hedefi ENOSİS’i tamamlamaktır

ads ads ads ads
04/12/2016

ads

Orhan Aydeniz Orhan Aydeniz


Müzakerelerde basında belirtilen Rum taleplerinin kabul edilmesi durumunda, adanın Yunanistan’a bağlanmasının yani ENOSİS’in önü açılacaktır.

KKTC’de güneydeki yönetime katılmamızı şiddetle savunanlar, artık kendileri gibi düşünmeyen ve hatalı olduklarını belirtenleri barış ve çözüm düşmanlığı ile yaftalayıp susturmak yerine, sakin bir şekilde düşünerek gerçekleri anlamaya çalışmalı.

Güneydeki yönetim, 1960 iki toplumlu Kıbrıs cumhuriyeti olmayıp, Girit, Rodos, Ege adaları gibi Yunanistan’a bağlıdır.

Enosis’in resmen ilan edilmesi durumunda, Kıbrıs Rumlarının, Yunan Meclisinde temsil edilmeleri dışında başka bir değişiklik olmayacak.

Halen güneyde ulusal günlerde ve törenlerde, sokaklar Yunan bayrakları ile donatılmaktadır. Resmi devlet kuruluşlarında da göndere Yunan bayrakları çekilmektedir.

1960 Kıbrıs cumhuriyetinin resmi dilinin Türkçe, Rumca, İng. olmasına karşın, halen güneydeki yönetimin resmi dili Yunancadır. Leymosun’da yaşayan Türklere ise Kıbrıs cumhuriyeti anayasasına göre hakları olan ana dillerinde eğitim olanağı verilmiyor.

Yunanistan ve başka ülkelerden Yunan kökenliler güneye yerleşebilmekte ve iş kurabilmektedir. Dış ilişkilerde, savunmada ve uluslar arası toplantılarda, güneydeki yönetimin Yunanistan’la birlikte hareket ettiği de inkar edilemeyen bir gerçektir.

Özetle güneydeki yönetim 1963’ten sonra ve özellikle Avrupa Birliğine üye olduktan sonra ilan edilmemekle beraber, Anavatanı Yunanistan ile birleşmiş ve ENOSİS ideali kısmen gerçekleşmiştir. Zaten o zamanın Yunan başkanı Simitis güney Kıbrıs’ın AB ‘ye üye alınması ile, ENOSİS’ ideallerinin gerçekleştiğini açıklamıştı.

Halen görüşmelerde serbest dolaşım, yerleşim, mülk edinme, iş yapma özgürlüğü, tek egemenlik, mülkte ilk tercih hakkının eski sahiplerine tanınması, yönetimde Rum çoğunluğun başat olması, Türk nüfusunun ¼ oranda ve ilelebet azınlık olarak sınırlandırılması, Rum’lara kuzeye yerleşme hakkı tanınması, Karpaz ve Güzelyurt’un özel statü safsatası ile elimizden alınması, topraklarımızın yaklaşık %8’inin iadesi, güneydeki Türk arazileri ile kuzeyde Çöl tanımına giren Mesarya’daki eski Rum arazilerinin değer yerine yüzölçümü olarak dikkate alınıp değerlendirilmesi, duygusal nedenlerle Rumlara mülk iadesinin kabulü gibi ödünlerin verilmesi durumunda, kısa bir zaman sonra adada Türk varlığı sıfırla çarpılacak.

Mülk konusunda Rum’un istediği ödünlerin verilmesi durumunda, Filistin’deki Araplara yapıldığı gibi cazip fiyatlar teklif edilerek topraklarımız elimizden alınacak, adanın kuzey kısmı Türklerin kontrolünden çıkacak, iki bölgelilik lafta kalacak, Rum’un ekonomik baskıları sonucu halkımız arasında işsizlik olağanüstü artacak, göçler sonucu nüfusumuz daha da azalacak, Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde olduğu gibi olası anlaşmada leyhimize olan maddelerin uygulanması yine engellenecek ve bir süre sonra devlette pasif duruma düşürüleceğiz.

Zaten dili, dini, ulusal kimliği tamamen farklı iki halkın hazır iki ayrı bölgede huzur ve barış içinde yaşarken, yeniden bir araya getirilmek istenmesi, iyi niyetli bir seçenek olmayıp amaç ENOSİS’in önünü açmaktır.

Henüz çok geç olmadan ve geri dönüşümsüz felakete sürüklenmeden, artık Türk tarafı olarak gerçekleri görmemiz ve adım adım sessizce Megalo ideanın bir maddesi olan Kıbrıs’ın kuzeyinin de Yunanistan’a bağlanması anlamında olan ENOSİS’in gerçekleştirilmekte olduğunu görmeliyiz.

Özellikle her koşulda Rum ile birleşmemizi ve aksi halde yok olacağımızı savunanlar, ENOSİS’in tamamlanmasına çalışıldığını anlamaları gerekir.

04/12/2016 15:48
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: orhan aydeniz
MANŞETLER

HK Orhan Aydeniz

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.