Rum Yönetimi, her alanda Kıbrıs Türkü’nü Türkiye’ye doğru itiyor
21/05/2025











Hüseyin Ekmekci
CEBİMDEKİ KİMLİK NEDENİYLE; EVLATLARIMDAN DA EŞİMDEN DE UTANIYORUM; MAHCUP OLUYORUM… ZORUNLU İŞ SEYAHATLERİ DIŞINDA DA “VAY, SEN NE RAHAT GEZEN, E BİZ?” DUYGUSUNU İÇLERİNDEN GEÇİRMEMELERİ İÇİN GÜNEYDEKİ HAVAALANLARINI KULLANMIYORUM
RUM YÖNETİMİ, HER ALANDA KIBRIS TÜRKÜ’NÜ TÜRKİYE’YE DOĞRU İTİYOR. GASP ETTİĞİ KIBRIS CUMHURİYETİ VE TÜM HAKLARINI TEPE TEPE KULLANIYOR… KİMLİK OLAYINDA DA YAŞANAN BUDUR… BUNU AYRILIKÇI DUYGULARLA DEĞİL, PRATİKTE YAŞAYAN BİR BABA OLARAK SÖYLÜYORUM…
Hayatım barış ve çözüm mücadelesinin içerisinde geçti. Çok anlatmayı sevmem ama, bu uğurda mesleki bedel de ödedim, hiç de pişman değilim. 17 yaşında başladığım meslek hayatımda bir kez bile, Kıbrıslılık kimliğinden de geri adım atmadım
Son dönemlerde, “arı Kıbrıslılar” gibi bir tartışmanın da yapıldığını görmek, sanırım sosyolojik bir tartışmayı da gerektiriyor. Kimliği giderek erozyona uğrayan, giderek azalan bir toplum; kendisini koruma içgüdüsü ile davranıyor olabilir… Ama bu bizi ırkçı yapmamalı…
Çok zor günlerden geçiyoruz. Her gün yeni bir karar ya da davranışla yavaş yavaş yalnızlaştırılmaya devam ediyoruz. Rum yönetimi, maalesef savaşla başaramadığını, müzakere masasında alamadığını, Rum hukuk sistemini kullanarak alıyor…
Emlak sektörü üzerinden başlayan cadı avı, şu anda en dibe kadar indirilmek isteniyor. Büyük mal alan, üzerine inşaat yapanlarla başlayan süreç, şu anda “kendisine miras kalan malı sattı” diye devam ediyor. Yeter ki bir Rum şikayetçi olsun…
Kilise, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkisini kırmak için tüm gücüyle harekete geçti. “Kuzeyde kalan malını satmak mı istiyorsun? Bana getir koçanını… Al paranı git…” propagandasına başladı bile. Sınırsız kaynağı ile… Sen de Taşınmaz Mal Komisyonu’na para ara, dur… Yarın kapandığında da ağlarsın
Bu gündem içerisinde, bir de “kimlik” kavgası yapıyoruz. Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği, benim bu topraklarda yedi ceddi ile kalan, mücadele eden herkes gibi hakkım. 1960’da, nenelerim, dedelerim, annem babam, tüm sülalem bu kimliği alanlar arasında… Babam Larnakalı, anam Gonedralı…
Haliyle benim cebimde de var; ama ben eşim ve evlatlarımdan utanıyorum. Senede bir kez programlı Londra Turizm Fuarı iş seyehati, belki bir kez de müzakereler dışında asla kullanmıyorum. Hele, arkadaşlarımla Avrupa’ya seyehat planı hiç yapmıyorum, çocuklarım, eşim yerinmesin diye…
Eşimin babası Mersinli… Annesi has be has Samanbahça çocuğu… Kayınbabamla kayınvalidem, 1974 öncesi evlenerek, 1975’de de kesin dönüş yaparak Lefkoşa’ya yerleştiler. Kayınvalidemin tek erkek kardeşi Mustafa Aksın da, nöbet yerinde vurularak öldürülen, 17 yaşında şehit olan bir Kıbrıslı Türk
Kısacası, eşim de en az benim kadar Kıbrıslı Türk. Ne kayınvalideme, ne de eşime Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik kartı alamadık. Ben çok açıkgöz görünüyor muyum bilmem, bir kez Rum, bir kez de Türk kimlik kartı simsarına para da kaptırdım. “Ben bu işi çözerim” diyene güvendiğimiz için…
Günün sonunda, kendimin çok rahat aldığı kimlik kartını, eşime alamadık. Haliyle çocuklarım da kimlik sahibi değil. Evde, 3 tane kapı gibi Türkiye Cumhuriyeti pasaportu var. Türkiye dışındaki seyahatlerimizi vize ile çözmeye çalışıyoruz…
Ben artık kimlik peşinde koşmayı da bıraktım açıkçası… Hele bir kez, oğlum 6 yaşındayken, çok istediği Mc Donalds’a gitmek için yaya, sınır kapısından “bilmem hangi evrak yanımızda” yok diye (sanırım evlilik belgesiydi) dönmemizi hayatım boyunca unutmayacağım…
Görüşmediğim makam, meramımı anlatmadığım Rum yetkili de kalmadı… Röportaj için gittiğim Anastasiadis ve Hristodulidis (O zaman sözcüydü…) de dahil… Annesinin eşimi Türkiye’de doğurması dışında başka da bir gerekçe yok. Kayınvalidemi de annesi Mersin’de doğurmuş…
Kimlik işi öyle karmaşık bir hal aldı ki; Kuzeyde neredeyse büyük bir ayrım var. Hristodulidis’e, “Bana ısrarla git sorununu Türkiye kimliği ve pasaportu ile çöz diyorsun ama biz burada çözüm ve kardeşlikten bahsediyoruz. Bu tezat değil mi?” diye sormuştum… Tam da o noktadayız
Rum yönetimi, her alanda Kıbrıs Türkü’nü Türkiye’ye doğru itiyor. Gasp ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti ve tüm haklarını tepe tepe kullanıyor. Hukuki olarak da hiçbir hakkını arayamıyorsun, mahkemeler kararları süresiz erteliyor…
Bu da yetmezmiş gibi, kimin ne yaşadığını bilmeden birileri de “arı Kıbrıslı” politikası yapacak… Ben, babası Kıbrıslı, annesi ise karma evlilikten doğan çocuklarıma kimlik alamayacağım, üstüne de birilerine Kıbrıslılığımı anlatmaya çalışacağım… Hukuken hakkım olanı, siyasi gerekçelerle alamıyorum.
Hadi çıkın bu işin içinden? Benim evlatlarım seyahat ederken, eğitim alırken, Kıbrıslı mı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı mi? KKTC işine hiç girmeyeceğim, zira cebimizdeki kimlik, uluslararası alanda sadece Türkiye’ye seyahat ederken bir işe yarıyor…
Tablo bu diye, bir gün bile barış ve çözümden ümidimi kesmedim. Yurduma küsmedim. Evlatlarımı da bu yönde yetiştirdim… tek bir gün dahi düşmanlık aşılamadım, her başarısız kimlik girişiminin ardından, tekrar ve tekrar insan ve yurt sevgisini anlattım… Belki bir gün… Hak ettiklerini alacaklar… Bu toprak parçası, eşime de çocuklarıma da borçlu…
Kısacası, Rum yönetimi, AKEL hükümeti döneminde başka, Anastasiadis- Hristodulidis yönetimlerinde ise başka kararlarla süreci kilitledi. Eşim için son söylenen, “Bakanlar Kurulu listesinde” idi, bu yöntemle de vatandaşlık verilmiyor artık. Rus satın alabiliyor, annesi Kıbrıslı eşim, babası tam, annesi “yarım” Kıbrıslı çocuklarım alamıyor. Bir çok insan gibi… Zira, karar keyfi ve siyasi. İnsan haklarına da aykırı…
- Kaçak iş gücü aldı başını yürüdü
- Devlet halk için mi var yoksa iktidarda kalma aracı mı?
- 15’inci yaşın Kutlu olsun HABER KIBRIS…
- Devletin arazisi şahıslara geçerken, altında tüm kabinenin imzası var…
- Devlet okullarına olan güven çöktü
- “Ben bu toprağın çocuğuyum” diyen herkes üzgün, kırgın ve yalnız…
- Para istemeyen basit çözümlerle trafik daha çekilir bir hale getirilebilir
- AİHM çıkış yolunu gösterdi de biz ne yapacağız?
- Biraz da vicdan sevgili hükümetimiz...
- Dipkarpaz'dan Yeşilırmak'a çevre bilinci... "Yeşil Okullar Projesi" dalga dalga yayılıyor...
- TÜM YAZILARI için tıklayınız






