Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve sendika arasında kalan vatandaşın suçu nedir?
04/05/2021
Ali Baturay
Hekimlerin eylemiyle ilgili her gün çok sayıda telefon alıyoruz…
Televizyon programımızda hangi konuyu konuşursak konuşalım, sosyal medya üzerinden programı izleyenler buraya sağlık eylemiyle ilgili yorumlar yapıyor, sorular soruyor.
Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası’nın (TIP-İŞ) sağlık ocaklarında ve hastanelerin polikliniklerinde acil durumlar dışında devam eden eylemi nedeniyle vatandaşlar mağdur oluyor ama en büyük tepki “çocukların aşı olamamasıyla” ilgili.
Bu konuda vatandaşlar çok öfkeli, çünkü aşılar artık eskisi gibi eczanelerden alınamıyor, devlet hastanelerinden alınması gerekiyor ama eylem nedeniyle bu mümkün olmuyor.
Yani paranız olsa da aşı satın alamıyorsunuz, tabii işin içinde çocuk/bebek ve onun sağlığı için aşı olunca aileler çok tepkili oluyor, doğal olarak hoşgörü göstermiyor.
Bu nedenle vatandaşlar hekimlerle, hemşirelerle tartışıyor, hoş olmayan şeyler yaşanıyor.
Sağlık çalışanlarının ciddi sorunları var ve bir türlü Sağlık Bakanlığı’ndan dolayısıyla hükümetten bekledikleri ilgiyi göremiyorlar.
Lâfa gelince pandemi döneminin en fazla özveri gösteren kesiminin hekimler olduğunu söyleyip onlara teşekkür eden ülke yöneticileri, sorunlara çare bulmuyor.
Sağlık Bakanı, sorunları bildiğini ve çözmek için uğraştığını söylüyor ama sonuç yok.
Sağlık Bakanı, aynı zamanda Maliye Bakanını işaret ediyor, oradan kaynak ayrılması gerektiğini bazen imayla bazen açık açık söylüyor.
Hükümet edenler, bazı sorunların uzun yıllardır yaşandığını, neden bugün bunlar için eylem yapıldığını ve bunun siyasi olduğunu belirtiyor.
Uzun yıllardır yaşanıyorsa, yani bu sorunlar yaşanmaya devam mı etsin, hekimler de sesini çıkarmasın mı istiyorlar?
Uzun yılların sorunları, bu pandemi döneminde patlama noktasına gelmiş olamaz mı?
Uzun yıllardır devem eden sorunlar da olsa, bu dönemde bu sorunlara çare bulmak şarttır.
Hiçbir şeyden tasarruf etmeyen hükümetin, pendemi döneminde sağlıktan tasarruf etmek istemesi anlaşılır değildir.
Böyle bir dönemde tasarrufu, görev başındaki sağlık çalışanlarının yemeğinden keserek yapmak, bu özverili kesimin şevkini bozmaktadır.
Hekimler, yıllardır geçici statüde çalıştırılıp, siyasilerin keyfi uygulamalarına maruz kalmaktan bıktı.
Görev yerlerinin ve tanımlarının belli olmasını, iş güvenceleri için kadroya alınmayı ve toplu iş sözleşmesi imzalanmasını istiyorlar.
Hekim kadrosu münhallerinin ilan edilmesini, nöbet ücretlerinin yasal mevzuata uygun şekilde ödenmesini, sağlık hizmetlerinin devamlılığı için görev yerinden ayrılamayan kamu sağlık çalışanlarının yemek ihtiyaçlarının karşılanmasını istediklerini söylüyorlar. Tabii sistem içindeki eksikliklerin, aksaklıkların tamamlanmasını, ortadaki birçok sorunun çözülmesini de…
Sağlık Bakanlığı artık ağırlığını koymalı, sorunları çözmelidir…
Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve sendika arasında kalan vatandaşın suçu nedir?
Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ya da hükümet, kılını kıpırdatmıyor, tepkiler sendikaya yöneliyor, “insan sağlığı üzerinden pazarlık yapıyor” diye.
Sağlık Bakanı, Maliye Bakanı ya da azınlık hükümeti, “nasıl olsa tepkiler sendikaya yönelecek” diyerek sesini çıkarmıyorsa yanlış yapıyor.
Burada en masum ve haklı taraf vatandaştır, siz görevinizi yapmayacaksınız, sorunları çözeceğinize bir inatlaşma başlatacaksınız, çocuklar/ bebekler de aşı olamayacak.
Hangi anne- baba buna tepki göstermez, hangi anne- baba çocuğunun sağlığının riske girmesini ister?
Başka mağduriyetler de var ama “çocuklara aşı yapılmaması” çok tepki görüyor.
Vatandaşlar neden böyle bir kavganın ortasında kalsın?
Biliyorum, eylemler, grevler mağduriyet yaratırsa etkili olur, bir amaç da budur ama işin içinde insan sağlığı var, işin içinde çocukların sağlığı var...
Mesele sağlıktır, başka bir şeye benzemez.
Tüm tarafların bunu iyice kavraması gerekmektedir…
Ülkeyi yönetmeye talip olanlar, sorunlara gözlerini yummamalıdır, sorunları çözeceklerine mağdur olanlarla zıtlaşmamalı, inatlaşmamalı, hele de onları toplumun gözünde suçlu gibi göstermeye kalkışmamalıdır, bu tehlikeli oyuna bir an önce son vermelidir.
Hiçbir işi düzgün yapmıyorsunuz, hiç olmazsa sağlıkla ilgili sorunları çözün...
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız