Saner’in dev Türk bayrağı altında Özgürgün’den destek fotoğrafı, tam bir ucuz siyaset
28/09/2021
Ali Baturay
Bu ülkede yıllarca birçok siyasi, gerçek anlamda ülkeyi yönetmek, icraatlar yapmak, reformlara imza atmak yerine toplumu tavlamaya yönelik ucuz politikalara, popülizme yöneldi.
Amaç hizmet etmek değil de koltuğunu koruma, kendi camiasına menfaat dağıtıp, bir sonraki seçimi kazanma olunca tabii ki ortaya doğru dürüst bir şey çıkmıyor, ülke ve ülke insanı bir kısır döngünün içinde savrulup duruyor…
Hizmet etmek dedimse bunu rutin işler için söylemiyorum, reformlar yapıp başta kronik sorunlarımızı çözmek ve ülkeyi, ülke insanını daha iyi yerlere ulaştırmak, bunu kastediyorum.
Gerçi şu andaki azınlık hükümeti rutin işleri yapmaktan bile aciz durumda…
Neden hiçbir alanda reform yapamıyoruz? Çünkü reformların başta can acıtacağını, bazı kesimlerin konforunun bozulacağını herkes biliyor.
Siyasetçi, topluma, “Başta bazı özverilerde bulunmamız gerekecek ama daha sonra hep birlikte düzlüğe çıkacağız, daha refah günlere ulaşacağız” diyerek ikna edemiyor, ya da toplumu reformlara inandıramıyor.
Ne yapıyorlar? Tabii ki dokunulması gereken hiçbir yere dokunamıyor, sorunlara çare bulamıyor, durumu idare etmeye çalışıyorlar.
Halk da söylenip duruyor ama çoğunluğu kendi çıkarını düşündüğünden, konforunun bozulmasını istemediğinden, popülist siyasetçiyi, ucuz politikaya yöneleni seçiyor. Göreve gelenlere de doğru dürüst iş yapsın diye baskı unsuru olmuyorlar…
Böyle olunca da birçok siyasetçi ucuz politikayı abartabildiğince abartıyor…
Başbakan Ersan Saner’in eski UBP Başkanlarından ve eski Başbakanlardan Hüseyin Özgürgün’ü İstanbul’da ziyaret etmesi, birlikte dev bir Türk bayrağı altında fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşmaları, bir iflasın göstergesidir.
Hem Ersan Saner’in hem de UBP’nin iflasının fotoğrafı… Hüseyin Özgürgün, bir zamanlar UBP için özel birisi olabilir… UBP’liler Özgürgün’ün iyi başkanlık yaptığını düşünebilir, yine UBP’lilere göre Hüseyin Bey, iyi bir başbakan olarak da görülebilir ama onlar geride kaldı.
Hüseyin Özgürgün, milletvekili maaşı ile elde edemeyeceği bir gelire ulaştı, banka hesabına yatırılan büyük büyük paralarla ilgili tatmin edici izahat yapamadı, Başsavcılık hakkında bazı bulgulara ulaştı, mecliste dokunulmazlığı kaldırıldı.
Bunun üzerine Özgürgün, İstanbul’a yerleşti… İki yıldır ne ülkeye geliyor ne de meclise ama milletvekili maaşını almaya devam ediyor. Maaşını alıp işe gitmiyor, tatil hayatı yaşıyor yani…
Mesela işine gitmeden maaşını alabilen bir emekçi var mı özel sektörde? Herhangi bir emekçiye böyle bir fırsat tanınır mı? Tanınmaz ama hiçbir emekçi de böyle bir talepte bulunmaz.
Ancak UBP’nin başkanlığını üstlenmiş, bu ülkede başbakanlık yapmış, halen milletvekili Hüseyin Özgürgün’e böyle bir ayrıcalık tanınıyor.
Özgürgün, istifasını veriyor ki bu istifa gerçek değil aslında arkadaşlarını sınayan bir blöftü… Onlar da bu blöfü yedi… UBP milletvekilleri kendilerine güvenleri olmadığı için ve bazı başka hesaplar nedeniyle yanlarına DP’li, YDP’li vekilleri de alıp, çoğunluğu sağlayıp Özgürgün’ün istifasını kabul etmediler…
Bu da yetmezmiş gibi bazı adaylar, Özgürgün’ün desteğini almak için uğraş veriyor… Özgürgün’ün hakkındaki iddialar, Başsavcılığın bulguları bir yana, maaşını alıp işe gelmeyen kötü örnek bir siyasetçi kahramana dönüştürüldü… Kıbrıs’a gelip UBP’yi kurtarmasından falan söz ediliyor…
Özgürgün gelecek ve hem UBP’yi hem KKTC’yi kurtaracak ha? Vay KKTC’nin ve bu halkın haline!
Gerçekten akıl alır gibi değil… Başbakan Ersan Saner, gidiyor, İstanbul’da Özgürgün’ü ziyaret ediyor ve ondan destek talep ediyor. Hem de kocaman bir Türk bayrağının altında. Bu işe de bayrak karıştırmasanız olmazdı, değil mi?
Başbakan Ersan Saner, yeniden başkanlığa aday; üyesine ve halka, yepyeni bir sayfa açacağının, kendine özgü başarılı bir yönetim göstereceğinin, kimsenin unutamayacağı bir Ersan Saner dönemi yaratacağının müjdesi ve vaadini vereceğine, Özgürgün’den medet umuyor.
Saner, yukarıda saydığım vaatleri bile veremeyecek durumda, çünkü gelmiş geçmiş en başarısız birkaç hükümet içinde yer alan bir hükümete başbakanlık etti ve başbakanlığı liderlik etmekten, inisiyatif üstlenmekten, sorun çözmekten ve otorite sağlamaktan yoksundu.
Çağdaş bir ülkede eğer başbakan, adaletten kaçan, kendini temize çıkarmak için ülkeye gelmeye cesareti olmayan ve meclise gelmeden maaş çeken bir kişiyi kurtarıcı görse ve destek istemek için o kişinin ayağına gitse, onu yerle bir ederlerdi, istifaya davet ederlerdi…
Ancak bizde normal sayılıyor… Son derece normal bir şeymiş gibi algılanıyor. Bunu yapan bir siyasetçinin, bırakın parti başkanı, başbakan olmasını, siyaseti bırakması gerekir. Bu toplumla dalga geçercesine bir de bayraklı fotoğraf paylaşmazlar mı? Sayın Saner’in bu yaptığı hem kendine güvensizliğin göstergesidir hem de tüm topluma yapılmış bir ayıptır…
Bu işler olurken biz de reformdan falan söz ediyoruz, peh, ölü gözünden yaş beklemek gibi bir şey…
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız