Savurganlık, müsriflik, partizanlık alabildiğine devam ediyor
31/03/2022







Hüseyin Ekmekci
Bu ay da maaşları ödeyecek kaynak bulunmadı. Devletin topladığı vergiler ile, maaşlar arasında 200 milyon TL civarında açık var. Maaş ödemek için ama ha. Borçlanılarak maaş ödeme devam ediyor. Bunun faiz yükünü sanırım anlatmaya gerek yok
Bir taraftan devletin elinde maaş ödeyecek kaynak yokken, diğer taraftan da kamuda savurganlık, işbilmezlik, liyakati dışlayan atamalar, adamına göre uydurulan işler, makamlar, gereksiz organizasyonlar, geziler, kalabalık yemekler devam ediyor
Bu ülkede “koruma” kavramı yoktu. Savaştan çıkmış topluma devlet kuranlar 1, bilemediniz 2 polisle korundu. Kimi kimden koruyoruz? Şimdi ise, polis genel müdürlüğü içerisinde torpili olan her polis, bir siyasinin koruması oluyor. Teşkilatta işler dönmüyor ama olsun
Başbakanlık, yıllardır 6 koruma ile devam etti yoluna. Cumhurbaşkanlığı ise en fazla sekiz. Partizanlığın ve torpilin bu alanda da suyunu çıkarmayı başardılar. Faiz Sucuoğlu ile koruma sayısı 12’ye çıktı. Ersin Tatar’a ise 8 koruma yetmedi, şu anda 20 koruma var sarayda…
Şaka mi bu? Polis teşkilatı içerisinde yetişmiş, bir çok alanda yeteneği olan polisler, torpil patlata patlata başbakanlığa, saraya gidiyor. Özel kıyafetler, özel arabalar derken, ülkem siyasetçisi etrafında bir koruma ordusu ile geziyor. Polis içerisinde ciddi bir rahatsızlık var
Eski Cumhurbaşkanı ve başbakanlar da birer koruma şoför derken… 16 ayda bir hükümet değişen memlekette, bu savurganlık değil de nedir? Üstelik artık, öyle bir noktaya geldi ki, polisler buralarda kendi görevlerinden kopuyor, teşkilatta polis açığı çıkıyor, savurganlık devam ediyor
Polisler için de Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı cazip yerler. Neden? Zaten maaşı düşük olan polis teşkilatı içerisinde, buraları ek mesai cenneti. Polis, maaşının yüzde 75’i kadar ek mesai yapabiliyor. Tören tören, toplantı, düğün, cenaze gezenleri korumak, oldukça cazip hale geliyor
Kimse kırılmasın, darılmasın ama… Düşünün. Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu. Senelerdir. Parti de değişmedi. Hükümetler değişti, Fikri bey değişmedi. Dün gene bakanlıktaki müdürlerini değişti. Yeni atamalar yeni isimler. Bunun mantığı nedir? Bu devlet bu kadar zengin mi?
Bir başka saçmalık da, bakanların peşinde, “reis”, “patron” diye gezen bir grup oluştu kamuda. Zaten UBP’de döne döne aynı isimler bakan oluyor. Kendisini Siyasi danışman, basın danışmanı, parti ile ilişkiler danışmanı gibi uyduruk uyduruk ünvanlarla tanıtan o kadar çok tip var ki, şaşarsınız
Bir de sırf partili diye hak etmediği makamlara getirilenler var. O kadar ki, yasalar delik deşik. O makamdaki görevi yapması mümkün dEĞİL ama, partili olması nedeniyle “geç otur” deniyor. E o alandaki diğer liyakatli kamu görevlileri bunu görüyor, “ben ne uğraşayım” diyor. İyiden çivisi çıktı
Bu kamu, maaş ödemekten aciz. Partizanlıkla, adam kaydırmakla, iş bilmezlikle, liyakata önem verilmemesi nedeniyle, ek mesai açgözlülüğüyle bitirildi. Yeteneksizlik ve beceriksizlik kamunun genetiğine işledi. Şimdi hem maaş ödeyemiyor, hem de iş üretemiyor
Maaşlar için istenen kaynak 850 milyon TL, eldeki para 700 milyon TL. Hastaneye cihaz ve ilaç alımı için 50 milyon TL ayrılamıyor mesela. Ameliyatlar erteleniyor. Yollar delik deşik, bir kürek katran yok. Bankalardan beklenen oranda borç alınamıyor, elektrik faturaları ile bugün yarın yüzleşiriz.
Birilerinin hasar tespiti, iş planı, öncelik için düzenleme yapması gerekiyor. Özel sektör daha da dibe çökerken, kamunun tek bildiği vergi verenlerden daha çok vergi almak. Kaçak iş gücü, kaçak işletmeler, kayıt dışılıkla en ufak bir mücadele yok.
Sendikalar, üyeleri ile birlikte “yoksullaşmaya hayır” demek için sokakta. Kamunun olmayan kaynağından, daha yüksek maaş alma talebi var. Haklı mı? Haklı. Mümkün mü? Hayır. Önce teşhis, sonra tedavi, devamında hep beraber zenginleşme. Bunu sağlamadığımız sürece, her şey boşuna
Kırılan kırılacak, rahatsız olan olacak, doğru bildiğimizi söylemeye devam edeceğiz. Kamu kaynaklarının bu ülkenin her insanına eşit dağıtılması için, birlikte zenginleşme adına sözümüzü söyleyeceğiz, çarpık yönetme anlayışına karşı çıkacağız. YORUMLARINIZI bekliyorum
- Benciller; varsa yoksa kamu maliyesi. Üstelik kimseye de adil davranılmıyor
- Vaka sayıları dev gibi büyürken, sağlık bakanlığı ortada yok
- Devlet organizasyon yeteneği ile birlikte vicdanını da kaybetti
- Tapuda sorun yok, arazi Halil Kartal’a tapulu; ama bahçe olarak... İmar nasıl oldu? Ya ihmaller silsilesi
- Felaketin boyutu çok büyük
- Suç Çeteleri Polisi, Yargıyı, Cezaevini Meşgul Ediyor
- Bu ülke bencilce, egoistçe, içinde bilim olmadan, veri olmadan yönetiliyor
- Kooperatif Şirketler Mukayyitliği Şaka Olsun Diye Kurulmadı
- Halk cefasını çekerken iktidar ve yancıları sefasını sürüyor. Hak mı? Reva mı?
- KKTC artık sosyal devlet değil. İş takiplerinin öne çıktığı, çıkar çetelerinin kamuya yuvalandığı bir yapı
- TÜM YAZILARI için tıklayınız
