Sekste mutlu olmak için 6 altın kural

ads ads ads ads
28/02/2017

ads
Sekste mutlu olmak için 6 altın kural

Uzak Doğu, yüzyıllar önce meşkin sanat olarak yeşerdiği topraklar… Uzak Doğu'dan yatakta kendinizi harika

hissettirecek kuralları bir araya getirdik.


Partnerinizle bir süredir aynı yatağı paylaşıyorsunuz. Birbirinizi okşadınız, hissettiniz, birbirinizin tadına baktınız.

Tedirginlikler, utanmalar, yanlış yapmaktan korkmalar geçti. Her şey bir rutinde devam ediyor. Peki yatakta mutlu musunuz, yoksa mutsuz mu? Cevabınız koca bir mutsuzluk ise, önce kendinizi tanıyarak işe başlamalısınız. Cinsel hayatınıza biraz daha renk ve mutluluk katmanız için kilometrelerce ötedeki diyarlardan bazı ince detayları bir araya getirdik.

Oyun oynayın!

Cinselliğin bir oyun olduğunu düşünün. Çocukken oyun oynarken nasıl zevk aldıysanız, yine aynısını yapın. Keyif almaya,eğlenmeye bakın. Önce sizi en çok nelerin mutlu ettiğini, nelerin heyecanlandırdığını kendiniz araştırıp deneyerek bulun. Sonra geminizin rotasını o tarafa kırın. Tamamen size zevk veren o şeye odaklanın: Kendi kendinize “Beni öpüşünün, bana dokunuşunun tadını çıkarıyorum, kendimi ona bırakıyorum ve beni daha da heyecanlandırmasına izinveriyorum” deyin. Kaliteli ve monotonlaşmayın bir cinsel hayat yaratıcılık, yaratıcılık ise zihin serbestliği gerektirir.

Kendinizi hem duygusal hem de fiziksel olarak tanımalısınız. Ancak o zaman bir bütün olursunuz. Unutmayın, siz

kendinizden ne kadar emin olursanız ve seksten ne kadar zevk alırsanız, partnerinizi de o kadar mutlu edersiniz.

Güle güle deyin!

Zen felsefesi “Eskiyi nefesinizle dışarı atın, yeniyi içinize çekin” diyor.

Bunun anlamı, inanışları, dogmaları (herkeste bu çeşit saplantılı düşünceler mevcut) cinsellik sırasında tamamen

aklımızdan çıkarmamız, onlara en azından cinsel paylaşım öncesi “Güle güle” deyip kapıyı göstermemiz gerekiyor.

Mesela, “Cinsellik ben orgazm olursam iyidir” veya “Biraz zayıflarsam kendimi seks sırasında daha iyi hissedeceğim” gibi aklınızı meşgul eden birtakım düşünceler olabilir. Bunlar boş inanışlar. Bizi rahatsız etmekten, kendimizi kısıtlamamamıza neden olmaktan başka bir işe yaramazlar. Çünkü dogmatik inanışlar hayatın hangi alanına karışırsa artık zevk alamaz hale geliriz. Dolayısıyla, Zen felsefesinin mutluluk formülünü denemenizi öneriyoruz: “Ne olduğu fark etmez, her şeye değer vereceğim ve yeniliklerden kaçmayacağım. Sevgilimin kulağını hafifçe okşamak bile dünyalara bedel bir mutluluk olabilir.

”Kırmızı hayaller kurun!

Tao Çin Öğretisi der ki: “Her fantezi bir krallıktır!”

Fantezilerinize yaşam hakkı tanıyın, kendi kendinizin sultanı olun. Beynimizin mucizelerinden biri de, hakikatle kendi

zihnimizde yarattığımız arasındaki farkı ayırt edememesi. Bu nedenle fantezileri de son derece heyecan verici buluruz.

Üzerimizdeki etkileri de güçlü olur. İç dünyamızı yansıttıkları kadar ihtiyaç duyduklarımızı da biz henüz fark

edememişken gözler önüne sererler. Fantezi heyecanınızı Tao renkleriyle arttırmanız mümkün. Mesela, komodin

lambanızın üzerine kırmızı bir örtü atabilirsiniz. Bu sayede kırmızının yüksek enerjisi zihninize yayılıp hayal gücünüzün erotik çağrışımlarını tetikler. Bazı akşamlar yatağınıza uzandığınızda sevgilinizi ne kadar sevdiğinizi düşünün. Bu

düşünceye yoğunlaşın, yavaş yavaş size yakınlaştığını hissedin. Hatta hislerinizi ve zihninizde kurduklarınızı onunla konuşmaya başlayın. Hayalleri konuşurken bile gevşediğinizi hissedeceksiniz.

Yürekli olun!

Denir ki: “Engelleri geçmişe gömün!”

Mesela, sevgiliniz özel gecelerinizde güzel bir paylaşım için çok az çaba harcıyor, bu da sizi mutsuz ediyor olabilir.

Böyle durumlarda sıkıntılarınızı içinize atmayın, yoksa zamanla bu dert ve küskünlük bohçaları üst üste biner, bir süre sonra da ağırlığını taşıyamaz olursunuz. Uzak Doğu bilgelerine göre bu, kabullenmek zorunda olduğumuz, sineye çekmemiz gereken bir olay değil. Sevgilimizin bir eksikliği ya da bencilliği olarak da değerlendirmemeliyiz. Ne kadar garip gelirse gelsin, bu aslında kendi suçumuz. Aktif rol oynama cesaretini gösterirsek, her şeyi istediğimiz doğrultuda değiştirebiliriz. En akıllıcası, ona hangi konuda iyi olduğunuzu, hangi durumlarda yetersiz kaldığınızı düşündüğünüzü açık yüreklilikle söylemek. Söylemezsek, sevgilisinin nelerden zevk aldığını nereden bilecek? İnsan kendisinin nelerden

hoşlandığı bilgisine bile doğuştan sahip değil ki.

Acele etmemeyi öğrenin!

Kamasutra der ki: “Her şeyin bir zamanı var.”

Doğru ritmi yakalayabilmek sadece dans ederken değil, sekste de çok önemli. Sevişirken zevk saatinizi ağırdan işletin.

Sevgilinizden, sizinle birleşmek için göğüs uçlarınızın sertleşip burnunuzun ucunun hafifçe terlemeye başlamasını

beklemesini rica edin. Ondan sonra zevkin doruğuna ulaşabilirsiniz. Gerçek anlamda "birleşmek” zaten yekpare olmak, bütünleşmek demektir. Sevişmeleriniz sadece birinizden birinin isteğini yansıtmasın. Oluşturacağınız “birlik”i birlikte yaratın. İkinizi birden yeniden yaratan ve her defasında içinden doğacağınız, ikinize özel bir uyumluluk birleşmelerinizi

mükemmel kılacaktır.

Aşk ateşini söndürmeyin!

Tao felsefesi “Aşk bir harekettir” der.

Biz ne kadar aşıksak seks de o kadar muhteşem olur. Daha çok aşık olmamız, yani aşk duygusunu çok daha yoğun hissetmemiz mümkün. Aşkı sadece bir duygu durumu değil de birbirimiz için giriştiğimiz bir hareket olarak görürsek, ozaman içimiz hep kıpır kıpır kalır. Sevgilinizi bugün en çok ne sevindirdi? Ona şimdi ne söyleseniz hoşuna giderdi? Düşünün ve sevgilinize bunları sunmak için beklemeyin. Onun mutluluğu sizin de mutluluğunuz olacak. Bir insana verdiğimiz değeri ondan saklamaya çalışmamızın ne anlamı var?
 

28/02/2017 12:40
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Seks, cinsellik, yaşam, sağlık
MANŞETLER

HK KADIN

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.