Eski Başbakan ve eski Meclis Başkanı Sibel Siber, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile  devletin hesabında bekleyen 6.5 Milyon TL'nin pandemi hastanesi için kullanılacağı açıklamasını Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'dan  çok beklediğini ama böyle bir açıklama gelmediğini hatırlattı.

Siber paylaşımının tamamında şu ifadeleri kullandı: 

"Pandemi Hastanesi ve Hesapta Bekleyen 6.5 Milyon TL…

Devletin kısıtlı mali olanaklarını akılcı ve verimli bir şekilde kullanmanın, tasarruf tedbirlerine önem vermenin ne kadar önemli olduğunu, içinden geçtiğimiz bu süreç bize bir daha gösterdi.

Başbakan olduğum dönemde hükümetimizin aldığı tasarruf tedbirleri hafızalardadır. Bugün ne kadarı uygulanıyor, tartışılır.

2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce sıklıkla gündeme taşıdığım, Meclis Başkanlığı döneminde de şiddetle karşı çıktığım, demokratik hukuk devletlerinde, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkeleriyle bağdaşmayan, denetimsiz kullanılan bir ödeneği, Pandemi dolayısıyla yine gündeme getirmek istiyorum.

Hatırlayacağınız gibi Maliye tarafından, Cumhurbaşkanı’nın çek hesabına, maaşının haricinde, 5 yıllık bir sürede, (aylara bölünerek) toplamda 6.5 Milyon TL yatırılıyor demiştim. Sayın Akıncı 26 Şubat 2020 tarihinde yaptığı açıklamada şahsıma hitaben şöyle demişti: “Benim şahsi hesabıma sanki böyle bir para yatıyormuş algısı yaratıyor. Meclis Başkanlığı, Başbakanlık yapmış birinin bunların olmayacağını bilmesi gerekir. Devletin bir hesabı var ve Maliye’den oraya yatır.” Sayın Akıncı’nın bana verdiği bu yanıta göre, halen Devletin hesabında 6.5 Milyon TL’ lık kaynak birikmiştir.

Ve bizim bir Pandemi hastanemiz yok. Bütçe olanaklarımız kısıtlı. Bu 6.5 milyonluk kaynak çok önemli ve Pandemi hastanesi için kullanılacağı açıklamasını çok bekledim Sayın Akıncı’dan… Ama bugüne kadar bu konudaki sessizliğin devam etmesi üzerine bu hatırlatmayı uygun buldum. “Rahatına bak Sibel hanım… Gaile çekme… Bak, kimsenin umurunda değil… Yine taraftarları kızdırcaksın…” diyenler çok… Ama bu güzel ülkemizin iyiye ve güzele doğru değişeceğine, kısıtlı olanakların har vurulup harman savrulmayacağına, şeffaflığın, hesap verilebilirliğin egemen olacağına, seçilmişlerin değil, halkın özne olduğu bir anlayışın yerleşeceğine dair umut ve heyecanımı yitirmediğimden, doğru bildiklerimi her platformda halkımızla paylaşmaya devam ediyorum."