KKTC’DE YAŞANAN YASA DIŞI EKONOMİK BÜYÜME, YALNIZCA HUKUK İÇİNDEKİ SERVETLERİ DEĞİL, DEVLETİN İTİBARINI VE TOPLUMSAL YAPIYI DA SARSIYOR. HUKUKUN İŞLETİLMEDİĞİ, GELİRLERİN KAYIT ALTINA ALINMADIĞI BİR ORTAMDA ŞİDDET VE MAFYALAŞMA ÖN PLANA ÇIKIYOR

DEVLET TÜM YAPILARI İLE BİRLİKTE KARA PARA VE KARA PARA SAĞLAYAN, AKLAYAN BU MÜCADELEDE YETERSİZ. MÜCADELE ETMESİ GEREKENLER SORUNUN BİR PARÇASI HALİNE GELİYOR. İŞİN ÖZETİ BUDUR…

Son yıllarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hızla artan lüks yaşam ve servet birikimi, ekonomik büyüme veya sanayi yatırımlarıyla açıklanamayacak boyutlara ulaştı. Ülkenin sermayesi belli, sermayedarı belli, üreteni belli, üretim tesisleri belli, sahipleri belli…

Vatandaş olmayan gençlerin lüks araçlarla, rezidanslarda ve villalarda rahatça yaşaması, bu zenginleşmenin meşru yollarla olmadığını göstermiyor mu? Peki, bu servetin kaynağı nedir ve devlet neden bu duruma kayıtsız kalmakta? Yıllardır devlet eliyle buna izin veriliyor…

KKTC, uzun süredir yasa dışı bahis ve sanal kumar için bir merkez haline geldi. Dünyanın farklı bölgelerinden yasa dışı bahis oynatan ağlar, KKTC’nin yetersiz denetim mekanizmalarını fırsat bilerek burayı bir operasyon üssü olarak kullanıyor.

Bu sistem, her yıl milyarlarca dolarlık kayıt dışı para akışını beraberinde getirirken, kara para aklama faaliyetlerine de zemin hazırlamaktadır. Ülkede okuyan binlerce genç ise, bu yolla oluşturulan ağın içerisine düşmekte, “okul harçlığımı çıkarayım” diye suç ağının bir parçası olmakta…

Vergi sisteminin zayıf olması, bu yasa dışı gelirlerin hiçbir resmi kayıt altına alınmadan rahatça harcanmasını sağlıyor. Lüks araçlar, gayrimenkuller ve gösterişli hayatlar, bu kayıt dışı ekonominin en görünür sonuçları.

Devlet gelir yaratmak için vergi toplaması gerekirken, bu sistemden herhangi bir denetim veya vergi talep edilmemesi ise son derece düşündürücü. Bu alanda mücadele ettiğini düşünen devlet mekanizması, suç sistemine hiç müdahale etmezken, 3- 5 kişiyi sınır dışı ederek konunun etrafından dolanıyor

Bu durum yalnızca ekonomik dengesizliklere yol açmakla kalmıyor, o bir boyutu sadece… Aynı zamanda ülkenin sosyal yapısını da bozuyor. Şiddet olaylarını tetikliyor; zenginleşme ile birlikte uyuşturucu kullanımı ve fuhuş da tetikleniyor… Kaynağı belli olmayan ve sürekli çoğalan bir para…

Emek vererek çalışan bireyler asgari ücretle geçinmeye çalışırken, yasa dışı faaliyetlerden servet edinenlerin gösterişli hayatı büyük bir adaletsizlik hissi yaratmaktadır. Ortadaki tablo, gençler arasında “kolay yoldan zengin olma” düşüncesini de teşvik ediyor

Devletin, yasa dışı bahis ve kara para aklamayla mücadele konusunda ciddi adımlar atması kaçınılmaz. Daha ne bekleniyor? Vergi düzenlemeleri, mali denetimler ve uluslararası işbirlikleri ile bu çarpık ekonomik yapıyı düzeltmek mümkün.

Aksi takdirde, KKTC’de kayıt dışı ekonominin ve hukuksuz zenginleşmenin daha da büyüyerek ülkenin geleceğini tehdit etmesi kaçınılmaz. Nitekim yaşadığımız bir çok şiddet olayının arkasında bu kara paraya ve kara para sistemine sahip çıkma duygusu yatıyor…

Sonuç olarak, KKTC’de yaşanan yasa dışı ekonomik büyüme, yalnızca bireysel servetler değil, devletin itibarını ve toplumsal yapıyı da sarsıyor. Hukukun işletilmediği, gelirlerin kayıt altına alınmadığı bir düzende sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek mümkün değil.

En kötüsü de nedir bilir misiniz? Devlet tüm yapıları ile birlikte kara para ve kara para sağlayan, aklayan bu mücadelede yeteriz. Devletin bu konuda sessiz kalması, mücadele gücünü artırmaması aslında sorunun bir parçası haline gelmesi anlamına geliyor. Ya sorunu çözersiniz, ya da ortaksınız. Özü bu…