Siyaset Hasipoğlu Olayını Doğru Okumak Zorundadır

ads ads ads ads
10/03/2022

ads

Hüseyin Ekmekci Hüseyin Ekmekci


Oğuzhan Hasipoğlu, “istifa etmemiş” cumhurbaşkanlığındaki “şimdi ne halt edeceğiz” toplantısında resmen “formül bulan” ADAMLAR hükümeti tarafından kenara itilmiştir. Gözden çıkarılmış, onuruyla oynanmış, feda edilmiş, kurban verilmiştir. Ama bu bir sürecin sonucudur

Bizler konuya salt “e yediniz adamı 5 günde” diye sığ bakmayacağız, bakamayız. Kıbrıs Türk siyaseti 2000’li yılların başından itibaren “Türkiye’ye yalan söyleme be bu yolla da iktidarda kalma” üzerine kurulmuş, Faiz Sucuoğlu da yaşanan onca olaydan ders almayarak bu yalan siyasetine devam etmiştir

Kabineyi Türkiye ile paylaşma bir nezaket, ama kabineye isim dayatma bir çarpıl ilişki biçimidir. Türkiye/ KKTC ilişkisi, Ak Parti/ MHP- UBP ilişkisine indirilmiştir. Türkiye uzun süredir KKTC’ye “ulusal güvenlik sorunu” olarak da bakmakta, bu nedenle iktidar, Cumhurbaşkanı, parti başkanı ve şimdi de bakan dayatmaktadır

UBP kendi iç meselesi olarak da bunu ele almak zorundadır. Halk zam yağmuru, uluslararası hammadde fiyatlarının artması nedeniyle inim inim inlerken, “Türkiye’den para koparma ve bunun için her yolu mübah sayma” politikası acı bir şekilde dün bir kez daha duvara toslamıştır. Salt bu “görevden almayı” tartışırsak KKTC demokrasisi bir adım ileri gitmez

Bu “olayı” yorumlarken dikkat edilmesi gereken iki konu var: Birincisi, ki en önemlisidir, Kıbrıs Türk halkı adına ülkeyi yönetenler “Türkiye’yi kandırma” yönteminden vazgeçmelidir. Tarihsel süreç içerisinde Kıbrıs Türk siyasetinde “başarı” maalesef “Türkiye’den para koparmak” üzerinden tanımlandı. Bu uğurda her yol mubah sayıldı.

Protokoller başta olmak üzere Kıbrıslı Türk siyasetçiler Türkiye ile ilişkileri ısrarla “dereyi geçene kadar ayıya dayı demek” şeklinde yorumladı ve o şekilde davrandı. Bu yaşanan “olay” bir sonuçtur ve kuşkusuz ülke demokrasisi adına çok üzücüdür.

Ancak öyle anlaşılıyor ki kabine konusunda perde gerisindeki “uyum” perde önünde farklı şekillendi ve Türkiye’de “yine kandırıldık” hissiyatı oluştu.

Kıbrıslı Türklerin “bu nasıl egemenliktir” şeklindeki soruları aslında dolaylı olarak “Türkiye’ye perde gerisinde başka konuşup perde önünde farklı konuşma” yöntemini aklayan ve Türkiye’yi suçlayan bir anlayışı destekler niteliktedir.

Egemenlik, “kandırma hakkı” değildir. Egemenlik, dürüst ve samimi ilişkilerle Kıbrıs Türk halkını temsil edebilmektir. Egemenlik, kendi ayakları üzerinde duran bir ülke, kamu maliyesi yaratabilmektir. Egemenlik, kendi çıkarınızla, bölgede çıkarları olan ülkelerle işbirliği yapabilmektir

Ve ikinci konumuz da demokrasi. Demokrasi bizim sistemimizin adıdır ve bu sistemi “bugün” idame ettirebilmekle “gelecekte” daha iyi bir noktaya götürmek aynı potada değerlendirilmesi gereken yaklaşımlardır.

“Bugün” sistemin varlığı Türkiye ile samimi ve dürüst ilişkiler ile Türkiye’nin mali yardımına bağımlıdır. KKTC’de iktidar olabilmek “bugünü” yönetebilmekle mümkündür.

Türkiye’nin içinde bulunduğumuz dönemde “sahayı çok da dikkate almadan” yürütmekte olduğu “KKTC ile ilişkiler” siyaseti herkesin gözleri önünde yaşanmaktadır. Bu bir veridir.

KKTC’de “bugünü” yönetmek yerine sırtını bu veriye dayayarak siyaseten var olmayı tercih edenler bilmelidir ki “geleceği” şekillendirme imkânlarını da ortadan kaldırmaktadırlar.

“Geleceği” daha demokratik ve Türkiye ile daha sağlıklı ilişkilere sahip bir KKTC hedefi üzerinden kurgulamak isteyenler “bugün” popülizmden medet ummamalıdır.

Daha demokratik ve Türkiye ile daha sağlıklı ilişkilere sahip bir KKTC için yapılması gereken, “bugünden” başlayarak kendi kendine yeten bir sistem hedefine yoğunlaşmak ve çok çalışmaktır. Bu ülkeyi sevenlerin, sonuçtan bağımsız odaklanması gereken nokta budur

Herkesin anlayabileceği tarzda bu 2 konuyu özetlemek gerekirse:

1) Maaşları ödeyebilmek için Türkiye ile ilişkilere “bugün” ihtiyaç vardır.

2) Türkiye’yi kandırarak maaşları ödeyebilmek “bugün” de “gelecekte” de marifet değildir ve olmayacaktır.

3) “Gelecek” için “bugünden” çalışmaya başlamak, KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durabilmesi için mali disiplin ve yapısal reformları içeren bir ekonomik program uygulamak zorunluluktur.

10/03/2022 08:18
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: hüseyin ekmekçi
MANŞETLER

HK Hüseyin Ekmekci

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.