Sorum şudur hakim bey: Bu ülkeyi yönetecek miyiz?

ads ads ads ads
24/04/2019

ads

Hüseyin Ekmekci Hüseyin Ekmekci


2 Milyar TL için…

Yeni hükümet senaryolarını gündeme getiren elbette medya değildir.

Birileri sanıyor ki, gece uyuyan gazeteci, sabah uyanır ve, “hükümet bozluyor” diye haber yapar.

Yok böyle bir dünya…

Ya da, iktidara gelmek isteyen birileri, medyaya para verir…

“Yık şu hükümeti” der…

Gazeteci de, “yıkıl” deyince yıkılır…

Yok böyle bir şey…

Aslında, hesap basittir.

Hükümetlerin hangi koşullarda oluştuğu da, yıkıldığı da bellidir.

Bizde, “coğrafi bir sorun” haline geldi.

Dipkarpaz’dan Yeşilırmak’a…

“Yıkıl” demeden de yıkılıyor…

Tıpkı evlilikler gibi…

Evlen boşan…

Hükümet kur- boz…

Gazetecilerin de bu durumlardan hoşnut olduğunu sananlar var.

Cahilce…

Arkadaşlar, ülkede gelinen durumu ortaya koymak için, olan biteni iyi izlemek gerekir.

Örneğin, hükümet içerisindeki uyumsuzluğu görmek için gazeteci mi olmak gerekir?

Uyumsuzluğu geçtim…

“İş yapamayan bir hükümet” durumuna geldiğini görmek için, gazeteci mi olmak gerekir?

Her yer döküm saçım…

Hükümetin “bir şeyi” değiştirmek için harcayacağı beş kuruşu yok.

Ama daha kötüsü ve beni çileden çıkaran, bambaşka bir şeydir…

O da, “kaynak istemeden yapılacak değişikliklerin” yapılamaması...

Adil vergi sistemi

Bize yıllarca ne dendi:

  • “Adil bir vergi sistemi için, çağdaş bir bina ve çağdaş bir alt yapı donanımına ihtiyacımız var. İlçeleri teknoloji ile birbirine bağlamak gerekiyor…”

E var…

Yapıldı…

Lefkoşa’nın en güzel yerlerinden birinde, 200 araçlık oto parkı ile…

Çağdaş bir vergi dairesi binamız var…

Adil vergi sistemi geldi mi?

Gelmedi.

Sizce de bir tuhaflık yok mu?

Maaş ödemekle kalkınacak olsak…

Devlet, uyguladığı model ile, özele yol gösterir.

Devlet ister…

Devlet kurar…

Yatırımcı peşinden gelir…

Sonra devlet bir bakmışsınız ki denetleyen pozisyonundadır…

Siz, doktoru özel kliniğinden alıp, hastaneye sokamadığınız için, ha bire yeni doktor istihdam etmek zorundasınız… (Eskiye göre bir nebze iyiyiz…)

Doktor, hemşiresini de peşinde götürüyor…

Öğretmen okulda mutlu değil…

8’de başlayıp, 12 gibi biten bir eğitim sistemi var…

A öğretmen…

B öğretmen derken…

Öğretmen ders sayıları ciddi bir tartışma konusudur orta eğitimde…

Öğretmen ders sayılarını artıracak iradeyi ortaya koyamadığımız için, ha bire öğretmen istihdam etmek zorunda kalıyoruz.

Günde 3 ders veren öğretmene, “Geç yan okula 2 ders de burada ver” diyemediğimiz için, yan okula da günde 2 ders versin diye başka bir öğretmen istihdam ediyoruz…

Tapuya memur alıyoruz ama, emlak ofislerine çalışıyor…

BRT’si aynı…

Vakıfları aynı…

Hep bir “ikinci iş” arayışı…

Özelde kazandığı “devlette kazandığından kat be kat” fazla olan onlarca çalışan var…

Çiftçi kim, hayvancı kim belli değil.

Bitmek tükenmek bilmeyen bir teşvik sistemi…

Eğitimde kalite yükselsin diye…

Turizmde turist sayısı artsın diye…

Tarımda üretim gelişsin diye…

İstediğin kadar teşvik uygula…

Ama teşvik sistemi “geçim kapısı” haline gelemez, gelmemeli…

Ek mesai sistemine hiç girmeyeceğim.

İkinci maaşı ek mesaiden almak, kamuda bir çok alanda “hak” oldu.

Kimse de elleyemiyor…

Bir çok memuru “olduğu yerde” unuttuk.

24- 72, antende, dağda diye diye, “bankamatik memurları” yarattık.

Yahu burası Burnei Sultanlığı mı?

Bitmeyen bir petrol kuyusu var da haberimiz mi yok?

Birileri ısrarla “maaş ödemekle” devletin kalkınacağını sanıyor…

Ülkenin işsizlik sorununu kamuda çözemeyiz

Dünyanın hangi ülkesi, ekonomik kalkınma ve refahı kamuda istihdam ile çözmüş ki?

Batan devletlerin tamamı, savruk kamu harcamaları nedeniyle sürünüyor…

Kalkınan ülkeler ise, “verimli kamu yapısını kuranlar”…

Yahu 360 bin civarında bir nüfus.

Sabah saymaya başlasan, öğlene biter…

Dipkarpaz’dan yola çıksan, Mesarya da içinde 2 saatte Yeşılırmak’tasın…

Gerçekten zor mu bu işler?

 Yapısal bozukluklar belli.

Sistem belli.

Alan belli.

Haklı belli, haksız belli…

Rakamlar da ortada...

  • 7.3 Milyar TL bütçe yapıyorsun…
  • 2.3 Milyar TL’si “açık…”
  • Sene başlamadan batak bir bütçe…
  • “5 Milyar TL’yi ben toplayacağım zaten” diyorsun…
  • “1 Milyar TL de Türkiye versin” diyorsun…
  • 1.3 Milyar TL açığın var, bunun 350 Milyon TL’si Reform Destek Ödeneği olarak, gene Türkiye’den gelecek, öyle hesaplıyorsun…
  • 800 Milyon TL de nasıl olsa iç tedbirlerle kapanacak derdindesin…

“Bu hükümet nasıl eksi bütçe yapar?” o da ayrı bir soru ama…

Ayda 400 milyon TL maaşı olan ve bunu 13 kez verecek bir devlet…

400 milyon TL için memur/ işçi maaş, belediye katkıları, sosyal sigorta/ ihtiyat sandığı yatırımı, BRT/TÜK gibi kurumlar, emekliler, yardım alanlar, hepsi var…

Ay 30, 400 milyon TL ödemek zorundasın.

Şimdi…

Bütün mesela yılda 2 milyar TL…

360 bin nüfusta…

Yılda 5 milyar maaş ödeyecek kadar güçlü bir devlet isen eğer…

Kalan 2 milyarlık alt- üst yapı yatırım kalemi için de bir formül bulabilirsin.

Ötesi bulmalısın.

Ötesi…

“Parayı veren Türkiye her istediğinde hükümet değiştirir” gibi bir “bahane” ile…

Buralarda ağlak ağlak gezmeye devam edeceksin.

Haysiyetin, onurun sorgulanmaya devam edecek.

Tek bir sorum var Hakim bey:

“Bu ülkeyi yönetme niyetimiz var mı?”

Yoksa…

Birisi çözümü beklesin, berikisi Türkiye’yi…

Ömür törpülemeye devam…

24/04/2019 15:57
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: hüseyin ekmekçi, haber, kıbrıs
MANŞETLER

HK Hüseyin Ekmekci

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.