Sorunları ciddiye almazsanız sonucu böyle korkunç olur işte…
13/09/2022











Ali Baturay
Gördünüz mü olanları, bir grup genç toplanıp Afrikalı bir genci darp etti.
Olaya karışan gençlerin üçü 18 yaş altı; 15, 16 ve 17 yaşında; yani çocuk… Biri 18, diğer ikisi de 19 yaşında…
Altı kişi tutuklandı, birkaç kişi daha aranıyormuş.
Olay kameralara yansıdığı için iki gündür kavga görüntüleri sosyal medyada da dolaşıyor.
Neden böyle bir şey yaptılar?
Mahkemede verilen bilgiye göre, arkadaşlarını darp ettiği için toplanıp bu Afrikalı gence saldırmışlar.
Mahkemede öyle bir bilgi verilmedi ama bir iddiaya göre de birkaç gün önce taksiciye para vermemek için kavga eden, sonra da ortadan kaybolan üç Afrikalı gençten birisinin olduğu gerekçesiyle saldırmışlar bu gence.
Hatırlayacaksınız, üç Afrikalı gencin tartıştığı 19 yaşındaki taksiciye, ülkede kaçak olan başka bir Afrikalı genç, kullandığı araçla çarpmış ve ağır yaralanmasına neden olmuştu.
Yani bu gençler, şu ya da bu nedenle adaleti kendileri sağlamaya çalışmış, hem de dördü çocuk yaşta.
İşte tam da korktuğumuz şey geldi başımıza, tam da hiç olmaması gereken şey.
Uzun süreden beridir, ülkemizde öğrenci veya işçi olarak bulunan bazı uluslararası kişilerin yaşadığı ve ülke insanına yaşattığı sorunların çok daha ciddi boyutlara ulaşabileceğini, buna acilen tedbir alınması gerektiğini söylüyorduk. Gidişat iyi değil, apaçık görülüyor…
Yalnız biz değil, medyadaki diğer gazeteci arkadaşlarımız ve toplumun çeşitli kesimlerinde birçok kişi değiniyor bu konuya.
Vatandaşlar, hemen tüm TV programlarına bu konularda mesajlar yazıyor, şikâyetlerini ortaya koyuyor.
Aslında ortada ciddi bir sorun olduğunu televizyon ekranlarına çıkan devlet yetkilileri de bir şekilde kabul ediyor ama tedbir almada hantal davranıyorlar.
Bu olayın zamana yayılmaması, çok acil tedbirler alınması, kimin öğrenci kimin işçi, kimin kayıt altında kimin kaçak olduğunun çok süratle belirlenmesi gerektiğini söylüyoruz, birçok kişi söylüyor.
Tabii yine uluslararası kişilerden, buralarda büyük paralarla bir işler çevirenlerin de ciddi bir şekilde sorgulanması, neye, kime hizmet ettikleri, bu paraları nereden buldukları, nereye gönderdikleri, neler yaptıkları konusunda bilgi elde edinilmesi ve olası kanun dışı işlerin önüne geçilmesi gerekiyor.
Bu ülkeye öğrenci olarak geliyorsa o yabancılar, öğrenci olarak kalmalı, öğrenci olarak takip edilmeli, eğitimine devam edip etmediği sıkı takibe alınmalı.
Ülkeye getirdiği kişileri kandıran, mağdur eden ajanslar ve diğer aracı kurumların önü kesilmeli, öte yandan insan tacirlerinin buralarda fink atması engellenmeli.
Kişi bu ülkeye işçi olarak geliyorsa o da takipte olmalı, öyle insanlar kayıtlardan düşüp, kaçaklar ordusuna katılmamalı.
Uluslararası kişiler burada bir devlet otoritesi olduğunu hissetmeli, her türlü huzursuzluğun, tatsızlığın, polisiye olayların içinde olmamalı.
Tedbir almadığınız için halkımızın çoğunun ırkçı söylem ve hareketler geliştirdiğini, genelleme yaptığını tüm uluslararası kişilere, özellikle de Afrikalılara kötü davranmaya başladığını, bunu ciddiye almak gerektiğini, çünkü bu işin kötüye gittiğini tüm sağduyulu çevreler söylüyordu.
İşte korkulan oldu, gençler çeteleşip uluslararası kişilere saldırmaya başladı.
Burada birkaç sorun var; çocuk yaştaki gençlerin çeteleşmesi bir dert, kendi adaletlerini kendilerinin sağlamaya başlaması başka bir dert, yabancı düşmanlığı yükseliyor bu da çok büyük dert. Mutlaka sokaktaki şiddetin önüne geçilmeli.
Bir veya birkaç Afrikalı genç, arkadaşlarını darp ettiği gerekçesi veya iddiasıyla Lefkoşa’nın göbeğinde güpegündüz, sokak ortasında, herkesin gözleri önünde bir grup genç, bir Afrikalı genci darp etti.
Belki de bu Afrikalı gencin, aradıkları gençle hiçbir ilgisi bile yoktur.
Ne yani bazı Afrikalı gençler huzursuzluk yaratıyor diye, bu ülkenin insanları, gençleri çeteleşip, önüne çıkan ilk Afrikalıyı darp mı edecek?
Ne korkunç bir şey bu böyle? Ne dehşet bir durum? Başka ülkelerde yaşanan, televizyon ya da gazete haberlerinde gördüğümüz ve dehşete kapıldığımız olayları ülkemizde de mi göreceğiz?
Aman ha! Sakın ha! Korkunç bir şeydir bu… Ülkemiz için bundan daha kötü, bundan daha korkunç bir şey olamaz…
Böylesine gayriinsani, ırkçı davranışlar, yaklaşımlar, sokak şiddeti bize yakışmıyor, hemen bunu temizlememiz, bir daha yaşanmaması için de elimizden ne gelirse yapmamız gerekiyor.
Ülkeyi yönetenlerin yıllardır almadığı tedbirler nedeniyle, ülke insanı ırkçı tavır takınıyor, nefret söylemi geliştiriyor ve işte sonunda şiddete de başvurdular.
Ne kötü ki iş buraya kadar vardı… Kişilerin, grupların adaleti sokakta çeteleşerek kendi sağlaması eksikti bu da oldu ama bu son olmalı.
Bu bize, Kıbrıs Türk kültürüne yakışmıyor, yazık, utanılacak bir durum, üstelik böyle giderse, ülkemiz ve üniversitelerimiz de bundan çok büyük zarar görür.
Ülkemiz antipropagandasını yapacaklar için bundan daha iyi malzeme olamaz.
Gördünüz mü sorumsuzluğun, ilgisizliğin, umursamazlığın, sorunları ciddiye almamanın bizi getirdiği noktayı…
Bu kafalarla, bu umursamaz ve beceriksiz tavırla başımıza daha çok iş gelir bizim…
- Ağır cezalara rağmen kurallara uymamanın yolunu buluyor birçok kişi…
- Bu durum çok vahimdir, yolsuzluklara bakış bakımından endişe vericidir…
- Bu ülkede artık her şey yanlış gidiyor, fiyaskoların ardı arkası kesilmiyor…
- Bu tutuklama yasal olabilir ama vicdani değildir…
- Hemşireler için “İngilizce öğretemedik, İngilizceyi ortadan kaldıralım” mantığı…
- Maaş ödemek için borçlanan bir devlet, halkına nasıl güven versin?
- Bakanlık, denetimi çalışandan Beklemesin, kendi yapsın…
- Herkes suspus; ne bakan bir şey söylüyor ne Başbakan ne de marketçiler…
- Sinirli, tahammülsüz, saygısız, nezaketsiz insanlar çoğaldı…
- Turist gibi ülkeye geliyorlar, burada silahlanıp tetikçiye dönüşüyorlar…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





