ŞEYTANIN AKLINA GELMEYEN, ÇAKALIN AKLINDAN ÇIKMIYOR… SOYGUNUN VE VURGUNUN KİTABINI YAZDILAR

BAŞBAKANA VE MALİYE BAKANINA AÇIK ÇAĞRIMDIR: LÜTFEN SİGORTA ŞİRKETİ İZNİ VERMEYİN, ÖNCE YASA GEÇSİN. ŞİRKET BAŞI 60 MİLYON TL VURGUN HESABI…

Gerçekten çok enteresan bir ülkeyiz. Bir tarafta devletin sağladığı imtiyazlarla, vergi aflarıyla, satılmaması gereken ön izinleri satarak, üniversite izni alıp hisselerini satarak, ciddi derecede zenginleşen bir kesim var. Diğer taraftan hakkıyla bir yerlere gelmeye çalışanlar…

Bu harekette hakkıyla bir yere gelenlerin sayısı azımsanamayacak kadar çoktur. İşini bilen, çalışan, sabreden, sermayesini doğru kullanan hepimizin gurur duyacağı dünya kadar başarı hikayesi vardır. Ama hepsinin ortak şikayet noktası aynıdır: Birileri sürekli kayrılıyor

Ruhumuzun bile sezmediği ortamlarda, kapalı kapılar ardında öyle işler bitiriliyor ki ruhumuz sezmiyor. Ne demişti Demirel: Benim memurum işini bilir… Belli ki, “iş bilenlerin” çizdiği yolda ilerleyerek birileri elde ettikleri imtiyazlarla büyük paralar kazanmaya devam ediyor

Onca sorunla uğraşıyoruz, dün bilgime getirilen bir konu ziyadesiyle ürpermeme neden oldu. Sigortacılık sektörü ülkemizdeki denetimin en zor alanlardan biridir. Denetleniyor gibi görünse de işini bilen Sigortacılar bu ülkede büyük paralar kazanıyorlar, vatandaş ise ödemeye devam ediyor

Sigorta şirketi açmak oldukça kolay. Bir tane eski sigortacı bulacaksınız, onun zekasından ve yeterliliğinden faydalanacaksınız, bir şirket kuracaksınız, bu şirketin hissedarları olacak. Üzerine de 10 milyon TL teminat yatıracaksınız. Üstelik bu teminatı istediğiniz zaman bozabilirsiniz

Bu çarpıklığı ortadan kaldırmak için, tüm sigorta şirketlerinin de çabasıyla yasa değişikliğine gitmek için adım atılıyor. Hükümet de ikna oluyor, yasa değişikliği ha bitti daha bitecek. Sonra yasa bir yere takılıyor. Konunun nerede takıldığından kimsenin haberi yok

Hatta alelacele yasa geçmeden ödenmiş sermaye miktarı bakanlar kurulu kararı ile bir miktar yükseltiliyor. Anlıyoruz ki, rant çevreleri “herkes değil sadece kendi güçlerine göre” bir oyun oynayarak başka izinlerin de önüne geçiyor. Pes doğrusu, pes…

Ancak, kanımı donduran gelişme burada başlıyor. İşin siyasi ayağı yasayı bekletirken diğer taraftan da on civarında yeni sigorta şirketi izni vermek için hızla başvuru kabul ediyor. Birilerine katmerli imtiyaz sağlanması için henüz öğrenemedim ama; hatırlı birileri devrede

Yani düşünün 2 milyon Euro teminat verip şirket kurulabilecek. Yasa bu… Bunu yapabilecek sermaye yaklaşık 60 milyon TL. Hali hazırda yasa çalışılmış bitmiş, bunu geçirmek varken hükümet birilerine büyük imtiyazlar sağlıyor. Akıl alır gibi değil.

Memleketin düşürüldüğü durumun farkında mısınız? On tane daha sigorta şirketi kurulacaksa kurulsun. Ödesinler 2 milyon Euro sermaye, biz de güçlü olduklarını bilelim. Ama yasa öncesi apar topar verilen izinler ileride bu hatırlı kişilerin büyük paralar elde etmelerini sağlayacak

Hiçbir güç beni siyasette aktif olan birilerinin bu kurgunun dışında olduğuna ikna edemez. Sayın Başbakan bu olaydan haberiniz var mı? Sayın Maliye Bakanı geçmek üzere olan bir yasa öncesinde devletin bu kadar gelir kaybetmesine göz mü yumacaksınız?

Sayın Ekonomi Bakanı, bir sektörün bakkal dükkanı açar gibi bu kadar kolay, bu kadar basit yok olmasına göz mü yumacaksınız? Umarım yetkili pozisyonda olanlar basit bir konuda oynanan oyunu fark ederler. Umarım devlet bu kadar zarara uğratılmaz

Üstelik sadece kapılardaki sigorta hakkından kiralama yöntemi ile vazgeçen bir sigorta şirketi ortalama yılda 200 bin Euro kazanabiliyor. Bu çarpıklık ve anomali ortada. Vatandaş sigorta için büyük paralar ödüyor. Sektörün toparlanması gerekirken yeni SORUNLAR eklemek de cabası…

Olanı biteni anlamakta zorlanıyorum. Her köşede bir vurgun hesabi. Her noktada birileri nasıl para kazanacağının hesabını yapıyor. Buna devleti, devletin makamlarını, aldıkları maaşlarla devletin hakkını kurması gerekenleri de alet ediyorlar. Gerçekten utanmazlığın boyutu büyük.