Şu anda yapılan tek şey kaynakların heba edilmesi…
29/05/2025











Hüseyin Ekmekci
ŞU ANDA YAPILAN TEK ŞEY KAYNAKLARIN HEBA EDİLMESİ… İSTİHDAMLARLA… GEREKSİZ İHALELERLE… MAALESEF ÇAĞDAŞ BİR ÜLKE YÖNETİMİ ORTADA YOK…
VATANDAŞ OLARAK EN BÜYÜK ÜZÜNTÜM İSE, BU TALAN KARŞISINDA YARGI MEKANİZMASININ HEPİMİZİ YALNIZ BIRAKMASI… ÇALANDAN, TALANDAN HESAP SORAN BİR YARGI YOK MAALESEF…
Çok zor bir dönemde peşi sıra seçimler bizi bekliyor. Ülkemizde seçimleri sevdiğimiz kadar, memleketi sevemedik, bunu iktidar için siyaset yapanlar, iktidarın her olanağından faydalananlar bir daha düşünsün… Memleket ne halde?
Maaş ödemeyi marifet sayanlar… Elbette insanların alın teri her şeyden önemlidir… Kamuda maaş ödensin diye, 5 ayda borçlanılan para 9.4 milyar TL. 9 Milyar 400 Milyon TL… 24 milyon 500 bin dolar… 208 milyon 868 bin Euro… 167 milyon sterlin…
Belki tekrar olacak ama; finansmanı Türkiye Cumhuriyeti tarafından sağlanan, içerisinde cumhurbaşkanlığı ve meclis yapısı ile başbakanlık makam odalarının yer aldığı, yanına bir de cami ile park kondurulan “yerleşkenin” maliyeti 5 milyar TL…
Bir örnek daha vereyim… Başkent Lefkoşa’da 500 yataklı, donanımı da Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından sağlanacak hastanenin öngörülen maliyeti de 4 milyar TL civarında… Bir okul, donanımsız, 2 milyar TL civarında…
Şimdi bu örnekleri neden verdim? Çünkü, sadece maaş ödemek için borçlandığımız kadar, icraat için de borçlansa hükümet… Bizim Türkiye’den bunca kaynağın adaya akmasına ihtiyacımız falan kalmaz. Biz kaynağımızı “har vurup harman savuruyoruz…” Sonra da, “ödesin Türkiye” diyoruz…
9.4 milyar TL borçlanıp, beş ayda neredeyse aktif kamu çalışanının maaşlarının 3 ayını ödedi maliye… Yüzde 40’ın üzerinde faizle bu borçlanmalar… Yani borç 9.4 milyar TL ama, ödenecek tutarın toplamı bunun kat be kat üzerinde. Haliyle döviz borçlanmalarında da hem faiz, hem kur farkı…
Nasıl bir batakta olduğumuzu anlamanız açısından bu rakamlar üzerinde duruyorum. En kötüsü de ne biliyor musunuz? Maalesef, kamuda bu maaşların karşılığı bir hizmet de almıyoruz. Okul ve hastaneler en çok eleştirdiğimiz alanlar ama, orada dönen bir hizmet var
Peki ya kamu daireleri? Kim nerede bilen var mı? Personelin işe gelip- gittiğini denetleyen bir yapı var mı? İşe gelip- giden personelin ne ürettiğini, verimliliğinin ne olduğunu bilen, duyan, denetleyen, ölçen bir sistem var mı? Biz bu borçlanmayı hangi verimlilik için yaptık?
Daha da kötüsü, partizanca istihdamlar artarak devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi de devam edecek. Devamında erken genel seçim kaçınılmaz, zira devlet battı, sürdürülemez… Orada da istihdamlar devam edecek
YDP kanadı istihdamlardan rahatsız… “Başbakan istihdamların tamamını kendi yapıyor. YDP ve DP’ye resmen mobbing uyguluyor, dışlıyor” diyor. Yalan da değil. Kurultay sonrası başbakanlığa alınan personel sayısı 182… verimlilik? İhtiyaç? Gereklilik? Hiçbiri yok. Tamamı “kurultay teşekkürü…”
Bir taraftan tükenen kamu maliyesi, diğer taraftan artarak devam eden talan, vurgun ve hepsinden önemlisi israf. Bir tarafta vergi toplamak için en küçük esnafın dahi ümüğüne çökenler, diğer tarafta kamu malını, kaynağını baba mirası gibi harcayan kamu yöneticileri… Utanan da yok…
Şimdi inanın bana, dönülmez akşamın ufkundayız… Bu hükümet, Ocak ayında 750 milyon TL borçlanmıştı, Mayıs ayında 3.4 milyar TL. Neden? Hem açık büyüyor, hem borç borçla kapanıyor. Res’en de yetmiyor artık, toplanan vergi de, yaratılan kaynak da…
En basit kamu yönetim mantığının devreye girmesi gerekiyor. Gelirler artırılacak, giderler azaltılacak. Mevcut hükümetin bunu başarması imkansız. Zira sistemi de bunun üzerine kurmuşlar. Şatafat, paylaşmak, yandaş kayırmak… Kaynaklarımız heba ediliyor, Türkiye yatırımları ile de övünülüyor…
- Çalışma izinleri üzerinde Türkmen mafyası oluşturuldu…
- Kaos kültürü sokakları esir aldı
- Kıb-Tek bir devlet kurumu değil artık...
- Tedbir alması gerekenler sorunun farkında değil
- Memleket bu durumdayken, yaşadıklarımıza bakar mısınız?
- Göç etmeyip adada kalan gençler cezalandırılıyor…
- Bu ülkenin kurumları kendi kendine çözüm üretemiyor
- Ülke gençliği için bir değil çok şey yapmalıyız…
- Serdar abinin çabasını beyhude bir uğraş olarak görüyorum
- Maliye ve ekonomi politikalarında ciddi zaaflar var
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





