Şu askeri kantinler meselesi… Market alışverişi pahalı…

ads ads ads ads
03/09/2018

ads

Hüseyin Ekmekci Hüseyin Ekmekci


Hepimiz, önce vicdanımıza karşı sorumluyuz.

Büyük bir “cenderenin” içinden geçiyoruz.

Dişlinin vurduğu, paramparça oluyor.

Yaşadığımız siyasi krizi “oyuncak” sananlar var.

Türkiye’deki gelişmeleri “okuyamayanlar” var.

Öyle bir kriz ki, daha etkileri dahi başlamadan, hepimiz “nakavt” olduk bile.

Domatesle, patatesle kavga ediyoruz.

“Ağacında iki limonu olan, birini söküp, komşuya versin” diyoruz da; bunu boşuna demiyoruz.

Hükümet, ciddi olmak zorunda.

Doğru tespit yapmak zorunca.

Hükümet cesur olmak zorunda…

Tespit yaptı ya; işte onun arkasında sapasağlam duracağı bir uygulamaya geçmeli.

Yoksa; alınan tedbirler, alım gücünü düşürmeyecek, piyasayı daraltmayacak tedbirler…

Öyle dedi başbakan.

Ama hepimiz de biliyoruz ki…

Piyasa da daralıyor…

Alım gücü de düşüyor…

Alım gücü kendiliğinden düşüyor.

Parası olan da “almıyor”; olmayan zaten “alamıyor…”

Vatandaş ne yapıyor?

Ucuza yöneliyor.

Kaliteyi ikinci plana atıyor.

Marketlerimiz pahalı.

Bu gerçek…

Marketlerimizi pahalı yapan unsurlarla uğraşmıyoruz…

İşte bu noktada, askeri kantinler cazip hale geliyor…

Buradan bir tartışma başlıyor…

Market sahipleri haksız değil

Nasıl başladım yazıya?

“Hepimiz önce vicdanımıza karşı sorumluyuz…”

Askeri kantinler bu ülkenin bir gerçeğidir.

Ama “asker” için bir gerçektir.

Zaman içerisinde, “gazi”, “emekli asker” derken, komutanın insiyatifinde, her vatandaşa “Askeri kantinlere giriş kartı” verildi.

Oysa hepimiz de biliyoruz ki, askeri kantinler, “asker ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak” için kuruldu.

Askeri lojmanlar gibi…

Askeri tesisler gibi…

Askerin tuttuğu sahiller gibi…

Vatandaş asker lojmanında kalamıyor ama, askeri kantine girebiliyor.

Beyaz Ev’e mesela, giremiyor herkes.

Ama askeri kantinlerden alış- veriş yapabiliyor.

Kantinliği de kalmadı ya… Bildiğin market…

Bunu söylediğim için kimse bana “asker” düşmanı” diyemez.

Çünkü, benim söylediğimin yasal bir zemini var.

İşte, bu açıdan bakınca, “askeri kantinlere isyan” eden market sahiplerine de kimse “asker düşmanı” diyemez.

Bu da “az zeka” ile argüman sunma olur.

Askeri kantinler;

  • Elektrik ödemiyor
  • Personel ödemiyor
  • İşyeri kirası ödemiyor
  • KDV ödemiyor
  • Vergi ödemiyor

Mahalle bakkalları, marketler ve süpermarketler…

  • Elektrik ödüyor, hem de katlanarak
  • Personel ödüyor, asgari ücret yeni zamlandı
  • Kira ödüyor bir çoğu
  • Vergi ödüyor
  • KDV ödüyor

Böyle bir tabloda, elbette askeri kantinler “fahiş derecede” daha ucuz olur.

Askeri kantinlerin bu tabloda “çok daha ucuz” olduğu bir gerçektir.

Ama marketlerin de bu haksız rekabet koşulları içerisinde, yukarıda saydığım giderlerle boğuşmak için daha pahalı hale geldiği de doğrudur.

Vatandaş, kendisine kapılarını sonuna kadar açan askeri kantinlere gidiyor.

Ama seve seve…

Ama mecburen…

Ama bunun bir “sorun olmadığını” söylemek, haksızlıktır.

Askeri kantinleri, ekonominin dinamiği açısından da sorundur.

Vatandaş askeri kantinlere gittiği için, haklıdır.

Ama market sahipleri de bu isyanda sonuna kadar haklıdır.

Buradan “milliyetçilik duyguları” ile siyaset devşirmeye çalışan ve buna itiraz eden market sahiplerini “asker düşmanı” ilan edenler ise, tek kelimeyle vicdansızdır.

Yaşadığımız gerçeklerden bağımsız, her alanda fırsatçılara izin verilmemeli…

03/09/2018 14:01
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: hüseyin ekmekçi
MANŞETLER

HK Hüseyin Ekmekci

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.