Şu ülkenin haline bakın, adeta rotasız gemi gibi

ads ads ads ads
19/09/2020

ads

Ali Baturay Ali Baturay


   Birkaç ankette gördüm; Kıbrıs Türk toplumu mutsuz ve endişeli...

   Gerçi bunu görebilmek ya da bilmek için ankete mi ihtiyaç var?

   Anket olmasa da halkın mutsuz, gelecekten umutsuz ve tedirgin olduğu ortada ama anketlerden de bazı rakamsal veriler almak her zaman ilgimizi çeker.

    Mesela CMIRS anketine göre, eylül ayında halkımızın mutluluk oranında, geçen birkaç aya göre ciddi bir düşüş gözlemlenmiş.

    Ankete katılanların yüzde 88.26’sı ülkede işlerin yanlış bir yönde gittiğini söylemiş.

    Genel olarak katılımcıların ülkenin ekonomik durumu ve geleceği hakkındaki beklentileri oldukça kötüymüş. 

    Katılımcıların yüzde 85.35’i ülke ekonomisinin gelecek 2 sene içerisinde daha kötü olacağını düşünüyormuş.

    Ankete katılanların yüzde 62.19’u önümüzdeki 2 sene içerisinde kendi şahsi ekonomik durumunun daha kötü olacağından endişe ediyormuş.

     Yüzde 60’a yakın insan, son haftalarda kendini sıkça endişeli hissediyormuş…

     CMIRS veya diğer anketçiler sormasa, insanlar söylemese ve biz bunu okumasak da ülkede işlerin yanlış gittiğini görebiliyoruz, herkes görüyor.

     Hiçbir şey düzgün gitmiyor ki… Mutsuz olmanıza yol açacak çok şey var, hangisini sayalım da hangisi kalsın?

      Ekonomik yaşamdaki çöküntü ve belirsizlik devam ediyor.

      Kapıları açıyor Covid-19 pozitif vakaları kontrol edemiyoruz, kapıyor ekonomiyi tıkıyoruz, bir türlü ortasını, bir türlü dengeyi bulamadık.

      Hükümet haftalardır, “evde karantina başlatabilmek” için yöntem arıyor; yok elektronik kelepçe, yok elektronik bilezik, yok geliştirilecek bir yazılım yardımıyla cep telefonuyla takip ama sonuç yok…

     Hükümet haftalardır, Türkiye’den ve diğer ülkelerden ülkemize gelecek olan üniversite öğrencilerini nasıl taşıyacağının planlarını yapıyor, özel seferler koymayı hedefliyor ama bu konuda da sonuç yok…

     Hükümet haftalardır sendikaların talep ettiği devlet daireleri ve kurumlarında, “hem kalabalık çalışmayı önlemek hem de Covid-19 vakası görülürse top yekün karantinaya gitmemek ve o daire ve kurumu boşaltmamak için rotasyon çalışma düzeni getirme konusunda toplantı yapıyor, bu konuda da sonuç yok…    

     Ayın yarsını geride bıraktık, veliler ve öğretmenler, okulların açılabileceğinden şüpheli, nasıl tedbirler düşünüldüğü ve okulların açık olmadığı bu dönemde neler yapıldığı merak konusu…

      Online eğitim yürümüyor, bilgisayara, tablete sahip olmayan çok sayıda öğrenci online eğitim alamıyor, alanlar da sağlıklı alamıyor, internetteki kesilmeler büyük dert…

     Öte yandan kapanan işyerlerine her gün yenileri ekleniyor, işsiz kalanlara da…

     Birçok çalışan işlerin iyi gitmediğini görüyor ve “işimden olur muyum?” endişesi taşıyor.

     Tabii artan vakalara yeterli gelmeyen pandemi merkezlerini ve oradaki başka yetersizlikleri unutmuş değiliz, karantina otellerindeki sıkıntıları da…

     Bu arada eski sorunlarımız olan trafik kazaları, çevre kirliliği ve çevre katliamı, iş kazaları, denizde boğulmalar, kalp/ damar hastalıklarından ve kanserden hayatını kaybetmeler, Araç Kayıt Dairesi’nde ve araç muayenede yığılmalar, Tapu Dairesi’nde işinin olması için günlerce beklemeler devam ediyor…

    Tabii bir de susuzluk… Bu kadar sorunun üzerine susuzluk da büyük dert, parayla bile su bulmak mümkün değil.

    Türkiye’den ülkemize suyu taşıyan boruların tamiratı uzadı, 25 Eylül’de sorunun çözüleceği söyleniyor ama yine de herkeste bu tarihte de suyun gelmeyeceği endişesi var.

    Tankerle su taşıyan firmalar, talepleri karşılayamıyor, bazı belediyelerin ekipleri gece gündüz tankerle su dağıtıyor ama onlar da talebi karşılayamıyor.

    Bir sorun olduğunda imdadımıza yetişeceği söylenen yerel kaynaklar yeterli olmadı, Türkiye’den suyun gelmeye başladığı 2015’ten beri yağmur suları denize akıp gitti, yerel kaynakları korumak, artırmak için çaba sarf etmedik, arıtma sistemi kurup da atık suyu tarıma veremedik, daha yeni sistemlerle, daha çevre dostu denizden arıtma sistemleri kuramadık ve arıza sonucu perişan olduk…

    Uzmanlar da ankete katılanlar gibi önümüzdeki iki yılda da ekonominin düzelemeyeceğini, özellikle gelecek yılın çok zor geçeceğini söylüyor. Kasım- aralık ayından itibaren ekonomik yıkımı iyice hissedeceğimiz öngörüsünde bulunuyorlar.

    Birikimini de yemeye başlatan vatandaş, tabii ki önümüzdeki günlerin ve gelecek iki yılın kötü geçeceğini hissedebiliyor.

    Seçim mi? Seçim kimin umurunda? Ancak “Kıbrıs sorunu” ya da “müzakereler” ya da “federal çözüm mü başka bir seçenek mi?” üzerinden bir seçim kavgası başlatılmış durumda…

    Ülkede yığınla sorun varken, şu anda bunlar üzerinden yapılan atışmaları, suçlamaları dinlemek pek de halkın istediği şeyler değil, keçi can derdinde kasap et misali…

    Diyeceğim o ki, ankette halkın da dediği gibi, hiçbir şey doğru gitmiyor…

    Sürekli olarak, öngörüsüzlüklere, maddi yetersizliklere, beceriksizliklere, hantallığa, çelişkilere tanık oluyoruz ve KKTC şu anda rotasız bir gemi gibi.

    Boşuna dememişler, “rotasız gemiye de hiçbir rüzgar yardım etmez” diye…

 

19/09/2020 21:41
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ali baturay, haber, kıbrıs, kktc, yorum, yazı, kıbrıs haberleri
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.