KKTC halkı uzun süredir yalnız. Sadece yalnız değil, aynı zamanda da çaresiz. Döviz krizi ve TL’nin değer kaybı, başta enerji olmak üzere tüm alanlara ciddi bir zam olarak yansıdı. Sadece zam değil, ciddi bir fakirleşme de yaşanıyor. Alım gücü düşüyor, borçlar ödenemiyor

Bankalarda, “kredi kartı borcu” sıkıntıları başladı. Maşallah, her cepte 3- 4 kredi kartı. Limitler 5- 10 bin. Bu alandaki ciddi denetimsizlik bir yana, vatandaşın önemli bir bölümü kredi kartı borçlarını ödemiyor. Parayı, “parası” gibi harcıyor, ödemeye gelince, zaten para yok

Bu ülkede ciddi bir mali sorun var. Üretim çarkları durma aşamasına geldi. Hükümet, kasadaki parayı, kamu çalışanının Temmuz sonu zammına saklıyor. Bu dönemde kasa artı veriyor, bütçenin 700 milyon TL artı verdiği, kasanın para dolu olduğu gerçeği, yaşama yansımıyor

Hükümet içerisinde de ciddi bir rahatsızlık var. Bakanların, bakanlık alanı faaliyetleri ile ilgili taleplerine, maliye bakanlığından sürekli “olumsuz” yanıt geliyor. Devletin parası, halkı için kullanılmıyor. Geriye tek alternatif kalıyor, o da “maaş için saklanıyor…”

Örneğin, hayat dört kat pahalı olurken, çiftçiye doğrudan gelir desteği ödemeleri tatmin edici noktada değil. Öğrenci bursları ödenmiyor. Hastane güvenlik- temizlik hizmeti veren şirketler ödenmiyor. Devlete ulaşım hizmeti verenler aylardır bekliyor

Kendi alacağına “şahin” olan devlet, vatandaşa hizmetinin karşılığı ya da son derece “cimri”… Başbakan Ünal Ütel, halkına hizmet vermeyen, vermeyen, doğru organizasyonu olmayan bir devletin, sürekli “atama” yapan başbakanı konumunda, tıpkı cumhurbaşkanı gibi

Ve Kıb- Tek. Yakıt kalmadı. Bugünden itibaren uzun süreli elektrik kesintilerine hazır olun. Ortada bir enerji organizasyonu yok. TPIC, henüz yakıt bulmadı, kaldı ki getirilmesi zaman alacak. Geriye bir tek AKSA kalıyor. AKSA’dan destek istendi. Kalan yakıt bin ton civarı. Yani hiç…

Erhan Arıklı ekibi ile birlikte Kıb- Tek’e büyük hasar verdi. İhale peşine düştüler, ülkeyi unuttular. İhaleyi de yapamadılar. Şimdi yine ülkenin en büyük ihalesi sayın Arıklı ve ekibi tarafından hazırlanıyor. Umarım 4.5 G ihalesinin akıbeti de yakıt ihalesine benzemez

Hükümet AKSA’ya olan borcu devraldı. Nasıl ödeyeceği konusunda yasal bir mevzuat henüz yok. Türkiye 560 milyon TL aktardı. 500 milyon TL daha var. Bu aslında kötü yönetimin faturası. Kimseden hesap sorulmadığı gibi, halkın hizmet alması gereken kaynak bu alana aktarılıyor

Bir diğer önemli sorunumuz da artan adli olaylar. Cezaevinde “öğrenci” olduğu için adada bulunan suçlu sayısı hızla artıyor. Hükümlü ve hükümsüz tutuklu sayısının yüzde 50’ye yakını “öğrenci…” Ada suç cenneti haline gelirken, polis, mahkemeler ve cezaevi personeli adli olaylar karşısında adeta esir alındı

Özellikle uyuşturucu piyasası tamamen Afrikalı “öğrencilerin” tekelinde. Polisi kilo kilo uyuşturucu yakalıyor. Deniz, hava ve kara giriş kapılarında her gün yeni bir uyuşturucu operasyonu var. Tecavüz ve hırsızlık olaylarında da ciddi artış var

“Afrika mafyası” ulusal güvenliği tehdit eder noktaya geldi. Bu alan üzerinden ciddi bir zenginleşme nedeniyle esnaf mutlu olsa da, adli olaylar artıyor. Sayı bilinmiyor, çok sayıda kaçak yaşayan var. Bununla mücadele için de “ülkesel bir plana” ihtiyaç var

Memlekete dair ne varsa, konuşmaya anlatmaya devam edeceğiz. Ülkemin her köşesinde rantçılar, işbilmezler ve kolaydan paraya ulaşma heveslileri, üreten, liyakat sahibi insanımızın önüne geçme derdinde. Burası adil bir ülke olmaktan çıktı. YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. GÜNAYDIN