Sürüklene sürüklene seçime gidiyoruz
14/10/2021
Hüseyin Ekmekci
Beş yıllık bir parlamento dönemi daha tamamlanmadan ülke erken seçime gidiyor. 5 yıllık bir parlamento dönemi daha tamamlanamadan, 3’üncü hükümet modeli de işlemedi. Geriye kalan ne? Vurgun, talan, yalan, beceriksizlik, işbilmezlik… Adına ne derseniz deyin, ama icraat yok.
Başbakan Ersan Saner dün “mecburen” istifa etti. Kimisi “strateji” diyor. Aksine, iki haftada beş kez toplanamayan bir meclis, çoğunluğunu yitiren bir hükümet demek. Bu köşeyi sürekli okuyanlar, programı dinleyenler bilir, “sürüklene sürüklene seçime gideceğiz” demiştik.
Aslında yaşanan da odur. Sürecin nasıl ilerleyeceğine maalesef siyasetçiler ya da şahıslar karar veremiyor. Başarısızlıklar, şahsi çıkarlar, işbilmezlik ve yasa tanımazlık süreci sürüklüyor. Şimdi de sürüklene sürüklene seçime gidiyoruz, olan budur.
Ne olacak? Olacak olan şu; seçime kadar Yeniden Doğuş Partisi’nin olmadığı bir hükümet modeli göreceğiz. Alternatif de gene iktidarın içerisinden çıkacak. Erhan Arıklı’nın varlığı nedeniyle kenarda duran Bertan Zaroğlu ve Bakanlık karşılığı Serdar Denktaş hükümete destek verecek; senaryo bu.
Açıkçası bu aşamada, Serdar Denktaş’ın “bakanlık karşılığı” bu hükümete destek vereceğini düşünmüyorum, doğru da bulmuyorum. Kendilerinin kararı. Arıklı’nın yerine Denktaş’ın bakan olacağı bir modelle 26 çoğunluğuna ulaşılıyor
Peki ne olacak? Yine aynı, benzer sorunları yaşayacağız. Bu modelden ancak “seçimi yeniden kazanmak isteyenlerin kamu kaynaklarını talan etmesi” dışında bir icraat çıkmaz. Cevap basittir. “Hızla erken seçim…”
UBP Kurultayı ay sonu, 2’nci tur da yaşanırsa Kasım ayının ilk haftası sona erecek. Cumhurbaşkanı’nın hükümet kurma görevini hemen Ersan Saner’e vermesi bekleniyor. UBP kurultayının bitmesini beklemek anayasanın bir daha ayaklar altına alınması demek; yaptılar, gene yaparlar.
Çözüm basit; olabilecek en erken zamanda erken seçim. Ancak, bu seçim yasasıyla erken seçime gidilecekse, sandığa gitmenin de bir alemi yok. Seçmen olarak, “bile bile krize oy vermek” de ne bileyim, bir tür enayilik…
Seçim Yasası’nda en azından 2- 3 seçim olacak şekilde baraj yükseltilmeli, tercih oyları kaldırılmalı, seçmen istikrarlı hükümet modelleri çıkacak şekilde oy kullanmalı. Partiler kendi içerisinde ittifaklar yaparak seçime gitmeli. Bu kadar kaos bu halkın hakkı değil.
Döviz roket hızında yükseliyor; Bakınız; şu an tüp gazın 15- 25 TL arasında zamlanması gerekiyor. Akaryakıt zammı kaçınılmaz. Elektrikte günlük zarar 1.5 milyon TL; en az yüzde 35 zam kaçınılmaz. Üretimin temel girdileri peşi sıra zamlanacak, bunun kaçarı yok, herkes kendisini alıştırsın.
Muhalefet de bu durumu çok iyi biliyor. Bu bozuk yapıda, 3’lü, 4’lü bir koalisyonda başbakan olsanız ne olur, olmasanız ne olur? Sadece zamları düzenleyen, ardından da baskılarla giden, alternatifi olmayan yapılar bu halka sadece zarar veriyor.
Erhan Arıklı, “26’yı bulup düşürün” demişti, hükümet kendiliğinden devrildi… Şimdi de “26’yı bulun, kurun” diyor, ekliyor, “Biz de çekirdek çitleyerek izleyelim” diye de ekliyor. Hükümette olduğu dönemlerde de giden iktidar sadece çekirdek çitlemiş, devamında da zamlarla halkın posasını çıkarmıştı.
- “Yarın ola hayrola” magazinciliği adalete katkı sağlamıyor
- Bize emanet çocuklar bir bir ölüyor, ağır yaralanıyor…
- Cihan bize emanetti kaldırımda yürürken öldü… Büşra ağır yaralı…
- Siyasetin zibidileri kendini çok önemsemesin, hesabını vereceksiniz
- Ülkeyi yönetenler her şeyi biliyor, susuyor…
- Siyasetteki çıkar ilişkileri nedeniyle çürük elmaların temizlenmesi mümkün değildir
- Polisin En Mahrem Soruşturmaları Dedikodu Yoluyla Yayılıyor
- Kamu kaynakları har vurulup harman savruluyor…
- Liyakati öldürenler sadakati ödüllendiriyor...
- Sayıştay Hesap Sormak İçin Ne Bekleniyor?
- TÜM YAZILARI için tıklayınız