HAYVANCI VE İMALATÇI ARTAN GİRDİLER NEDENİYLE MAĞDUR. HÜKÜMET ORTADA YOK, SÜT ÜRÜNLERİNE ZAM FURYASI BAŞLADI. SİSTEMİ KORUMASI GEREKENLER, VATANDAŞI YALNIZ BIRAKTI

YİYEBİLEN YİYOR, ALABİLEN ALIYOR, GERİSİNİ EŞŞEK TEPSİN. HÜKÜMETİN UYGULADIĞI TEK EKONOMİ POLİTİKASI BU

NE YAPALIM; HELLİMİ DA ARTIK RUM TARAFINDAN ALALIM? ALIŞTIĞIMIZ HER LEZZETTEN VAZGEÇELİM? SÜT ÜRÜNLERİ REYONUNA GİTMEKTEN KORKAR OLDUK

Bilmem sizin de dikkatinizi çekti mi? Memlekette tüm kesimler birbiri ile kavgalı ama süreci yönetmekle yükümlü olan hükümet ortada yok. Devlet yapısı zaten çöktü, devlet dediğiniz hafızası ile, kurumları ile ayaktadır, onu da liyakata inanmayan siyasiler yerle bir etti

Daha kısa süre önce, işçi ve işveren tarafı asgari ücret masada belirlenirken kavga etti. Günlerce. Sonra hop, “değiş tonton” bir uzlaşı… Sonuç? Açlık sınırında yaşamaya mahkum binlerce insanı tatmin etmeyen bir sonuç. Hükümet ortada yok, mağdur çalışan

Dün yaşanan tartışma neydi? Çiğ süt fiyatları. Hükümet, çiğ süt fiyatlarına yüzde 17 civarında zam yapma kararı aldı. İmalatçılar ise, yani, sütü hellim ve peynire çevirenler buna isyan etti. Birbirlerini yediler, olmadık hakaretler duyduk, işittik

Aslında iki taraf da haklı, iki taraf da mağdur. Bu girdilerle, hayvan üreticileri sürü 10 TL kilosu veremez, zarar eder, batar, yok olur. Zaten önemli bir oranda da hayvan üreticisi bu sistemde daha fala dayanamaz. Neden dayanamaz?

Yem pahalı, elektrik pahalı, mazot pahalı, emek pahalı, alet pahalı, cihaz pahalı, veteriner hizmetleri pahalı… Velhasıl, bu girdi maliyetleri ile bir hayvancının ayakta durması olası değil. Bu güne kadar ayakta duranlar da büyük bir mucizeyi gerçekleştirdiler

Tabi isyan büyüdü… Neden? Borç. Büyüdü, ya da kar küçüldü. Devamında borçlanma ihtiyacı duyanlar oldu. Hayvancı da Tarım Bakanlığı’nın kapısına dayandı. Bakanlık da her zaman yaptığını gibi, “olur” dedi. Hayvancının en büyük sermayesi çiğ süte zam yaptı

Bu kez de imalatçı isyan etmeye başladı. Rum tarafı ile dış pazarda büyük bir rekabet içerisinde olan imalatçılar, elektrik, mazot, ulaşım, navlun, taşıma ücretleri ile baş edemezken, şimdi de çiğ sütün zamlanmasına isyan etti.

Haklı mı? Elbette haklı. Ne diyor imalatçı? “Yahu hayvancının sütünü pahalı edeceğine, girdilerini ucuzlat. Elektriği ucuza ver hayvancıya, hibe yem ver, desteği artır…” Neden? Çünkü çiğ süt fiyatlarının artması demek, ciddi şekilde maliyetlerin de artması anlamına geliyor

Bu tartışmaya bakıyorum, hayvancı haklı. Battı yakı insanlar. Sabahtan akşama kadar hayvan pisliğinin, çamurun içerisinde ne uzayıp ne kısalıyorlar. Orta ve küçük ölçekli hayvancılar mandralarını kapatıyorlar, meydan büyük sermayeye kalıyor; bir toplumun ruhu ölüyor

E hayvancı bu girdilerden mağdur da imalatçı değil mi? Sadece bu ay personel başına ortalama 5 bin TL girdi maliyetlerine artış var. Döviz, elektrik derken… İmalatçı da zor durumda. Hayvancı da haklı, imalatçı da haklı. Altından kalkılabilecek gibi değil…

Şimdi geldik, zurnanın zırt dediği yere… Hayvancı da imalatçı da artan maliyetler karşısında ne yapacak? Zam tabi ki. Bildiniz. Tüketiciye yansıyacak bu zam. “Hellim almaktan korkar olduk, peynir almıyoruz” derken, şimdi ortalama yüzde 30 tüm süt ürünlerine zam gelecek

Zaten piyasayı dengelemesini beklediğimiz Koop Süt, kötü yönetim nedeniyle sürekli olarak fiyat artışları ile en pahalı duruma geldi. Özel imalatçılar da Koop Süt’ü takip ederek sürekli fiyatlarını yukarı çekiyorlar.

Peki bu tartışmada vatandaş nerededir? Tüketici nerededir? Kimsenin umurunda bile değil. Hayvancı mağdur, süte zam, imalatçı mağdur tüketim ürünlerine zam. Tüketici da düşünsün çocuğuna bir süt alacak 30 TL, hellime alıştı kilosu 200 TL…