ANAYASAL KURUMLAR, YÜKSEK MAHKEME, SAVCILIK, SAYIŞTAY, POLİS, HATTA ETKİSİNİ YİTİREN OMBUDSMAN BÖYLE BİR DÖNEMDE HALKTAN YANA TAVIR ALMAYACAK DA NE ZAMAN ALACAK?

HERKESİN HER ŞEYİ BİLDİĞİ AMA HERKESİN SUSTUĞU BİR DÖNEM. TAHRİBAT BÜYÜK, ÜLKE KAYNAKLARI TARUMAR EDİLİYOR. ADETA HERKES AYAKTA UYUYOR...

İnsanın aklı almıyor, çıldırası geliyor. Eminim benim gibi herkes farkında. Yolsuzluk kokan, arsızlık tüten, içerisinde adrese teslim kararlar bulunan olayların ardı arkası kesilmiyor. Sanki kıyamet kopacak, kıyamet kopmadan önce birileri ısrarla yangından mal kaçırıyor

Arkadaşlar normal değil. Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda yaşanan ve Sayıştay raporuyla ispatlanan, 2 yıl öncenin döviz karşılığı 250 milyon TL fazladan ödeme ve vurgun. Güngör çöplüğündeki peşkeş. Adrese teslim temizlik ve hademe ihaleleri…

Anayasal kurumların tamamı devredışı. Yahu kamunun kaynakları çalınıyor. Geleceğimiz çalınıyor. Bu memlekette yetim hakkını, kamu maliyesini koruyacak, hepsini geçtim; adaleti sağlayacak, soyguncudan ve vurguncudan hesap soracak hiçbir kurum ve tek bir yetkili kalmadı mı?

Düşünün, 59 milyon Euro bir miktar, gerekçesini hiç kimsenin anlayamadığı bir süreçle kamu maliyesinde feragat ediliyor. Buna başbakan itiraz etmiyor, maliye Bakanı onay veriyor, ekonomi Bakanı suspus, bayındırlık ulaştırma Bakanı ise sonuna kadar savunuyor

Bu savunma içerisindeki gerekçe ölüm gibi bir şey. İçerisinde yolcu garantili bir madde olmayan ana sözleşmede, adrese teslim 59 milyon Euro bir rakam ortaya çıkarılıyor. Nereden çıktı, nasıl çıktı, kim hesapladı, nasıl hesapladı? Kimsenin haberi yok.

Maliye Bakanı ve bayındırlık ve ulaştırma Bakanı özel bir şirketin mağdur olduğuna ikna ediliyor. Ala, güzel; Başbakan da bunu onaylıyor. Aradığımız ne olup bittiğini sorduğumuz Ulusal Birlik Partili bakanlar, “Benim haberim yok” diyor, ama hiçbir şey olmamış gibi hükümet devam ediyor

En hafif tabirle, hukuku dışlayan , adalete güvenmeyen, yasa- tüzük- uzlaşı mutabakatlarını yok sayan, antin kuntin ilişkilerine kılıf uyduran bu adamlara sessiz kalınıyor. Belki de bu anlaşma ve ortaya çıkan rakam doğru, fakat doyurucu bir açıklama yok

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, öyle bir savunma yaptı ki, ben yargı mensubu olsam bunu ihbar kabul ederim. Ne demek mahkemeye gitmedik ve bir hakeme başvurduk. Hakem heyeti hangi noktalarda ortaya çıkacak ve kaç kişiden oluşacak belli

Uzatmaya gerek yok. Minareyi çalan kılıfı hazırlamış, bunu savunmak da masada KKTC devletinin haklarını savunmak için oturan ama belli ki bir ikna süreci yaşayan, maliye ve ulaştırma bakanlarına kalmış. Ne demek bir kalemde 59 milyon Euroyla ilgili karar vermek?

Bugün geç. Dün adli makamlar ve ana muhalefet harekete geçmeliydi. İktidara mensup bakanlar bu konudan haberleri olmadığını söylüyor. Bakanlar Kurulu’ndan geçtiği söylenen 59 milyon Euroluk anlaşma ile ilgili bakanların haberi yok. UBP milletvekilleri zaten ayakta uyuyor

Sayıştay Başkanlığı mali denetim başlatmalı, Mali Polis devreye girmeli, tüm evrakları didik didik araştırmalı. Yüksek mahkeme, neden ihtilaf durumunda hükümetin mahkemeye başvurmadığını sorgulamalı. Başsavcılık kararda yetki aşımı olup olmadığına bakmalı.