Tarihin en korkusuz ve gamsız hükümeti ile baş başayız
16/11/2023











Hüseyin Ekmekci
KAMU KAYNAKLARININ ÜSTÜNE KARABASAN GİBİ ÇÖKTÜLER. TARİHİN EN KORKUSUZ VE GAMSIZ HÜKÜMETİ İLE BAŞ BAŞAYIZ. GÜVENOYU VERENLER NE DER ACABA?
LİYAKATLİ DEĞİL SADAKATLİ BÜROKRATLARLA EL ELE TOPLUMU SOYUYORLAR. BİRAZ İSTİHDAM, BİRAZ KREDİ, AZ VAAT, BOL İŞ TAKİBİ, RÜŞVET GANİ… HERKES MEMNUN.
Çok basit gibi görünen bir hikaye anlatayım size. Meteoroloji Dairesi Müdürü görevden alındı. Yerine biri atanmadı. Ama atanacak. Atanacak olan kişi belli, zerre kadar liyakatı yok. Görevden alınan kişi ise yıllardır bu görevde…
Neden alındı görevden biliyor musunuz? Ercan Devlet Havaalanı’nda pist çevresinde olması gereken ve Meteoroloji Dairesi sorumluluğundaki cihazlar yüzünden. Görevden alınan müdür bu cihazların uluslararası standarda uyumadığını söyledi ve direndi…
Vay efendim neden direndi? Görevden alma yazısı yazıldı, evine gönderildi. Devletin tüm teknik dairelerini liyakat sahibi olmayan, o makamın maaşını çekmekten başka gailesi olmayan kişilere emanet ettiler. Bu adım aslında devletin etkin iş yapma kapasitesini öldüren en önemli adım…
Siyasi partilerin umurunda mı? Hayır. Bu memleketin geleceğinden yana zerre kadar derdi olmayanlar, kamu kaynaklarını kendi çıkarları için kullanma yanında, devletin makamlarını da liyâkatli kişilere değil sadakatli kişilere verme konusunda pek maharetli…
Olan bu ülkeye oluyor, zerre kadar da umurlarında değil. Her istihdam parti müdürü demek. Her istihdam hatırlı bir kişinin dosya takibinde söyleneni yapan müdür demek. Ülkenin nereye gittiği, burada neler kaybettiğimiz hiç kimsenin umurunda bile değil…
Peki, Meteoroloji Dairesi’nde liyakat içermeyen bu atamayı Başbakan onaylayacak mı? Cumhurbaşkanı onaylayacak mı? Evet. İkisi de onaylayacak. Çünkü benzer uygulamaların mimari yıllarca hem sayın Ünal Üstel hem sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar…
Peki bu toplumun haklarını kim savunacak? Bu makam gaspları sürüp gidecek. Yukarıda da belirttiğim gibi liyakat değil sadakat sahibi kamu yöneticisi arayan iktidarlar bu topluma kötülük yapmaya devam edecek. Cumhurbaşkanı da kendini bu kötülüğü onaylamak zorunda hissediyor…
Oysa anayasanın verdiği yetki bu değil. Anayasa toplum adına liyakat sahibi kişilerin makamlarda olma yetkisini yalnızca Kamu Hizmeti Komisyonu başkanlığına değil, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığına da veriyor…
Gerisi cumhurbaşkanının kendisini bu topluma karşı ne kadar sorumluluk sahibi hissettiği ile alakalı. Bugüne kadar gördük ki, makamlara talip olanlar, makamların gereğine değil, makamların avantajlarına bağlı. Bu küçücük olay bile aslında bizlere ne kadar vasat bir ortamda yaşadığımızı gösteriyor…
İzaz ikram kalemlerine bir bakın. Cumhurbaşkanlığı bütçede öngörülen izaz ikram kalemini ikiye katladı. Başbakan ise 3’e… Yaklaşık 3’er milyon TL izaz ikram için harcadılar. Meclis bütçesi ise resmen utanç tablosu.
Peki, her bütçeye onay veren, her bütçe artışına destek veren UBP’li genç vekiller akşamları rahat yatıyor mu? Tamamına söyleyecek tek sözüm var: Bu soygun sistemini onaylayarak halka tek bir mesaj veriyorsunuz. Sıra bize gelsin, daha beterini yapacağız
Gerçekten utanıyorum. Dini imanı daha çok para ve daha güçlü makam olanlar, 40 yılda bu devleti 130 sene geri götürdüler. Kimlik bırakmadılar, duruş bırakmadılar, liyakat, demokrasi, hukuk bırakmadılar. Utanmadan 1 haftadır milliyetçi nutuklarla cumhuriyet kutluyorlar
- 15’inci yaşın Kutlu olsun HABER KIBRIS…
- Devletin arazisi şahıslara geçerken, altında tüm kabinenin imzası var…
- Devlet okullarına olan güven çöktü
- “Ben bu toprağın çocuğuyum” diyen herkes üzgün, kırgın ve yalnız…
- Para istemeyen basit çözümlerle trafik daha çekilir bir hale getirilebilir
- AİHM çıkış yolunu gösterdi de biz ne yapacağız?
- Biraz da vicdan sevgili hükümetimiz...
- Dipkarpaz'dan Yeşilırmak'a çevre bilinci... "Yeşil Okullar Projesi" dalga dalga yayılıyor...
- Değişim; gelişim, reform, geleceğe yönelik hiçbir kavga yok…
- Çalanlar da biliyor, kendilerine hiçbir şey olmayacak
- TÜM YAZILARI için tıklayınız






