Taşeron işçileri köle muamelesi görmesin artık…
16/02/2022
Ali Baturay
Sağlıkta, eğitimde, turizmde “taşeron sistemi” ile istihdam edilen çok sayıda emekçi perişan halde. Günlerdir emekçilerin perişanlığı medyada yer alıyor ama soruna çare bulunamıyor.
Bildiğiniz gibi, okullarda hademe, hastanelerde başta temizlik işi olmak üzere birçok görev yapacak işçi ve turizmde ise rehber istihdam edilmiyor, bunun yerine ihale sistemiyle, şirketler aracılığıyla hizmet alımı yapılıyor.
Peki bu “taşeron sistemi” iflas mı etti, yoksa ölü mü doğdu?
Ölü doğdu tabii ki… Denetimin olmadığı, hükümetlerin, Çalışma Bakanlıklarının hak ihlallerine seyirci kaldığı bir ülkede ne bekliyordunuz?
Bu sistem yıllardır sorunlu, yıllardır ihaleyi kazanan bazı şirketler çalışanlarına sorun yaşatıyor, eziyet ediyor.
Şirketlerin kimisi çok düşük maaşlar veriyor, kimisi maaşları geç ödüyor, kimisi sosyal sigorta/ ihtiyat sandığı yatırımlarını yapmıyor… İşçiler çok çalışıyor, emeğinin karşılığını alamıyor.
Eylemler düzenleniyor, konuyla ilgili açıklamalar yapılıyor, medyada haberler oluyor ama sorun çözülemiyor.
Şu anda muhatap bulunamıyormuş, hükümet kurulduktan sonra bu sorunlar çözülecekmiş. Neden kurulduktan sonra ilgilenilsin?
Şu anda bir hükümet yok mu ki? Yenisi kurulana kadar eskisi devam etmiyor mu? Her bakanlıkta bakanlar yok mu?
Maaşını alamayan 1400 işçiden söz ediliyor. Bu insanların geçindirecek aileleri var, evlerine ekmek götürmeleri lazım, neyi bekleyecekler? Hükümetin kurulmasını bekleyebilir mi onlar?
Taşeron şirketlerden bazıları, “Hükümet bizi ödemediği için biz de çalışanları ödeyemiyoruz” diyor. Yani bütün yollar yine hükümete çıkıyor.
KAMU-İŞ Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu, “sağlıkta çalışan taşeron işçileri, hademeler ve devlete bağlı turizm rehberlerinin de aralarında bulunduğu 1400 taşeron işçisinin iki aydır maaş alamadığını” açıkladı, “Bıçak kemiğe dayandı. Bekleyecek halimiz kalmadı” dedi.
Kamuda kurulan taşeron düzeniyle yıllardır bozuk bir sistem yaratıldığını belirten Serdaroğlu, “İnsanlar evine ekmek götüremiyor. Okula giden çocuğuna harçlık veremiyor. İşe gidecek otobüs parası bulamıyor. Sorumlu kim? Şirket mi, devlet mi? Yaşanan bu sıkıntılar bize sorunun kaynağını net bir şekilde göstermiştir. Taşeron işçisi köle değildir ama bu sistem kölelik sistemidir” diyor.
Haklı bir çığlık, haklı bir isyan… Bu insanlar böyle çaresiz bırakılmamalı.
Benzer bir açıklamayı bir gün önce de KTÖS Örgütlenme Sekreteri Akgün Kaçmaz yapmıştı.
Akgün Kaçmaz da okullarda, şirketler aracılığı ile hizmet alımı olarak görev yapan hademelerin, emeğinin karşılığını alamadığını, ekonomik krizin eşiğinde insanların emeğinin karşılığını alamamasının herkes için ama başta hükümet için bir sorun olması gerektiğini vurguladı.
Devletin kadrolu çalışanları, sendikalı ve her türlü hakkını alıyor, hakkı savunuluyor ama onların yanında taşeron sistemiyle çalışan özel şirket personeli var…
Bir taraf devlet güvencesinde, diğer taraf güvencesiz… O kadar güvencesiz ki devletin hastanesinde, okulunda çalışıyorlar ama devlet onları korumuyor.
Bu olay, bu ülkede özel sektör çalışanının mağduriyetini, korumasızlığını gösteren çok bariz bir örnek.
Taşeron şirketlerle gelen okullardaki hademeler, hastane çalışanları, turizm rehberleri yıllardır bu sorunları yaşadığına göre artık buna bir son verilmeli.
Öncelikle acil bir şekilde bu insanların sorunu çözülmeli, hükümetin kurulması beklenmemeli.
Ardından da bundan sonra buralara hizmet alımıyla değil, Kamu Hizmeti Komisyonu aracılığıyla kadrolu personel istihdam edilmeli.
Eğer böyle yapılırsa buralardaki mağduriyet giderilecek ama bu sorun bitecek mi? Hayır, özel sektörde birçok şirkette birçok insan bu şekilde çalışıp, mağdur olacak… Peki onlara kim bakacak? Bu ülkede çalışma yaşamına ne zaman bir düzen gelecek? Neyi hallettiler de bunu halledecekler…
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız