TAŞINMAZ MAL KOMİSYONU ELİMİZDEKİ TEK GERÇEK… MAL ALIM KAPSAMININ GENİŞLEMESİ VE ULUSLARARASI HUKUKA UYGUN ADIM ANCAK KOMİSYON ÜZERİNDEN MÜMKÜN

EZBER BOZACAK ADIMLAR ATMAK HÜKÜMETİN GÖREVİ… AMA NE YAZIK Kİ BU OLAYDA DA DÜŞÜNECEK VE KARAR ALIP UYGULAYACAK BİR ADIM ATILAMADI… ÇÜNKÜ AKILLAR BAŞKA YERDE…

Son dönemlerde Kıbrıs Türk ekonomisini temellerinden sarsacak, emlak sektörü üzerine kurulmuş bir düzenek berhava olmak üzere. Akılcı davranmak, doğru adım atmak, etkili karar vermek, makul uygulamaları devreye koymak zorundayız

Simon Aykut tutuklandı. Rum hükümeti, bu tutuklama üzerinden Kıbrıslı Türklere ciddi bir ceza vermek için kolları sıvadı. Ciddi bir panik var, bu panik üzerinden dört elle sarılıldığımız ekonomik sistem temellerinden sarsıldı. Makul ve mantıklı olmak zorundayız

Evet, kuzeyde Rum malları üzerinden bir ekonomik devinim kuruldu. Dünyanın yaklaşık yüze yakın ülkesine emlak satışı yapıyoruz. Long Beach, Esentepe, Gaziveren bölgelerinde bir değişim ve dönüşüm söz konusu. Binlerce konut, on binlerce istihdam, kamunun en çok vergi aldığı alan…

Peki ne yapacağız? “Ne yapalım yani, Rum malıdır, o zaman ekonomik sisteme dahil etmeyelim…“ Bu mantıkla hayatımıza devam etmemiz mümkün değil. Hayat devam ediyor. Hem Annan planına evet dedik, hem ortak bir devlet kurulması için büyük çaba harcadık

Sonuç? Maalesef uluslararası bir çözüm için Kıbrıslı türklerin harcamış olduğu bu çabanın karşılığını göremedik. Kıbrıslı Rumlar hem hayır dediler, hem de ekonomik olarak Kıbrıslı Türkleri boğmak için uluslararası hukuku tepe tepe kullanmaya çalıştılar…

Taşınmaz Mal Komisyonu, Kıbrıslı Türkler için dünya tarafından altın tepside sunulmuş bir nimet… Kuzeyde mal bırakan Kıbrıslı Rumların, mallarını satmasına olanak sağlayan uluslararası bir mekanizma… 2004 yılından beridir bu sistemi doğru dürüst kullanamadık

Elbette hem siyasi, hem de ekonomik endişeler var. Ancak biz burada yaşıyoruz. Uluslararası emlak alıcılarının çok ciddi ilgisi var. Gerek Türk malı, gerekse Rum mallarına yönelik ciddi bir yapılaşma adımı var. Talep olduğu için, satış organizasyonu da devrede

Ne yapacak Kıbrıslı Türkler? Birleşmiş Milletler’in uluslararası çözüm planını mı bekleyecek? Annan planına evet demişiz. Uluslararası hukukun Kıbrıs’ın kuzeyinde de etkin olması için mücadele etmişiz. Avrupa Birliği’nin bir parçası olmak için ömrümüzü vermişiz…

Hem, hiç kimse bu çabamız destek vermeyecek, hem uluslararası hukuk Kıbrıs’ın kuzeyini yok sayacak, hem toplumlar arası bir köklü çözüm çabamız yok sayılacak, buna rağmen Kıbrıslı Türklerin sadece durağan bir yaşam sürmesi beklenecek. Doğanın kanına aykırı bir durum

Hayat devam ediyor. Annan planında, mülkiyet başlığına dayanan çok ciddi uluslararası hukuk sisteminin kabul ettiği bir durum var. Buna rağmen halen daha, Kıbrıslı Türklere “uluslararası çözümü bekleyin, hiçbir adım atmayın” demek ne kadar insani bir durum?

Bir nesil değil, dört nesil ömrünün son dönemine geldi. Kıbrıs bizim vatanımız. Kuzeydeki topraklar bizim geçim kaynağımız. Hem tarım, hem hayvancılık, buna ek olarak eğitim, turizm, emlak en önemli yaşam kaynağımız. Ne yapacağız peki?

Taşınmaz Mal Komisyonu, en önemli gerçeğimiz. Güneydeki tutuklama ve tutuklama ihtimallerine karşı almamız gereken en önemli tedbir komisyonu daha da aktif bir hale getirmek. İsteyen her Rum’un Kuzeydeki malını satın almak ve uluslararası hukuk zeminine çekmek öncelikli görevimiz

Adına ne derseniz deyin, hangi tedbiri alırsanız alın, Kıbrıslı Rumlarla uluslararası hukuk zemininde mücadele edeceğimiz tek nokta Taşınmaz Mal Komisyonu. İster kabul edin, ister isyan edin elimizdeki tek gerçek bu. Buna sıkı sıkı sarılmak zorundayız…

Bu gerçekten hareketle, Simon Aykut tutuklandı diye, elimiz kolumuz bağlı değil. Hayat devam ediyor, almamız gereken ciddi ve mantıklı tedbirler var. En mantıklısı uluslararası hukukun kabul ettiği kuzeydeki Rum mallarını yasal bir şekilde satın almak…

Bu güce ulaşan Kıbrıs Türk ekonomisi ve Kıbrıslı Türk sermayesi KKTC Hükümeti’nden adım atmasını bekliyor. Devlet, Annan Planı devamında kendisine sağlanan bu imkana ek olarak yeni bir anlayış geliştirebilir. Ezber bozmak ve uluslararası hukuka uygun davranmak mümkün.