Telefon hatlarını kullanarak yaşlıları dolandıranlara karşı büyük bir bilinçlendirme kampanyası şart
18/10/2021
Ali Baturay
Ülkemizde az sorun varmış gibi, bir de Türkiye telefon hatlarını kullanarak, emekli ve yaşlı vatandaşlarımızı dolandırma girişimleri başımıza dert oldu.
Temkinli olup, tuzağa düşmeyenler, son anda uyanıp dolandırılmaktan kurtulanlar olduğu gibi maalesef dolandırılan vatandaşlarımız da var…
Yaşlı vatandaşlarımızı arayıp kendilerini savcı veya polis olarak tanıtan dolandırıcılar, aradıkları kişiye bir soruşturma yürüttükleri ve banka hesaplarındaki mevduatların güvende olmadığı yalanını uydurarak, verdikleri hesap numarasına mevduatlarını aktarılmasını sağlıyor ve hesaptaki tüm parayı çalıyorlar.
Yukarıda anlattığımıza benzer birkaç senaryo daha var; dolandırıcıların kimisi yaşlıların hesap numarasından şifreye tüm bilgilerini topluyor... Bazı dolandırıcılar ise yaşlılara “bu yolu takip et” diyerek, talimatlar verip parayı çalıyor. Ağa düşen bazı yaşlılar, neredeyse kendi eliyle parasını dolandırıcılara gönderiyor…
İlginç olan şey ise; dolandırıcıların adeta nokta atışı yaparak, bankada hesabı ve yüklü parası olan yaşlıları tespit ediyor olmaları…
Bankada hesabı olmayan yaşlılar aranmıyor, yani dolandırıcılar rast gele çalışmıyor, sanki ellerinde bir liste varmış gibi, kendilerince doğru hedefe gidiyorlar.
Dolandırıcılar aradığı kişinin hangi bankayla çalıştığını da tespit ediyor ve oranın müdürü olduğunu söyleyip, yaşlılara bazı direktifler veriyor.
Mesela evdeki sabit telefondan yaşlıları arayan ve kendisini banka müdürü olarak tanıtan dolandırıcılar, o yaşlı kişinin cep telefonunu da talep ediyor. Cep telefonu numarasını aldıktan sonra, oradan da başka birini aratıyorlar ve onun da polis olduğunu söyleyip, paralel bir soruşturma yapıldığı izlenimi yaratıyorlar. Cep telefonunu da arama sebebi; o kişiyi her iki telefondan da meşgul edip, polisi aramasını engellemek.
Her iki telefon da meşgulken, bir operasyon yürütüldüğünü söyleyip, yaşlı kişiye direktifler veriliyor ve dolandırılıyor.
Bu arada Türkiye hattından arayan bazı kişilerin direktifleri arasında “Bankadaki paranızla bir kuyumcuda alışveriş yapın. Evdeki altınlarınızı alıp en yakın kuyumcuya giderek bozdurun ve size söyleyeceğimiz hesap numaralarına yatırın, şu an bir operasyondayız” gibi ifadelerin yer alması, Kıbrıs’ta bağlantıda olan ve evden çıkan yaşlıların altınlarını ya da parasını çalacak kişiler olabileceği şüphesini de artırdı…
Dolandırıcılar nasıl nokta atışı yapıp, bankada hesabı bulunan emekli yaşlıları buluyor?
İlk akla gelen şey; bankalarda çalışan bazı kişilerin dolandırıcılarla işbirliği yapıp bu bilgileri sızdırmaları ihtimali.
Konuştuğum bazı bankacı dostlarımız, buna pek ihtimal vermiyor, çünkü bankalarda müşterinin hesap bilgilerini sızdırmak bankacılık mesleğinde en büyük suç olarak kabul ediliyor. Bu suçu işleyen yanıyor, hem mesleki yaşamı son buluyor hem de hapislik cezası var…
Bankacı dostlar, her meslekte çürük elmalar bulunabileceğini kabul etmekle birlikte, bankaların bu konuda çok hassas, toleranssız olmasının ve işin sonunda hapislik de bulunmasının, kişileri böyle suçlar işlemekten caydırdığına inanıyor.
Bankacılara göre bu konuda en büyük tehlike hackerler, yani derin bilgisini kötü amaçla kullanan bilgisayar uzmanları. Hackerlerin birçok bilgiye ulaşabildiği ve o bilgiler üzerinden kişilerin dolandırılabildiği belirtiliyor. Hatta bazı hackerlerin hiçbir aracı kullanmadan ve hesap sahibine ulaşma gereği duymadan bile hesap transferi yapabildiği biliniyor.
Bankacı dostlarımıza göre, bir diğer ihtimal ise Türkiye’den arayan kişilerle KKTC’de bankalara gidip gelen kişileri takibe alan, kim olduğunu araştıran, evini, telefonunu tespit eden bir çetenin bulunması ihtimali. Kıbrıs’ın küçük bir ülke olması, neredeyse herkesin birbirini tanıyor olması, kimlerin bankada parası olduğunu belirleme açısından pek zor olmuyormuş…
Evet bir şekilde dolandırıcılar nokta atışı yapıyor, yaşlı emeklileri tespit edip, ağına düşürmeye çalışıyor. İşte burada yapılması gereken en önemli şey, toplumu bilinçlendirmek, yaşlıları ve aslında herkesi dolandırıcılara kanmaması için uyandırmak.
Bunun için de büyük bir kampanya yaparak, tüm ülke insanını dolandırıcılara karşı bilinçlendirmek gerekiyor. Konuştuğunuz bankacı dostlarımız da bunun şart olduğunu söylüyor. Evet polis zaman zaman açıklamalar yapıyor ama bu yeterli olmuyor.
“Polis- Bankalar Birliği- medya” üçlüsü işbirliği yapmalıdır ve dijital gazetelerden tutun da kağıda basılı gazetelere, televizyonlara, sokaklardaki reklam panolarına kadar tüm mecralar kullanılarak vatandaşlar uyarılmalıdır. Ancak böyle bir kampanya ile geniş kitlelere ulaşılır ve vatandaşlarımız dolandırıcılara karşı uyarılır, uyanık tutulur.
Bankalar Birliği bu kampanyada mutlaka yer almalıdır, çünkü bir şekilde banka hesapları çalınarak dolandırıcılık yapılıyor. Bankaların bir görevi de müşterilerini korumaktır diye düşünüyorum o nedenle Bankalar Birliği, polis ve medya ile bir bilinçlendirme kampanyası düzenlemelidir. Kim bilir belki hükümet de bu kampanyaya destek verir…
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız