Toplumsal korkumuza dönüşen ani ölümler, melek gibi bir insanı daha aldı aramızdan
30/10/2022
Ali Baturay
Ani ölümlerin seyrinde anormal bir durum olmadığını açıklamıştı bir süre önce Sağlık Bakanlığı ama ben buna inanamıyorum, genç denilebilecek yaşta, çok erken ölümler arttı bana göre…
30’lu, 40’lı, 50’li, 60’lı yaşlarda çok sayıda insan ani ölümlerle aramızdan ayrılıyor.
Bizi şok eden ölümler arka arkaya geliyor…
Bugün bir ani ölüm daha bizi şaşkına çevirdi, hüzne boğdu…
Filiz Gürsel’i, Filiz Ablamı da ani ölüm aldı aramızdan bu sabah… Hiç hesapta olmayan bir kalp krizi…
Bugün internetlerde yine bir sorun vardı, köye gitmiştik, internet sorunlu olduğu için telefonları bir kenara attık, aile, akraba sohbet ettik.
Lefkoşa’ya döndüğümde nispeten internet daha iyiydi, “Ne var ne yok bakayım” derken, Filiz Ablamın ölüm haberi ile karşılaştım, beynimden vurulmuşa döndüm.
Hani bazen rüyadayken dehşet şeyler görür, uyanınca da gördüklerinizin rüya olduğuna şükredersiniz ya? Başınıza gelmiştir mutlaka…
İşte gerçek hayatta da karşılaştığınız bazı şeylerin rüya olmasını, uyanınca geçmesini istersiniz.
Ben de rüyada olmayı diledim bugün ama gerçekti, haber karşımda duruyordu, Filiz Ablamın vefat ettiğini yazıyordu...
Benim abim yoktur, kardeşlerimin en büyüğüyüm ama Mustafa Gürsel abim gibidir, onu öyle görür, öyle çağırırım.
Gerçek bir dosttur Mustafa Abim, sevgi doludur, yardımseverdir, sevdiğini tam sever…
Eşi Filiz Hanım’a da ilk tanıştığım gündem beri “Filiz Abla” dedim.
Filiz Ablam da beni kardeşi gibi severdi, değer verirdi, sonrasında evlendiğim eşimi, çocuklarımı da hep farklı sevdi, ailesi gibi gördü.
Hani “iyi insan” dersiniz ya en çok Filiz Ablama yakışırdı “iyi insan” sözü.
Gerçekten iyi bir insandı, melek gibiydi…
İçinde hiç fenalık yoktu, her şeye karşı hep iyimser bir bakışı vardı.
Hiç sinirlendiğini görmedim, en çok “Amaaan boş ver” der elini başının üstünden çevirirdi.
Hiçbir şeyden şikayetçi olmazdı, Mustafa Abimin güvercinlerini, köpeklerini hep sahiplenirdi, eşinin, çocuklarının doğa sevgisine hep saygı duyar, destek olurdu.
Onun dünyası ailesiydi, her karşılaştığımızda “Mustafa Abin” diye başlardı anlatmaya, söz çocuklarına, Cemil’e ve Nisan’a gelirdi, sonra da benim ailemi sorardı.
Evlerinin market alışverişini Filiz Ablam yapardı, bu nedenle sıkça markette karşılaşır, mutlaka sohbet ederdik, “Market işi benim işim” derdi…
Defalarca söylemişti, “Ailemiz için senin yerin farklı” diye… Bunu bana hep hissettirdiler, ben de onları ailem gibi görürüm…
Çocukların yanında sık tekrarlayıp canlarını sıkmak istemediğini ama Cemil ile Nisan’ın mürüvvetini görmeyi çok istediğini söylerdi.
Nitekim Cemil, geçen temmuz ayında evlenmişti.
Kuşkusuz bu düğün Filiz Ablamla, Mustafa Abimin en mutlu günlerinden biriydi.
Çok mutlu, çok heyecanlıydı Filiz Ablam, “Genç yaşta nene olacaksın” diye takılmıştım ona, “İnşallah” demişti.
Düğünden bir gün önce onlardaydık, Filiz Ablam’ın annesi de gelmişti Kıbrıs’a, bol bol düğün hazırlıklarını ve kına gecesini konuştuktan sonra, konu yine ta eskilere gitmişti.
Mustafa Abimle İstanbul’da tanışıp evlenmelerinden tutun da Mustafa Abimin aktif gazetecilik yıllarına, Cemil ile Nisan’ın çocukluk günlerine, bizim çocukların doğumuna kadar eskilere gidip bol bol sohbet etmiştik…
İstanbul demişken, şunu da söyleyeyim; Kıbrıslı bir gence aşık olan, onunla evlenen ve Kıbrıs’a yerleşen bu melek kadın, İstanbul’da doğmuştu ama gerçek bir Kıbrıslıydı… Bunu öylesine söylemiyorum, gerçekten de öyleydi…
Markette karşılaştığımızda da “Mustafa Abime iyi bak” derdim, Filiz Ablam da “Bakarım, gözün arkada kalmasın” derdi hep… Oldu mu şimdi bu? Kim bakacak Mustafa Abime artık Filiz Ablam?
Örnek bir eş, örnek bir anneydi o… Tüm hayatını eşine, çocuklarına adamış koca yürekli bir kadındı.
O kadar sevecen, o kadar sevgi doluydu ki onunla karşılaştığımda, o nur yüzünü gördüğümde hep içimde bir huzur olurdu, sonsuz sevgi ve saygı duyardım ona.
İçi sevgi dolu, iyilik dolu bu koca yürek, neden bu kadar erken durdu ki?
Hiç hak etmedi bunu melek kadın, hem de hiç… Nur içinde yatsın Filiz Ablam ama “iyi insanlar neden böyle erken ölür ki?” diye de isyan ediyorum…
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız