Torpil memleketinde aşılamada mı torpil yapılmayacaktı?
19/01/2021
Ali Baturay
Her taraftan tepki geliyor, Covid-19 aşılamalarında da torpil olduğu, bazı kişilerin önceliği belirlenmiş kesimlerin önüne geçtiği konusunda. Öncelikle tüm devlet hastanelerinde ve özel hastanelerde görev yapan sağlık ve hastane çalışanları aşılanacaktı ama öyle olmadı, araya torpilliler girdi.
Bunun göz göre göre yapıldığını da söylüyor vatandaşlarımız; yaşadıklarını, gördüklerini paylaşıyor, sosyal medya hesaplarından fotoğraf yayınlayan, video yayınlayan da var. Ne bekliyorsunuz yani? Şaşırıyor musunuz buna? Ben hiç şaşırmadım, hatta bekliyordum da böyle bir durumu. Evet bekliyordum, siz beklemiyor muydunuz?
Eğer bu ülkede “aşı olma” konusunda torpil yapılmayacağını, her şeyin düzgün yapılacağını, önce sağlıkçıların sonra da risk grubundakilerin aşılanacağını, kimsenin de araya girmeyeceğini zanneden birileri varsa, demek ki onlar bu ülkede yaşamıyor. Yani bu ülkede yaşıyorlar ama kafa olarak buralarda değildirler herhalde.
Bu ülkede yaşayan, buraları bilen herkes Covid-19 aşılamalarında da torpil, kayırma olacağını tahmin eder. Yahu, partizanlığın, torpilin, adam kayırmacılığın her türlüsünün uygulandığı hatta dik âlâsının yapıldığı bir ülkede aşılamada mı bunlar olmayacak?
En ucuz meselelerde bile partizanlığın, adam kayırmacılığın, torpilin olduğu bir ülkede küresel ve ölümcül bir salgından korunmak için ülkeye aşı gelecek ve bu konuda adaletli davranacaklar ha? Siz buna inanıyor musunuz? Siz buna inanıyorsanız çok safsınız demektir.
Bunlar olacaktı ve oldu… Bu ülkede neyi doğru dürüst yapabildik ki adaletli, düzenli bir aşılama programı uygulayacağız? İşte sosyal medyaya yansıdı; kendisi örnek olması gereken kişiler, kesimler düzeni bozdu.
Sağlık Bakanı Ali Pilli, birkaç saat önce 4944 adet Sinovac, 24 adet de BioNTech-Pfizer aşısının yapıldığını açıklarken, bu aşı uygulamasının başta tüm devlet hastanelerinde ve özel hastanelerde görev yapan sağlık ve hastane çalışanlarına yapıldığını bildirdi. “Sağlık çalışanı, hastane çalışanı” deniyor, peki araya kaynayanlar, onlar ne olacak? Hiçbir şey olmayacak… Bakanlığın tavrı, “sin da gülle geçiyor” tavrıdır.
Yani Sağlık Bakanlığına göre sorun yok, bakanlığa göre aşılama nasıl planlandıysa öyle devam ediyor, bakanlığa göre aşı uygulamasını delenler torpil yapanlar, kollananlar yok…
Başbakan ise olaya el koymuş ya da koyacak havasında… Torpilini yapan yapmış, atı alan Üsküdar’ı geçmiş, ondan sonra Başbakan Ersan Saner, açıklama yaparak, “Kriterlere uymayan bazı kişilere aşı yapılmasına asla izin verilmeyecek” dedi. Peh, izin vermeyeceklermiş… E siz bakana kadar yapan yapmış, sırasını beklemeden öne geçen geçmiş, siz daha izin vermeyeceğinizden söz ediyorsunuz.
Duydunuz mu ne diyor Sayın Başbakan? Diyor ki; “Medyada yer alan ‘aşı için torpil’ başlıklı haberler üzerine tüm ilgili makamlara, asla kimseye iltimas yapılmaması için gereken direktifleri vermiş bulunuyorum… Halkımız rahat olsun; yanlış yapanlara göz yummamız söz konusu olmaz. Aşılama olayının en sağlıklı şekilde sürdürülmesi ve sonuçlanması için ne gerekirse yapılacaktır…”
Ne kadar yapay duruyor bu sözler değil mi? Ne kadar inandırıcılıktan uzak… Tüm makamlara direktif verilmiş, torpil yapılmasın diye, duydunuz mu? Ya tabii, o makamlar da sizi dinlediydi ya da dinleyecek sanıyorsunuz.
Zaten siz direktif verene kadar olan olmuş… Bundan sonra da “torpil olmayacak” diye bir kural yok, olacak… “Yanlış yapanlara göz yummamız söz konusu olmaz” diyor başbakan? Güleyim bari, yanlış yapan ama cezalandırılmayan yığına insan var bu ülkede. Kim yanlış yapmış da yanına kalmamış?
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde kendi koydukları pandemi kurallarını da Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kurallarını da ihlal eden UBP değil miydi? Milletin gözünün içine baka baka ne kural dinlediniz ne yasa…
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakanken hem seçim öncesi, hem seçim sonrası üstelik de cumhurbaşkanı seçilmişken başbakan imzasıyla partizanca istihdam yapmadı mı? Siz daha “Özel Jet Krizi” raporunu bile açıklayamadınız bu ülkeye, neler yaşandığını gizlediniz.
Partizanlığın kitabını yazanlardan, hem de yakın tarihte bunun yığınla örneğini verenlerden şimdi aşılamada partizanlık ya da torpil yapılmamasını beklemek saflıktan da öte bir şey olur.
Bir konuşmaya tanık oldum, “Ne olmuş yani belirlenen grupların dışında, araya bir miktar da başkası aşılanmışsa? Sonunda herkes aşılanmayacak mı?” diyordu bir kişi. Zihniyet bu işte… “Önce ben yapayım, nasıl olsa başkaları da sonra yapar” bencilliği… İşte neden sistemsiz bir ülke olduğumuzun, bu ülkede neden eşitlik/ fırsat eşitliği, adalet, düzen olmadığının kanıtı bu…
Böyle hayati bir konuda belirlenen planın, programın dışına çıkıp torpil isteyene ve yapanlara, eşitlik duygusunu bir kez daha yerle bir edenlere “pes” diyorum, “yazıklar olsun” diyorum.
Biliyordum böyle bir şey yapılacağını ama hiç olmazsa bu konuda yapmasaydınız, bizi şaşırtsaydınız “Vay be, hayati bir konu olunca yapmıyorlarmış” dedirtseydiniz bize. Olmaz… Olur mu hiç? Alışmışlar bir kere, vazgeçebilirler mi? İnsanı gerçekten umutsuzluğa sevk eden, “lanet olsun” dedirten bir durum.
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız