TÜRKİYE’DEN KABLO İLE ELEKTRİK GETİRİLMESİ İLK KEZ BU KADAR CİDDİ ŞEKİLDE MASADA. 80 KİLOMETRELİK HAT 4 YILDA BİTİRİLECEK

PROJE DOĞRU KURGULANIRSA TÜKETİCİ KORUNDUĞU GİBİ, TÜRK- RUM İŞBİRLİĞİNE DE DÖNEBİLİR. PROJEYİ SIRF MALİYETİ ÜZERİNDEN TARTIŞMAK YANLIŞ… AYNI ZAMANDA STRATEJİK BİR HAMLE

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ziyaretinin en önemli ayrıntısı bana göre kablo ile elektrik getirilmesi. Adada enerji arz güvenliğinin sağlanması adına yıllardır ertelenen yatırımlar, ülkeyi sık sık elektrik kesintileri ile karşı karşıya bırakıyor

Türkiye, enerji çeşitliliği ve enerji arzı konusunda Avrupa’nın en iyi ülkelerinden biri. Aynı zamanda Avrupa için bir köprü vazifesi de görüyor. Diğer yandan, İsrail- Mısır- ve Güney Kıbrıs, enerji konusunda Avrupa’ya bağlanarak arz güvenliğini sağlamak istiyor

Erdoğan’ın KKTC ziyaretinde bu konu da masadaydı. Erdoğan, adaya su projesini “asrın projesi” olarak tanımlamıştı. Şimdi de Türkiye’den adaya, adadan Türkiye’ye çekilecek enerji hattıyla görev süresi dolmadan yeni bir “asrın projesi” için kararlı

Neden kararlı? Bu konu KKTC Cumhurbaşkanlığı’ndaki toplantıda gündeme geldi. 2028 yılına kadar görevde kalacak Erdoğan’ın bu son dönemi. Orada net olarak şunu ifade etti: Görev sürem dolmadan, tamamlanacak, devletin güvencesi ile en fazla 4 yıl içerisinde KKTC’ye elektrik gelecek

Erdoğan’ın niyetinin ciddiliğini nereden anlıyoruz? Yanında AKSA’nın patronu Cemil Kazancı ile adaya geliyor. AKSA KKTC’de yatırımları olan bir şirket. Ötesinde, toplamda 750 milyon dolar yatırım isteyen bu projenin altından kalkabilecek bir güce sahip… Dahası, mühendislik bilgisine

Biz, istediğimiz kadar “maliyet de şu da bu” gibi tartışmalar yapalım, Türkiye KKTC’ye bedava enerji verse, Adana- Mersin’deki kayıp kaçak oranını yakalamaz. Bu proje, elbette bir şirket için kar amacı da gütmektedir, ama Türkiye- KKTC için bölgesel bir güç gösterisi anlamındadır

Burada net olarak anladığım, fizibilite çalışmaları AKSA tarafından tamamlanacak, yatırım için tıpkı suda olduğu gibi, üretim fabrikaları kurulacak, yer altından 80 kilometre civarı kablo döşenecek… Tüm yatırımı AKSA yapacak, parasını ise enerji satışı ve yönetiminden kazanacak. Türkiye- Gürcistan arasındaki projenin uygulayıcısı da AKSA

Peki, biz, bu projenin “bizi yutacağını, mahvedeceğini” tartışırken, telin diğer tarafında ne yaşanıyor. Rum tarafı, Mısır ve İsrail’i de yanına alarak, yeni bir dev proje için adım atıyor. Neden? Enerji güvenliği için… Bu konu riske atılamayacak kadar önemlidir

Üç ülke, yanıbaşımızda bir sözleşme imzaladı. İmzalanan mutabakat uyarınca yaklaşık bin 208 kilometre uzunluğundaki bir hat için düğmeye basıldı. Hat, Mısır- İsrailde başlayacak, Lefkoşa üzerinden Yunanistan'ın Girit adasına ulaşacak

Hattın İsrail-Lefkoşa ayağı 310, Lefkoşa-Girit ayağı 898 kilometre uzunluğunda olacak. İsrail'in enerji güvenliği açısından önemli bir adım olarak değerlendirilen "EuroAsia Interconnector" (Avrasya Bağlantısı) proje, dünyanın en uzun ve en derin yer altı elektrik bağlantısı olacak

Bu üç ülke deli mi? Bizden akıllı mı? Son derece pahalı ve zor bir projeyi, ki bin 208 kilometre, sırf enerji arzını sağlamak adına tamamlamak istiyorlar. Biz 80 kilometrelik bir projenin 15 yıldır sadece “maliyet” tartışıyoruz. Bu proje malihet açısından ele alınamayacak kadar önemlidir

Maliyet gözüyle bakmak, bizi vizyonsuz yapar. Elbette tüketiciyi koruyacak ciddi adımlar atılacak. Ama konu stratejik ve bölgede Kıbrıslı Türkleri “söz sahibi” yapacak bir adımdır. Doğru kurgulamak, doğru uygulamak yönetenlerin görevidir

Dahası, adadaki işbirliğinin gelişmesi açısından da önemlidir. Kıbrıslı Rumlar da bizim gibi adada yaşamanın dezavantajına sahip. Enerji paylaşımı, kısa vadede ciddi bir işbirliği olarak öne çıkabilir. Dahası 1300 KM hatta gerek kalmadan, İsrail ve Mısır da bu hatta bağlanabilir…

8.45’de yayındayız. Biliyorum zor bir konu, çok tartışılması gereken bir konu. Kıb- Tek burada devreye girecek. Kendini yenileyecek, yeni mühendis istihdamları yapacak, denetleyen, kurgulayan, yöneten bir pozisyona evrilecek…