ÜLKEYİ YÖNETENLER ADİL VE KORUYUCU OLACAĞINA, VATANDAŞ TETİKTE, YOLSUZLUK, TALAN VE ARSIZLIĞI ÖNLEMEK İÇİN BEKLİYOR. SİYASETÇİLER PEŞKEŞ ÇEKMESİN DİYE ADETA NÖBET TUTUYORUZ

HAFTAYA BAK: YAĞMUR GİBİ YAĞAN ENERJİ- AKARYAKIT ZAMLARI, GÜNGÖR FELAKETİ, ARAZİ PEŞKEŞ ÇABASI, BİTMEYEN İHALELER…

Ülkenin içine düştüğü durumu anlamak için, nasıl bir haftayı geride bıraktığımıza bakmak yeterli. Aşağıda, aldığım notları takip ederek tek tek hepsini anlatmaya çalışacağım. Ama şu tespitim baki: Bu ülkeyi yönetenler, ülkeyi sevmedikleri gibi, güçlü bir kamu yönetimi de istemiyorlar

Bu hafta, iki önemli zam açıklandı. Önce Temmuz ayında yüklü bir elektrik zammının ardından, ağustos ayında da enerjiyi zamlı tüketeceğimiz söylendi. 30 günde iki kez enerji zammı. Akaryakıta iki ayda sekizinci kez zam yapıldı. Devamında da, trafik cezaları fahiş bir şekilde artırıldı

Önce elektrik zammına bir bakalım. Bir kere bu alanda liyakatlı bir yönetim yok. Mesela KIB- TEK içerisinde mali denetim ve mali yönetim yapacak tek bir tepe yöneticisi yok. Elektrik mühendisi bir müdür, mali olarak bir şeyler yapmaya çalışıyor, yönetim zaten ihale takipçisi

Akaryakıtta bizi ayakta tutan tek şey fiyatların Güney Kıbrıs’a göre biraz aşağıda tutulması. Hem Rumlar bu taraftan alışveriş yapıyor, hem alışveriş güneye kaymıyor. Yoksa var ya şu anda 30-32 bandında tutulmaya çalışılan akaryakıt fiyatları alimallah 35 ve üzeriydi

Kısacası ülkede fiyat istikrarı olmadığı gibi, enflasyonun vahşi bir şekilde tüketiciyi ezmesine yönelik hiçbir tedbir alınmıyor. Türkiye Türk lirasına yönelik bir takım argümanlarla ekonomiyi ayakta tutma, enflasyonu düşürme gibi tedbirler alırken, biz sadece eziliyoruz

Peki hükümetimiz ne yapıyor? İşte en can yakan soru bu. Vatandaşın alım gücünü artıracak, enflasyonu düşürecek hiçbir tedbir alınmadığı gibi, adeta sürüklenmemize göz yumuluyor. Çiftçi, imalatçı, ithalatçı, esnaf, Üretici ayakta durma adına yapayalnız

Kamu çalışanları ve asgari ücretli bir miktar enflasyona karşı korunsa da, yapılan artışlar en fazla iki ay alım gücünü ayakta tutuyor. Altı ayda bir artış yapıldığı için, geriye kalan dört ay alım gücünün düştüğü, ötesinde geleceğe dair umutların yerle bir olduğu dönemler…

Peki enflasyon altında ezilip, yüklü zamlarla geleceğimiz çalınırken başka neler yaşadık? İşte can yakan bir başka nokta da burasıdır. Güngör ihalesi kamuoyu baskısıyla iptal edildi. Turizm Bakanı alçak orman arazilerini peşkeş çekme derdinde, koskoca UBP ise seyrediyor

UBP, yeniden bir kurultay kavgasına tutuşurken kabine içerisinde iş yapması gerekenler şimdiden kurultay hesabına başladı bile. Görevlerinden istifa etmeyen Başkan namzetleri, nasıl motive olup ülke sorunlarıyla ilgilenecek o da ayrı bir soru işareti

Vatandaş bir haftadır yanlış ihalelerin iptali, kamu kaynaklarının peşkeş çekilmemesi, orman arazilerinin korunması, okullardaki eksik alt yapının tamamlanması, yeni zamların yarattığı moral bozukluğunun etkisi ile mücadele etmeye çalışıyor. Gerçekten ömür törpüsü…

İyi olan şu, Güngör Çöplüğü rant çetelerinin elinden geri alındı, alçak orman arazilerinin verileceği yönündeki küçük hükümet ortağı açıklaması, kamuoyu baskısıyla hükümetin büyük ortağı UBP tarafından bloke edildi, böyle bir çalışma asla yapılmayacağı kamuoyuna açıklandı

Oysa ülkeyi yönetenler kamu kaynaklarını, doğal kaynakları, kültürel mirası halktan korumalı. Vatandaş kamu kaynaklarını doğru kullanmalı, ülkeyi yönetenler de bunu sağlamalı. Biz de tam tersi oluyor. Ülke kaynaklarını siyasetçiler peşkeş çekmesin diye adeta nöbet tutuyoruz