Dikkat ediyor musunuz ülkede darmadağın bir hal var.

   Her alandaki sorunların, sıkıntıların, yetersizliklerin yanı sıra bir de asayiş sorunu hâkim buralarda…

   Ülkeye yasal olmayan yollardan girenler, çıkanlar ve beraberinde bir şeyler getirenler, burada izinsiz iş yapanlar konusunda da ciddi bir başıboşluk, denetimsizlik var, “göz yummadan” da şüpheleniyor birçok kişi…

   Son bir ay içinde yaşananlara bakar mısınız?

   İsterseniz bu olan biteni bir hatırlayalım.

   Mesela, Interpol tarafından aranan bir suçlu, ülkemize geliyor, oturma izni alıyor, evleniyor, iş kuruyor.

   Olacak iş mi bu? Olmaması gerekiyor ama oluyor işte…

   Araştırmıyorlar mı bu kişiyi? Google’a ismini yazsalar, onlarca haber çıkacaktı bu kişi

 hakkında.

   Peki başka ne oluyor? İnsan tacirleri ülkede fink atıyor.

   Mahkemeye taşınan bir olay nedeniyle günlerdir bunun haberleri yapılıyor.

   Mahkemede polis söylüyor 300 küsur kişinin üniversiteye kaydedilip, bir gün bile derse gitmediğini, inşaatlarda çalıştırıldığını, suça karıştığını, güneye geçerken yakalandığını…

   Bir de çantalarla, yolcu beraberi milyonlar taşınıyor ülkemize, polis bunların suç geliri olduğuna inanıyor.

   Bu paraların bir iş insanına getirildiği iddia ediliyor, bu kişinin hesabında 200 küsur milyon dolar tespit ediliyor.

     Bu kişiler yakalanmış, suç geliri olduğu tahmin edilen paraları ülkeye sokarken, ya yakalanamayanlar?

    Başka ne oluyor? Yurt dışından insanlar geliyor, bir güzellik salonunda denetimsiz, izinsiz insanlara botoks yapıyor.

    Ülke sorma gir hanı ya, insanlar değerlendiriyor.

    Tabii estetik operasyonları sağlıkla ilgili, elbette uzmanların yapması ve bunun için izin alınması gerekiyor ama sağlıkla ilgili olmayan, başka mesleklerden izinsiz açılan çok sayıda işyeri var… Bunlar hem haksız rekabete neden oluyor hem denetimsiz oldukları için sakıncaları olabiliyor hem de devlet bunlardan vergi alamıyor.    

    Son günlerde bir tuhaf olay daha var… Yatla bir İspanyol geldi ülkemize…

    Bu İspanyol, AB ülkelerinin, marinalara gelen AB vatandaşlarına yasal limandan giriş yapmaları zorunluluğu olmadığı için Kuzey Kıbrıs’ı AB toprağı sanıp limana demir atmış…

     İki gün sonra fark etmişler İspanyol’u ve polise bildirmişler.

     “Muhaceretten izin almadan KKTC’ye giriş yapmak” suçundan mahkemeye çıkarıldı İspanyol ve 15 gün hapis cezasını çektikten sonra sınır dışı edildi.

     İspanyol sınır dışı edilince yatı burada kalmış…

     Mahkeme yatın yasal sahibine iade edilmesini emretmiş ama yasal sahip sınır dışı edildiği için bu mümkün olmamış.

     “E ne olacak bu yat, birileri üzerine mi yatacak?” denirken, tuhaf bir şey olmuş, yat ortadan kaybolmuş…

     İspanyol için arkadaşları ya da görevlendirdiği birileri mi alıp gitti yatı yoksa başkaları mı çaldı?

     Ne tuhaf değil mi? Ya da tuhaf değil, normal… KKTC'de her şey olabilir.

     Girne Antik Limanı’na adam gelip demir atıyor, iki gün orada kalıyor, kimsenin ruhu sezmiyor.

     Bu kez de adamın yatı bir şekilde limandan çıkıp gidiyor, kayboluyor, yine kimse fark etmiyor.

     Bu kadar kolay yani… Kim bilir daha ne kadarı gelip gitmiştir buralara…

     Bu konuda farklı bir şey söyleyeyim; bu örnekte olduğu gibi kendini saklama ihtiyacı hissetmeyen, kötü niyetle gelmediği çok belli olan turistlere daha toleranslı olunmalı. Böyle apar topar tutuklanmamalı… Ülkemiz adına hoş şeyler değil bunlar…

    Konuya dönecek olursak; yani anlayacağınız yasal olmayan yollardan ülkeye girmek de çıkmak da çok kolay, bir şekilde suç olan şeyleri ülkeye sokmak da buralarda izin almadan iş yapmak da…

    Nasıl olsa burası kaçak cenneti, kayıt dışılık hat safhada…

    “Denetim” hiç beceremediğimiz bir şey, buna “umursamazlık” ve "ihmal" da eklenince işte böyle baş edemediğimiz sorunlar çıkar karşımıza…