İHTİYACIMIZ OLAN TEK ŞEY YURDUMUZDUR… HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜN HAKİM OLDUĞU, DEMOKRATİK BİR ÜLKE… BU NE YA? HİÇBİR ALANDA KALİTELİ HİZMET YOK…

HEP YAPANIN YANINA MİLYONLARIN KALDIĞINI GÖREREK BÜYÜDÜK… ÜLKENİN YÜZAKI GENÇLERİNİN İSE BİR VALİZLE, KOCAMAN UMUTLARLA BU ADAYI TERK ETTİĞİ LANET OLASI GÜNLERDEN GEÇİYORUZ…

Ülkemizdeki soygunların mali boyutuna baktığımız zaman, aslında en çok kamu kaynaklarının çalındığını görüyoruz. Halka hizmet için devletten maaş alanlar gerek görevlerini kötüye kullanarak, gerek yasalara uymayarak, gerek savurganlık yaparak, ve elbette denetim görevlerini yerine getirmeyerek soygunun ya öznesi ya da zemin hazırlayıcısı

Böyle bir tabloda ülkede hukukun üstünlüğüne de inanç kalmamış. Yargı sırasını bekleyen onlarca yolsuzluk dosyası var. Bunlara ek olarak dikkate alınmayan Sayıştay raporları, Ombudsman uyarıları hatta, “kovuşturmaya gerek yoktur” denilerek unutturulan soygunlar…

Yeri gelmişken bir kez daha hatırlatmak isterim. Kamu ciddi bir maaş yükü taşıyor. Ne zaman bu ülkede biraz vergi toplansa bu kaynak örgütlerden gelen istihdam baskısına kurban gidiyor. Kurultay kazanmak isteyen, seçmeni kamu kaynağı üzerinden finanse ediyor…

Şu an maaş ve benzeri giderler aylık 6 milyar 500 milyon Türk Lirası civarı. Peki toplumun aldığı hizmet, ödenen bu maaşın karşılığı mı? Hiçbir iş yapmadan kamudan her ay maaş çekenlerin bu soygun düzenindeki payını varın siz hesaplayın… Darılmaca, gücenmece yok… 

48 saat içerisinde “iki mutlu” haber aldım… Kamu kurumlarını soyup soğana çeviren ve/ veya buna göz yuman ve/ veya bu kumpasların içerisinde olan; liyakatle değil, partizanca iki atama görevden alındı… Biri Koop Süt Genel Müdürü Türker Yüksel, diğeri Kıb- Tek Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Paşa

Türker Yüksel, hem Şeker Sigorta’da Yönetim Kurulu Başkanı hem de liyakati olmamasına rağmen, “e ama maaş da alması gerek” denilerek Koop- Süt’te de Genel Müdür yapılmıştı. Aylardır, boşa maaş aldı. Koop- Süt maaş ödeyemez duruma geldi. Şimdi görevden alındı…

Bir diğer isim ise, “bir felaket  gibi Kıb- Tek’in başına çöken, şaibeli bir çok ihalenin altına imza atan, gecikmeden yargılanması gereken Hüseyin Paşa… Neden yargılanmalı? Çünkü görev süresi ile ilgili, kurumu zarara uğrattığına dair net Sayıştay Raporları var…

Sadece akaryakıt vurgunu nedeniyle 12 milyon 500 bin dolar; Sayıştay raporuna göre birilerinin cebindedir. Teknecik yeterli üretim yapamıyor diye Güney Kıbrıs’a yapılan fazladan yaptığı ödeme sadece geçen yıl 300 milyon Türk Lirası. Dikkatinizi çekerim, fazladan ödeme diyorum

KIB-TEK son yıllarda ciddi yolsuzluk iddiaları ve mali kayıplarla gündeme geldi. Sayıştay Başkanlığı’nın Aralık 2022’de hazırladığı rapor vakit kaybetmeden savcılık ve polis tarafından ele alınmalıdır. Hüseyin Paşa dönemi, hiç vakit kaybetmeden bağımsız denetçiler tarafından didik didik edilmelidir

Paşa dönemine ait olmayan Kasım 2021 ile Eylül 2022 arasındaki dönemde KIB-TEK’te yaklaşık 6,7 milyon dolarlık bir yolsuzluk tespit edilmişti. Bu rapor, Ocak 2023’te Başsavcılığa, ardından da Polis Genel Müdürlüğü’ne iletilmiş olmasına rağmen, 14 ay geçmesine karşın herhangi bir ilerleme yok…

Yerine atanan ise Kubilay Özkıraç… “Kurumun parasını çalacak” demem, asla. Severim, sayarım… Ama zerrece başarılı olacağına inancım da yoktur. Paşa gitmiştir ama aynı yönetim kurulu oradadır… Personelin yarısından fazlası ile kavgalıdır. Görüntü sendikayı terbiye etmeye gittiğidir…

Bu “böl/ yönet” mantığı, zaten zorda olan, yatırım yapması gereken, ucu ucuna topluma enerji sağlayan bir kurumda ancak da kaosa neden olur. Vatandaş da elektriksiz kalır… Büyük kavga ve eylemlere hazır olun… Demedi demeyin…

Peşkeş çekilen kamu arazileri, devletin vatandaş iş kursun, ülkede kök salsın diye sağlamış oldu avantajları alıp paraya çevirenler, taşıma izni, kiralık araç izni, üniversite iznini, satıp satıp paraya çevirenler… Hep yapanın yanına milyonların kaldığını görerek büyüdük…

Kamunun hizmet veremediği, sağlık, okul altyapısının çöktüğü, binlerce insanın şuursuzca sınır kapılarından içeriye girdiği, bu ülkenin yüz akı gençlerinin ise bir valizle, kocaman umutlarla bu adayı terk ettiği lanet olası günlerden geçiyoruz. İhtiyacımız olan tek şey adalettir.