Bir şekilde ilgili birimleri aldatarak, karantina şartlarını ihlal edip ülkeye giren iki kişinin meselesi, öyle hafife alınacak bir konu değildir.

    Mesele bir miktar gündem oldu, kişiler mahkemeye de çıkarıldığı için haberin devamı geldi ama gündem Cenevre’deki gayrı resmi konferans olduğu için pek üzerinde durulamadı.

    Bu iki kişinin soruşturması tamamlandı, birisi davası görüşülünceye kadar cezaevine gönderildi, diğerinin de Girne’de belirtilen bir adresten çıkması yasaklandı.

    Şimdi beni korkutan şey şu; eğer bu iki şahıs gafil muhbir gibi davranıp, övünecekler diye kendi kendilerini sosyal medyada satmasa, ele vermeseydi ne olacaktı?

   Kimsenin ruhu bile sezmeyecekti, kimse bilmeyecekti ülkeye karantina şartlarını ihlal ederek girdiklerini…

   Peki bunlar gafil muhbirlik yapıp da kendi kendini sattı, peki bunu yapmayıp da bu şekilde ülkeye giren ne kadar insan var?

    Bu iki kişiden birisi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kartvizitini göstermiş, mühim kişi olduğunu söylemiş, muhaceret polisi de sorgulamadan onu ülkeye sokmuş, taksiye binip İçişleri Bakanlığı’na gitmişler… O ne rahat değil mi?

    Bu arada bu kişiler bazı yetkililerin ismini verip, onlardan yardım aldıklarını, bakanlıklarda tanıdıkları olduğunu da söylemişti. Ne kadar gerçek acaba?

   Yani hem TBMM kartviziti taşıyan ya da ne bileyim Türkiye’den bazı yetkili kişilerin ismini veren ülkeye karantina şartları aranmadan girebiliyor mu? Bu iş bu kadar kolay mı?

   Bu ülkenin polisine, diğer yetkililerine “kural kuraldır, kim isterse olsun, kimin yakını olursa olsun siz kuralları uygulayacaksınız” denilmiyor mu? (Denilse ne olacak, kuralları koyanlar kendileri uymuyor ki!)

  Yoksa bu insanlara daha önce bu tür kurallar deldirtilmiştir ki onlar da böyle bir refleks edinip, artık her “torpilliyim” diyene “hade geç” mi diyorlar.

  Bunlar ciddiye alınması gereken şeylerdir. Bize zaman zaman böyle şikayetler geliyor ama kanıtlayamayacağımız için, belgeleyemeyeceğimiz için yayınlayamıyoruz, şimdi geriye dönüyorum da bu yönde yapılan tüm iddialar gerçekse yandık demektir.

   Bu şekilde ülkeye girip de olası pozitif vaka olanlar aramızda dolaşıyor, bulaştırıyor demek ki.

   Mesela bileklik uygulaması gelmeden uygulanan ev karantinasına girip de evde durmayıp, bisiklet turuna çıkan kişiler olduğu istihbaratları geliyor.

   Mesela İngiltere’den gelip de ev karantinasına girecek kişiyi, yakınların kucakladığı, öptüğü söyleniyor.

   Mesela bileklik uygulaması gelmeden önceki ev karantinası için aranan şartlara uymadığı halde, (yani kronik hastalığı olmadığı, küçük çocuğu bulunmadığı, belli bir yaşın üzerinde olmadığı halde) 22 yaşındaki bir kişinin karantinaya alındığı iddia ediliyor.

   Bunlar gibi birçok iddiada bulunanlar var ama dedik ya kanıt olmayınca haber yapamıyoruz... Tabii sosyal medyada paylaşım yapıp yakayı ele veren bu kişiler bize gösteriyor ki sistemimiz delik deşik, her tarafından kaçak var.

  Üstelik zanlılardan birisi 6 ay önce de karantina otelinden ayrıldığına yönelik ifade vermiş…

  O zaman da mı bu kişi bunu kimseye sezdirmeden yaptı, yoksa bu konuda sabıkası olduğu halde ülkeye girerken polise takılmadı mı?

  Daha önce de kuralları ihlal etmiş ve yakalanmamışsa skandal, eğer yakalanmış ve ona hiçbir şey yapılmamışsa o da skandal ama yakalanmış ve ceza yemiş ama polis kayıtlarına geçmemiş ve ülkeye girerken bu görülememişse bu daha büyük skandal…

  Adamlar muhaceret polisine TBMM kartvizitini gösterip ülkeye giriş yapmış; aman anam, vay başımıza gelenler…

   Devletin memurunu ne hale getirmişiz böyle? Nüfuzlu kişileri koruya koruya, torpil yapa yapa, belli kesimlerden korkuta korkuta otomatik “boyun eğmeye” yöneltiyoruz.

   Torpil mekanizması, “falan kesime sakın hesap soruma”, “falan yerden geldiyse sakın engelleme” telkinleri, önüne geçilmez tahribatlara yol açıyor…

  Bu iki kişi sosyal medyada meseleyi övünmeye getirip, paylaşım yapmasa, medyada bunu haber yapmasa bu iki kişi, ağa paşa gibi gezecekti buralarda.

   Kim bilir bunların karantina koşullarına girmemesi için yardım eden, direktif veren yetkililer de vardır ama şu anda ortalarda gözükmemektedir… Olacak şey mi bunlar?

   Sistemsizliğin sistem haline geldiği bu ülkede karantina sisteminin sorunsuz olmasını mı bekliyordunuz? Delik deşik bir sistemde vakaların azalmasını mı bekliyorsunuz.