Üniversite öğrencilerinin ülkeye getirilmesine karşı çıkmak neden doğru değil?

ads ads ads ads
24/02/2021

ads

Ali Baturay Ali Baturay


  Zor zamanlarda insanlar çaresiz kaldığında bireysel düşünmeye başlıyor, herkes kendini kurtarma derdine düşüyor ve acımasız olabiliyor.

   Böyle zamanlarda devletler vatandaşlarının yanında olamaz, destek veremezse bireysellik zirve yapar, kişiler veya gruplar kendilerini kurtarmanın yolunu arar, üstelik bazen de çok sert bir şekilde.

   Dünya tarihi böyle olaylarla doludur, özellikle savaş zamanları veya savaştan çıktıktan hemen sonra, devletler henüz toparlanmadığında ve vatandaşına bakamadığında umutsuzluk ve çaresizlik büyük bir tehlikeye dönüşür.

   Umut tükenip, insanlar çaresiz kaldığında kendinden başka herkesi düşman görebilir, kişilerin normal zamanlarda hiç göremeyeceğiniz acımasızlığı ortaya çıkar. Hem ekonomik hem de psikolojik yıkım, hafife alınabilecek bir şey değildir.

   Sanırım ülke yöneticileri, bunu görmek istemiyor ya da böyle olması hoşlarına gidiyor ama ülkede ciddi ayrışmalar var, ülke insanı parça parça. Bakamayıp çaresiz bıraktıkları insanlar birbirine düşmanlaştı, her geçen gün de yeni kırılmalar oluyor.

   Mesela mezuniyet durumundaki 17 bin küsur üniversite öğrencisini ülkeye getirme operasyonu çeşitli kesimlerden tepki görüyor.

   Halbuki dört- beş ay önce herkes üniversite öğrencilerinin önemine dikkat çekiyor, ülkeye gelecek öğrencilerin zincirleme birçok sektöre fayda sağlayacağı söyleniyordu.

   Aylardır birçok kesim, öğrencileri ülkeye taşıyamayan hükümeti eleştiriyor, “beceriksizlikle” suçluyordu.

   Geç de olsa hükümet öğrencileri ülkeye taşımak için bir organizasyon yaptı, uçuşlar artırıldı, gerekli tedbirler de alınarak karantinalı olarak öğrenciler ülkeye taşınıyor.

   Ne kadar başarılı olunur, öğrencilerin ne kadarı ülkeye taşınır, hedeflenen sayı tutturulur mu bilemiyorum ama dün “öğrenciler gelsin” diyenler bugün “gelmesin” demeye başladı.

   Kimisi öğrencilerin karantina ücretlerini devletin karşılayacak olmasına tepki gösteriyor, kimisi yeterli denetim yapılamayacağını ve vakaların artacağını söylüyor, kimisi ise neden karşı çıktığını bile belirtmeden gelecek öğrencilere “ırkçı” ifadeler kullanıyor.

   Aylardır öğrencilerin gelmesini bekleyen esnaftan bazı vatandaşlar, şimdilerde “Battık, bize maddi yardım yapılmadı, onların karantina parasını ödeyeceklerine o parayı bize versinler” deyip öğrencilerin gelmesine karşı çıkıyor. Devletten beklediği katkıyı alamayan başka kesimler de benzer şeyler söylüyor.

    Bir grup da “Denetim yapamayacaklar, tedbirleri yetersiz kalacak, vakalar artacak, istemiyoruz” diyor. Bunlar arasında ciddi ciddi bu endişeyi taşıyanlar varken, bunu takıntıya çevirmiş “ömür boyu kapanma isteyen” kendini garantiye almış tuzu kuru bir kesim de aynı şeyi savunuyor.

    Bir de “her şeye karşı” grubu var, işi o kadar ileriye götürüyor ki “terlikle dolaşan Afrikalıları istemiyoruz, ülkesinde kalsınlar” diyebiliyorlar.  O kadar bencil ve o kadar ırkçı yani…

    Son grubu bir tarafa koyuyor, hiç haklı bulmuyorum ama “bana katkı yapmadılar” deyip tepki gösterenlerle, “denetim yapamayacaklar” deyip endişe belirtenlere bir yere kadar hak veriyorum.

    Devletin ilgi göstermediği çaresiz kesimlerin şikayetleri haklı, geçmişte denetimsizliğin başımıza getirdiklerini deneyimleyenlerin “denetim yapamayabilirler” demesini de anlayabiliyorum ama her şeye rağmen daha sağlıklı düşünmek zorundayız.

    Tepkimizi elbette ülkeyi yönetenlere yönelteceğiz, hakkımızı arayacağız, alana kadar da ısrarlı davranacağız ama bunu birliktelikle yapmalıyız, birbirimizi yiyerek, birbirimizin ayağını aşağıya çekerek değil. Bireysellikle ve birbirine düşman olarak değil…

    Üniversite öğrencilerinin ülkeye gelmesi öncelikle “eğitim” açısından çok önemli. Üniversitelerimiz, öğrencilere karşı yükümlülüğünü yerine getirebilmeli, mezun durumundaki öğrencileri mezun edebilmeli.

    Eğer üniversiteler ülkesiysek, gelecekte de olmak istiyor ve ülkenin geleceğinde çok önemli yerleri olduğuna inanıyorsak, pandemi döneminde yükseköğretimi salma, boş verme, önemsememe lüksümüz yoktur.

    Esas böyle zamanda öğrenci memnuniyetini yüksek tutmak, ülkelerine gittiklerinde Kuzey Kıbrıs lehine olmalarını, birer gönüllü elçimize dönüşmelerini sağlamak gerekir. Salgın elbet bir gün bitecek ya da etkisini azaltacak, üniversitelerimiz ülkemiz için önemini sürdürecek, bunu unutmamalıyız.

     Pandemi dönemi de olsa üniversite öğrencilerine karşı hem devletin hem üniversitelerin hem de halkımızın yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Onlar bu ülkeye paşa gönlümüz için gelmiyor, eğitim almaya geliyor ve bizi seçmezlerse çevre ülkelerde seçebilecekleri çok sayıda üniversite var. Üniversiteler rekabetinde ülkemiz yenik düşerse hepimiz kaybederiz.

     Tabii ki yükseköğretimin bir de ekonomik boyutu var, öğrencilerin ülkeye kazandırdığı ekonomik değeri, pandemi döneminde fazlaca anladık ve yokluklarını hissettik. Bu nedenle birçok yan sektör büyük mağduriyet yaşıyor.

     Öğrencilerin getirilmesi için hükümetin masraf yapması, ihmal edilen tüm kesimleri huylandırıyor, rahatsız ediyor olabilir, bu anlaşılabilirdir. Onların da hükümetten yardım istemesi hakkıdır, kesinlikle haklıdırlar, bunun için ısrar etmeye devam etmelidirler, haklarını alana kadar bastırmalıdırlar. Denetimde aksamalar olabileceğinden endişe edenler de haklıdır, gerçek bir tedbir ve denetim için ısrarcı olmalıdırlar, hepimiz ısrarcı olmalıyız…

    Ancak öğrencilerin ülkeye gelmesine karşı çıkmak, bunun karşısında durmak doğru değildir. Hükümet edenlerin beceriksizliği ve vatandaşlarını ihmal etmesi nedeniyle bölündük, parçalandık, birbirimize düşman olduk ama süratle bundan kurtulmalıyız. Birbirimizle uğraşıp, birbirimizin ayağını tutup aşağıya çekeceğimize güçlerimizi birleştirip hükümet edenlerden haklarımızı talep etmeliyiz. Bunu başaramazsak ve parçalanırsak çok daha kötü günler bizi bekliyor, bunu unutmayın.

24/02/2021 21:53
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Üniversite öğrencilerinin ülkeye getirilmesine karşı çıkmak neden doğru değil?
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.