VATANDAŞIN ALIM GÜCÜ GİDEREK DİBE VURUYOR. ÜLKEMİZDE ÜRETİLEN TÜKETİM MADDELERİNİN FİYATLARI İTHAL MALLARDAN DAHA PAHALI

ORTADA BİR DEVLET POLİTİKASI YOK. ÜRETİCİ DE SANAYİCİ DE KADERİNE TERK EDİLDİ. VATANDAŞ İSE MARKETE GİTMEKTEN KORKAR OLDU… UYUMAYA DEVAM EDİN…

Bir ülkede enflasyon her şeyi tepetaklak ederken, almadığınız her ekonomik tedbirin devamında vatandaş büyük felaketler yaşıyor. Bizim ülkemizde devlet, denetim görevini yerine getirmezken, maalesef sektörleri de kendi başına bırakıyor

Meslek örgütleri, hangi sektörün, nasıl ayağa kalkacağını gayet iyi biliyor. Esnaf, sanayi, turizm, ticaret, inşaat, eğitin… Aklınıza ne gelirse gelsin. Fakir KKTC devletinin durumunu da bilerek, yapılan onlarca öneri kimse tarafından duyulmamakta, görülmemekte

Şimdi, yerel seçimlerin etkisi altına girdik. Sokakta seçim havası, mecliste bütçe ninnisi, en az 1.5 ay daha her sektör kendi sorunları ile baş başadır. Bu noktada, kimse kusura bakmasın ama Kıbrıs Türk halkı yapayalnızdır.

Türkiye’den son dönemde akan kaynak, bazı kesim ve sektörlere dağıtılmış, ama o kaynak da suyunu çekmiştir. Çiftçi- hayvancıya verilen bir asgari ücret değerinde kaynak, o haftanın mazotuna yetmedi. Dar gelirli aldığı 2 bin TL ile ancak da bakkal- manav- kasap borcunu ödedi

Bu ülkenin palyatif tedbirlere değil, ciddi kalkınma hamlelerine ihtiyacı vardır. Eğer 10 yılda, sadece su yönetiminde dahil, KKTC devleti tek bir çivi bile çakamamış, suyun yönetimi ile ilgili bir ekip kuramamış, basit bir yasa yapamamışsa, varın gerisini siz düşünün

Hellim marka tescili bir maden bizim için. Güneyde ihracat 1 milyar doları buldu. Bizde? 40 milyon dolar. Güneyde süt üretimi artarken, bizde sadece son dönemde kasaba giden hayvanlar nedeniyle süt üretimi yüzde 5 azaldı. Şimdilik..

Planlama derken bundan bahsediyorum. Günde 3 bin ton süt işleyecek şekilde işletmeler yatırımlarını tamamladı. Günlük süt üretimi ne kadar? 350- 400 ton. İşin özeti de burada yatmaktadır. Sektörlere yönelik doğru planlama yoktur, kararlar da teşvikler de günübirliktir

Süt azalıyor, ihracat kalemi de aynı oranda azalıyor. Haliyle, vatandaş da 1 hellimi, Allahın bir hellimini en az 40 TL’ye tüketiyor. Biraz daha kaliteli hellim isterseniz, 60 TL, köy helliminin tanesi ise 100 TL. Süt az, talep çok, haliyle fiyatlar da bu noktada

Aynı şekilde, et ürünlerinde de fiyat artışları bu noktadadır. Bakınız, market kasasındaki fiyat artışından bahsediyorum. Et ve sütten mamül ürünlerin bir yıllık fiyat artışı yüzde 266,36’dır. Kesin rakam budur. Ortalama budur. İyi kaliteli etin fiyatı yüzde 300’ün üzerindedir

Et az… Süt az… Sütte ihraç, ette iç piyasada talep fazla. Haliyle fiyatlar da peşi sıra yukarıya doğru tırmanıyor. Burada doğru teşvik politikalarının devreye girmesi ve vatandaşın kendisinden kaynaklanmayan sorunlarla baş edebilmesi sağlanmalı

Elbette, TL kullanımından kaynaklanan enflasyon yüzde 100. Dövizin fiyatı artıyor. Aynı anda hem navlun fiyatları arttı, hem de döviz. Ülkeye bir çok ürün taşıma ile geliyor. Ama siz, üreticiyi de tüketiciyi de kaderine terk edemezsiniz