Diyarbakır’da 19 gündür aranan ve 8 Eylül Pazar günü cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran, yüreğimizi yaktı. Geceleri dua ettik, uykularımız kaçtı. Maalesef, Narin günler sonra ölü bulundu, ancak olayın sırrı hala çözülemedi.

Minicik, yaklaşık 20 haneden oluşan köyde Narin Güran'ın bütün hayatının geçtiği yer sadece okul, ev ve arkadaşları değil, tüm dünyasıydı. KKTC ve Türkiye genelinde büyük yankı uyandıran bu olayın sırrı, teknolojinin gücüne rağmen hala çözülemedi. Köy halkı suskun, herkes üç maymunu oynuyor. Küçük bir köy olması sizi yanıltmasın; sadece çiftçilik ve hayvancılıkla geçinilen bir yer değil, aynı zamanda son model araçların ve lüks yaşamın bulunduğu, varlıklı insanların yaşadığı bir köy. Zaten köyde herkes birbiriyle akraba.

Narin'in cansız bedeni, günler sonra itirafçı Nevzat Bahtiyar'ın ifadesi sonrası Eğertutmaz Deresi'nde bulundu. Nevzat Bahtiyar'ın ifadelerindeki çelişkiler ve olayın gizemini derinleştiren detaylar, kamuoyunda büyük bir tartışma yarattı. İlk ifadesinde Nevzat Bahtiyar, amcası Salim Güran'dan Narin'in cansız bedenini para karşılığında aldığını söyledi. Ancak daha sonra verdiği ifadede, Salim Güran'ın kendisini tehdit ettiğini ve bu yüzden Narin'in cansız bedenini gömdüğünü iddia etti.

Narin'in ölümüyle ilgili birçok iddia ortaya atıldı: Kardeşi Enes mi, amcası Salim Güran’ın annesiyle yaşadığı yasak aşk mı? Tüm bu iddiaları çekirdek ailenin  tek gözaltına alınmayan üyesi Baran Güran yanıtladı ve aile bağlarının ne kadar güçlü olduğunu vurguladı . Enes'in ve diğer aile bireylerinin rolü de sorgulandı, ancak Baran Güran, bu iddiaların gerçek dışı olduğunu ve ailenin birbirine ne kadar bağlı olduğunu savundu ve aile hakkındaki  bütün iddiaları reddetti..
Narin Güran olayı, sadece bir köyde değil, Türkiye ve tüm KKTC’de derin bir endişe ve üzüntüye sebep oldu. Maalesef minik Narin canlı bulunamadı. Şimdi yapmamız gereken cinayetin aydınlatılması ve bu suçu işleyenlerin en ağır cezayı alması. Belki o zaman caniler,  sapıklar başka çocuklara, hayvanlara ve yaşlılara kötülük yapmaktan korkarlar.