Yeni bir zam furyası dönemine giriyoruz. Bu dönem beraberinde birçok yokluğu da getirecek. Tehlikeyi önden sezmek, dizayn etmek gibi bir sorumluluk var. Siyasetin “meşru- gayri meşru” tartışmasından uzak, hepimiz bu adada meşruyuz ve zor günlerden geçiyoruz

Akaryakıt, 3.5 TL civarı hükümet tarafından sübvanse edildi. Hem dolar fiyatlarında artış yaşandı hem de brent petrol fiyatları dalgalı. Bu sübvanse bir haftalıktı. Şimdi haftanın sonuna geliyoruz ve dolarda artış devam ediyor. Belli ki bu alanda fiyat artışı devam edecek

Felaket tellallığı değil niyetim. Ancak, gerçekleri de bilmemiz kaçınılmaz. Kıb- Tek, enerji üretimi için yakıt alabilecek noktada değil. Ülkede artan enerji açığını kapatmak için yatırım yapacak noktada değil. Önümüzdeki günlerde bizleri ciddi bir karanlık bekliyor

Bugün bir yatırıma kalksanız, yeni jeneratör gelmesi için sadece ihale süreci 3 ay. 3 ay da en az adaya getirilip monte edilmesi… 2023 başına kadar bu kriz devam edecek. Bu krizin önlenmesinin tek yolu, hepimizin telaffuz etmekten korktuğu formül: AKSA daha çok üretecek

Türkiye ile imzalanan mali- iktisadi işbirliği anlaşması içerisinde ciddi değişimler içeriyor. Reformlara karşı direniş yıllardır bu adada devam ediyor. Yapısal bozukluklarımızın giderilmesi için atmamız gereken adımlar var. Bundan korkmamalı, çağdaş dünyada ne varsa arayıp bulmalıyız

Bir gerçeği söylemeden edemeyeceğim. Yapmamız gerekenleri zamanında yapmadık. Bu ülkedeki her kurum çöktü. Bu ülkeye değer katan her kurum battı. Bu ülkenin yüz akı birçok kurum kapandı. Devlet ne kendi işletiyor, ne de özelle işbirliği yapıyor

Maalesef bu ülkede kırılan kırıldığı gibi, dökülen döküldüğü gibi kalıyor. Siyaset, kendi içerisindeki istikrarsız yapı, işbirliği yapamama, sorunlardan uzak kalma hastalığına kapıldı. Siyasette “dalaşa” harcanan zaman, ülke insanı için harcanmıyor

Sırada Koop- Süt var. Ya İşbilen birileri gelip, yüz akı bu devlet kurumunu ayağa kaldıracak, ya da bu kurum aracılığı ile süt ve süt ürünleri daha pahalı olmaya devam edecek. Koop- Süt, üreterek pahalılık yaratan bir kurum haline geldi. Halen seyredilmesini anlamıyorum

Türkiye ile imzalanan mali ve iktisadi anlaşmanın içerisindeki birçok madde bizim ev ödevimizdir. Ancak, biz ev ödevimizi zamanında yapmadık diye, bugün her alanda “dövülmek istenen” bir halka dönmemizi de kabul edecek değiliz. Sapla samanı ayırarak kolları sıvama zamanıdır

Yapılması gerekenler bellidir. Çalışma saatleri değil, verimlilik öne çıkmalı. Emeklilik yaşında, en verimli çağında bir çok kişiyi 60 yaşında eve gönderiyoruz. En azından liyakat sahibi insanımızı en verimli çağında kamudan çıkarmasak, bu düzenlemeleri yapabilsek keşke

Ciddi bir mali disiplin sorunumuz var. Kaynakların doğru kullanımı yanında, kamunun gelirlerinin artırılması için yapılacak birçok uygulama var. Özel kendini geliştirip rekabet koşullarına hazırlarken, kamu bunun fersah fersah gerisinde, sadece sorun üreten bir yapıya döndü