HALEN DAHA KİŞİLER DEĞİŞİNCE İCRAATIN DA DEĞİŞECEĞİNİ ZANNEDİYORUZ… TEK DEĞİŞEN ÇETELER, RANTÇILAR, SİSTEMDEN FAYDALANANLAR

YAPANIN YANINA KALDIĞI SÜRECE BU RANT DÜZENİ DEVAM EDECEK… İNSAN İÇİNE ÇIKMAMASI GEREKENLER HALEN MAKAMLARA GELİP, HER YERDEN AKIL VEREBİLİYOR… YAZIK

Uzunca bir süredir vatandaşın günlük yaşamda yaşadığı pratik sorunları çözmeye yönelik tek bir hükümet adımı yoktur. Yaşanan bunca kepazelik toplumun gözü önünde devam ederken, hayatı kolaylaştıracak, yaşamı daha kolay hale getirecek hiçbir adım göremiyoruz

Rutin açıklamalar yapılıyor. Başbakan bakanlar büyük projelerden bahsediyor, yani hedefler kocaman kocaman. Ama pratiğe baktığımız zaman yol yok, su yok, ilaç yok, hizmet yok, huzur yok. İşte tüm bu yoklukların ortadan kalkması için birilerinin ülkeyi düşünmesi gerekiyor

Pratik adımlarla hizmet kalitesini artıracak, hayatımıza dokunacak icraatlar mümkün. Buna rağmen siyasi kaygılar da, oyumuz azalır kaygısıyla yani, hatalar yapılmaya devam ediliyor. Yapılan her küçük hata dahi hayatımıza büyük sorun olarak geliyor

Geçtiğimiz günlerde kabine yeniden değişti. Benim derdim isimler falan değil. Sürekli olarak aynı şeyleri yaşamak, farklı sonuçlar beklemek sadece KKTC’ye mahsus. Bundan önce isimleri değişerek hiçbir şeyi değiştiremediğimizi anlamak zor değil, şimdi de değişmeyecek

Örneğin Hakan Dinçyürek, Özdemir Berova. Daha önce de bakanlık yaptılar. Başarılı oldular mı? Bence hayır. Başarılı olması mümkün müydü? Gene hayır. Çünkü sorunun kaynağını kişilerde aradığımız sürece, çözüme ulaşmamız da mümkün değil.

Ülkede çok ciddi bir sistem sorunu var. Sorun parlamenter sistemde değil, sistemin uygulanma anlayışında. Sistemin tamamı aynı partinin iktidarda kalması için kamu kaynaklarını peşkeş çekme üzerine kurulu. DP ve YDP, UBP’den de hızlı. Hadi düzelt…

Belki yine aynı noktaya geliyoruz ama, anayasal kurumlar çalışmadığı için halkı değil kendini düşünen, kamu kaynaklarını kendine ve yandaşlarına peşkeş çeken kimse ceza almıyor, sorgulanmıyor, deşifre olsa da ceza almadığı için göreceli temiz bir şekilde toplum içinde geziyor

Böyle bir tabloda kim neden çalmasın ki? Öyle bir noktaya geldik ki hepimiz defansa çekildik. Ülke kaynaklarını kollayıp, koruyup, geliştirmesi gerekenlerden adeta ülkeyi koruyoruz. Bu işte bir terslik yok mu? Bu nedenle diyorum, kişiler değişince hiçbir şey değişmiyor

Ha, rant çeteleri değişiyor, çıkar çeteleri değişiyor, istihdam edilen simalar değişiyor, rantın miktarı değişiyor. Değişmeyen bu halkın kaderidir. Kaynakları sömürülüyor, fakirleşıyor, dünyadan uzaklaşıyor, vasatlığa mahkum ediliyor. Hayat da bu şekilde akıp gidiyor…

Şimdi gene, ziyaretler, bürokrat değişimleri devam ediyor. Liyakat sahibi isimler gidiyor, partili ve Güzelyurt- Lefkeli olduğu için bürokratlar seçiliyor. Hepimizin gözü önünde oynanma yeni oyun ve kriteri bu. Biz de kamu hizmeti komisyonu diye yırtınıyoruz, liyakat bekliyoruz

Şimdi daha net anlaşıldı sanırım. Liyakatı hayatımızdan çıkardık. Partizanlığı yaşamın odağına oturduk. Vatandaşa faydası olmayan alanlarda makam mevki kavgaları devam ediyor. Ne ekonomi, ne sağlık, ne eğitim… Maalesef bu alanlarda halk kaderine terk edildi

 Vasatlığın, partizanlığın, işbilmezliğin, adamcılığın kucağında toplum olarak ordan oraya savruluyoruz… yazıklar olsun…