Yargımıza sahip çıkmalıyız
16/04/2021
Ali Baturay
O bunu dediydi, şu bunu dediydi diye üzerinde durmayacağım.
Kim ne dedi, nasıl dedi, neden dedi hiç onlara da girecek değilim…
Zaten her şeyi okudunuz ya da dinlediniz…
Söylemek istediğim şu; Kıbrıs Türk yargı sistemine güveniyorum.
Anayasa Mahkemesi heyetinin önyargılı olduğuna, ideolojik ve yasaların emrettiğinin dışında karar aldığına, temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmaya çalıştığına, din ve vicdan özgürlüğüne darbe vurmak istediğine inanmıyorum.
Anayasa Mahkemesi heyetinin, kararını açıklamak için ısrarla bu dönemi seçtiğine, “Ramazan ayı gelsin de öyle açıklayalım” diyeceğine de zerre inanıyor değilim.
Ülkeyi yönetenler, toplumun aleyhine olacak şekilde çoğu kez anayasayı ihlal etmek istemiştir ama Anayasa Mahkemesi buna izin vermemiştir.
Yargımız temel hak ve özgürlükleri kaldırmak için değil korumak için vardır ve korumaktadır.
Ülkeyi yönetirken gözü hiçbir şeyi görmeyenler, karşısında hep yargımızı, Anayasa Mahkememizi bulmuştur.
Kıbrıs Türk yargısı, düşünce özgürlüğünün hep koruyucusu olmuştur.
Bazıları pek hoşlanmasa, rahatsız olsa da anayasamıza göre herkes, kendi görüşünü, kendi kanaatini söylemekte serbesttir, kişilerin düşündüklerini söyleyebilmesi, anayasal koruma altındadır.
Yüksek Mahkeme Başkanı, konuşmalarına dikkat eden, polemiğe girmeyen, konuşmalarının yanlış anlaşılacağını hissettiği dönemlerde konuşmamayı yeğleyen, toplumun saygısını kazanmış bir kişidir.
Kuran kurslarıyla ilgili kararı ramazana veya başka kritik bir sürece denk getirip de polemik yaşanmasını isteyecek birisi değildir…
Ne Yüksek Mahkeme Başkanı ne de heyetindekiler böyle bir şeyin peşinde olamaz…
Buna beni kimse inandıramaz…
Anayasa Mahkemesi bir kararı aldı diye suçlu ilan edilemez; zaten alınan karar iyice bilinmeden, öğrenilmeden bir kaşık suda fırtına yaratılmıştır.
Bu ülkeyi yönetenler ve bazı siyasiler, yargıya sahip çıkacağına, adeta suçlu sandalyesine oturtmak istemiştir, bu konuda bile siyaset ve popülizm yapmaları tam bir hayal kırıklığıdır.
Bu ülkenin yöneticilerinin ve bazı siyasilerin, birilerine şirin görünmek ve de belli kesimlerin oyunu alabilmek uğruna çok iyi tanıdıkları Anayasa Mahkemesi Heyeti’ni adeta tanımazmış gibi, “art niyetli” gibi göstermeye, zan altında bırakmaya çalışmaları çok yanlıştır.
Bazı siyasilerin geçmişte yapmak istediği bazı yasaya aykırı işleri engelleyen yargıdan, son kararı bahane edip, fırsatını kollar ve intikam alır gibi davranması manidardır.
Yargımıza dışarıdan gelen sert eleştirilere, bu ülke yöneticileri de katılmıştır ve bu yargı bağımsızlığına bir müdahaledir…
Yapılan haksız eleştiriler nedeniyle anayasanın hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkelerine aykırı davranılmış, suç işlenmiştir.
Yargıya herkesin sahip çıkması gerekmektedir, bugün bir yerlere yaranmak için kendi yargısını eleştirenler, yarın kendilerinin de bu yargıya ihtiyacı olacağını unutmamalıdır.
Sığınacağımız son kale olan yargımıza herkes sahip çıkmalıdır.
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız