Yasaları ihlal ediyor, sonra da “halk için yaptık” diyorlar...

ads ads ads ads
10/09/2021

ads

Ali Baturay Ali Baturay


   Ne yasa dinliyorlar ne kural… Defalarca Anayasayı, yasaları ihlal ettiler…

   Cumhurbaşkanlığı seçiminden beridir, yasalar, kurallar deliniyor, hem de ülkeyi yönetenler tarafından.

    Covid-19 salgınını fırsat bilip, yasaları deliyorlar, aldıkları kararlardan bazısı Anayasa Mahkemesi’nden, bazısı Yüksek İdari Mahkemesi’nden (YİM) döndü ama uslanmıyorlar…

    Hem UBP- DP- YDP Hükümeti bir bütün olarak, hem de hükümet ortaklarından her biri ayrı ayrı iflah olmaz durumda. “Bu kadar pervasızlık, bu kadar haddini aşmada fazla artık” diyoruz ama durmuyorlar. İşte en son örnek; Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda (KIB-TEK) yaptıklarıyla, durmayacaklarını da kanıtlıyorlar…

    KIB-TEK’te tam dokuz kez akaryakıt ihalesi iptal oldu ve Bakanlar Kurulu kararıyla doğrudan alımlar yapıldı, hatta yüksek rakamlı başka ihtiyaçlar için de ihaleye çıkmak yerine doğrudan alım tercih edildi…

    KIB-TEK’in tarihinde böyle bir şey yok ama bu hükümet göreve geldiğinden beridir bir akaryakıt ihalesi yapamadı. Bakanlar Kurulunun böyle bir yetkisi olmadığı, üstelik bile bile kalitesiz yakıt satın almasının da suç olduğu birçok kesim tarafından söylendi ama Ekonomi ve Enerji Bakanı ile hükümet bu uyarılara aldırış etmedi, doğrudan alımlara devam etti, üstelik de çok kalitesiz yakıt getirildi ülkeye…

    Yasadışı bir şekilde ihalesiz alımlar devam ederken, kalitesiz yakıt çevre kirliliğine neden oldu, üstelik makineleri bozma tehdidi yarattı.  

    Sideral Denizcilik Şirketi’nin KIB-TEK aleyhine açtığı davada YİM, hukuka aykırı ve kirli yakıt alımı ile ilgili ara emri kararı verdi. Mahkeme yakıt alımını durdurdu... Pazartesi günü benzeri yeni bir dava görüşülecek.

    Mahkeme kararından sonra Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı ile KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Turan Büyükyılmaz, “8 günlük akaryakıt” kaldı diyerek, her tarafa korku salmaya çalıştılar, “halk elektriksiz kalmasın diye çalışıyoruz” dediler.

    “8 günlük akaryakıt kaldı” demek, mahkeme kararına karşı dolaylı bir tehdittir, mahkeme kararının ülkeyi mağdur edeceğini söylemeye çalışıyorlar ve kendilerinin hukuk dışı kalitesiz doğrudan alımlarının sürmesini istiyorlar, hatta bu arada yakıtın geleceğini de söylüyorlar. Hukuk dışı ve kalitesiz yakıt getirmenin halkın menfaati için olduğuna toplumu inandırmaya çalışıyorlar.

   Peki neden böyle oldu? Nasıl geldik bu günlere? Nasıl bir beceriksizlik ya da bir oyundur bu ki siz göreve geldiğinizden beridir ihaleye çıkılamıyor? KIB-TEK tarihinde sekiz- dokuz kez ihale iptali yoktur, neden sizin zamanınızda oldu? Yasaları ihlal edip de sonra “halk için” demek hiç de şık durmuyor.

   Sonra nasıl oluyorsa oluyor, ara emri kararının ardından mahkemelerin elektriği kesiliyor, hem de bakiye borcu bulunmamasına rağmen. Adeta mahkemeye meydan okunuyor, “ara emri kararı” için intikam alınıyor elektrikleri kesilerek. Böyle bir tavır da tarihte görülmedi.

   Bakan ve KIB-TEK yetkilileri, “mahkemenin elektriğinin kesilmesinin” nasıl olduğunu açıklayamıyor… Otomatik değil de manuel olarak mahkemelerin elektriğinin kesilmesi, intikam alma amaçlı olduğunu gösteriyor ve bu bir skandaldır. Bunun nasıl olduğu anlaşılamamış ve sayın bakan, komplo olabileceğini söylüyor.

   Kimse elektrik kesintinin komplo olduğuna inanmıyor ama komploysa eğer, o da bir zafiyet. Bakan ve KIB-TEK yönetimi kontrolü kaçırdı mı oralarda böyle istenmeyen şeyler olabiliyor, birileri komploya yeltenebiliyor?

   Öyle anlaşılıyor ki hem KIB-TEK Yönetimi hem ilgili bakan hem de hükümet, bildiğini okumaya devam edecek, şeffaf ihale yapma diye bir niyetleri yok, mahkeme kararlarına da uymayacaklar… Bu hükümet devam ettiği sürece bu tavrı sürdürecekler…

    KIB-TEK, isteyerek ve sistemli bir şekilde ‘tartıştırılmaya’ devam ediliyor… Sorun yaşaması için her şey yapılıyor, sorunların biri bitmeden diğeri başlıyor… Planlı elektrik kesintileri sürüyor… Yetkililer, doğrudan alımı sürdürsün diye, ülkenin karanlığa gömülebileceği tehditlerini gündeme getiriyor ve aslında böyle bir tehlike de var…

    Tamamadır, kurumu gittikçe zayıflatma, işlevsiz hale getirme ve de nihai hedef olan halkı kurumdan nefret ettirip, birilerine peşkeş çekme oyunu tıkır tıkır işliyor.

   Halk bu oyuna gelmemeli; muhalefet, sendikalar, diğer tüm sivil toplum örgütleri, tüm kesimler bu oyunun bozulması için dimdik durmalı, mücadele başlatmalı…

    KIB-TEK kimsenin oyuncağı değildir, birilerinin siyasal hırslarının veya peşkeş heveslerinin kurbanı olamayacak kadar önemli ve stratejik bir kurumdur…

   

10/09/2021 21:34
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ali baturay
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.