YAKLAŞIK 2 BİN HASTA CİHAZA BAĞLI OLARAK YAŞIYOR. SIK SIK ELEKTRİKLER KESİLİYOR… NASIL HAYATTA KALIYORLAR DÜŞÜNEN VAR MI?

KIB- TEK BU AY FATURALARDA RESMEN VATANDAŞA TECAVÜZ ETTİ

RESTAURANTINIZ VARSA 200 BİN TL, MAĞAZALARA 150- 200 BİN TL, SANAYİ TESİSLERİNE 300 BİN, OTELLERE 2 İLE 3 MİLYON TL ARASI FATURA ÇIKIYOR. HANE HALKI 8- 10 BİN TL CİVARI. YATACAK YERİNİZ YOK GERÇEKTEN… VASATLARIN YÖNETİMİNDE VATANDAŞ PERİŞAN OLUYOR

Esentepe bölgesinde birkaç haftalığına ev kiraladım. Sabah Lefkoşa’da oluyorum, işlerimi bitiriyorum, öğleden sonra tekrar Esentepe’ye gidiyorum. Oradan denizi seyretmek inanın tüm yorgunluğumu alıyor. Sabah uyanıyorum tekrar Lefkoşa. Böyle bir döngü…

Size bir sır daha vereyim. Yüksek derecede uyku apnem var. Bu nedenle sevgili doktor Yağmur Aldağ kardeşim uyarılarıyla uyku odasına yattım, gerekli ayarlamalar yapıldı. Yaklaşık altı aydır bir cihaz yardımı sayesinde mışıl mışıl uyuyorum. Maskeyi yüzüme koyuyorum, dünyayla bağım kopuyor, bir uyku bir sabah…

Bu iki konuyu nereye bağlayacağım? Kaldığım yerle Teknecik arasında 1,5 km ya var ya yok. O lanet olası kara dumanı iliklerimize kadar hissediyoruz. Dün akşam 12 gibi yattım, saat 01:30 gibi elektrikler kesilmiş. Sabah altıda yola çıktığımda halen daha elektrikler gelmemişti

Ben saat 02:00 gibi uyandım. Haliyle elektrik olmadığı için cihaz çalışmıyor, maske yüzümde. Nefes alamadım. Nefes nefese uyandım, kalp krizi geçiriyorum sandım. Yüzüm kapalı olduğu için ciddi bir panik yaşadım. “Galiba kalp krizi geçiriyorum” diyerek adeta yataktan fırladım

Uyanınca sağlıklı nefes almaya başladım, dedim “oh be, kriz falan değilmiş.” Sonra kapıyı pencereyi açtım, o sıcakta ne kadar uyuyabildik, sabahı zor ettik. Sonra yine o uykusuzlukla yola düşüp Lefkoşa’ya geldim. Bu satırları yazıyorum işte… Bunları neden mi anlatıyorum?

Benim kullandığım cihaz, kullanmadığım zaman beni öldürmez. Uyana uyana sabahı bulurum. Peki ya bu ülkede cihaza bağlı olarak yaşayan 2 bin civarında hasta bu kadar sık elektrik kesintilerinin yaşandığı bir ortamda neler yaşıyor? Nasıl hayatta kalıyor? Hangi tedbirleri alıyorlar da nefes alıp vermeye devam ediyorlar?

Temmuz sonu gelen faturalar hiç öyle %13 artışlı falan değil. Kiminle isterseniz konuşun, tüketim miktarları artmamasına rağmen elektrik faturaları ciddi derecede kabardı. Hangi muhasebe sistemiyle nasıl oynanıyor bilmem ama, bildiğim elektrik kurumu vatandaşa resmen tecavüz ediyor

Hizmet kalitesi ise yerlerde sürünüyor. Merkezi İhale Komisyonu’nu da kullanarak oynanan ihale oyunları, adrese teslim alımlar, partizanca istihdamlar… Garibanın elektriği şak diye kesilirken, ballı bir kesime tarife kıyakları… Yemin ederim yatacak yeriniz yok…

Esnafa gönderilen faturalar adeta iflasın habercisi. Restoranınız varsa ve hem buzluk hem klima çalıştırıyorsanız 100- 150 bin Türk Lirası arasında fatura geldiyse şanslısınız. Mağazalara gönderilen faturalar 150- 200.000 TL. Sanayi tesisiniz varsa 300 bin, otellere giden fatura iki-3 milyon Türk Lirası arası

Kurumu yönetenler nereye ne kadar fatura gittiğini bilmiyor mu? Böyle bir ortamda kim nasıl üretecek, istihdam yapacak, devlete vergi verecek, üzerine de size fatura ödeyecek. Vasıfsızlar, vasatlar, ihale takipçileri milletin ekmek parası üzerinde adeta acımasızca tepiniyor

Yazıklar olsun. Halen bu zulümü seyreden Başbakan ve bakanlar Kurulu’na daha ne söylenir bilmem. Hesap kitap bilmeyen, ekonomiden anlamayan, üretici ile empati yapamayan vasıfsız ve vasat bir ekip ancak bu kadar yönetir. Bir kez daha yazıklar olsun