Yatırımın önünü açmak tek çare

ads ads ads ads
17/05/2018

ads

Hüseyin Ekmekci Hüseyin Ekmekci


Elbette hükümete akıl verecek değilim.

Hele de kısıtlı ekonomik bilgimle…

Ancak…

Bir gerçek var ki, hepimizi dibe doğru sürüklüyor.

O da dövizle birlikte tükenen alım gücü…

Orta direk diye bir şey kalmadı…

Bırak orta direği…

Toplumun vergi veren kesimi de “alacaklarını” toplamakta sıkıntılı…

Aynı zamanda da döviz borcu altında geleceği tasarlayamıyor…

Haziran sonu, doların “4.9” öngörüldüğü bu ortamda…

Sterlinin 7 TL üzerinden hesaplanarak planlama yapılan bu ortamda…

Elbette hükümetin de yapması gerekenler var.

Hükümet, bir sabah uyanıp, “Euro’ya geçtik” diyemeyeceğine göre…

Türkiye bir sabah uyanıp, “Tüm kayıplarınızı TC hazinesinden karşılıyoruz” diyemeyeceğine göre…

Rum yönetimi bir sabah uyanıp, “Tüm ihracat üzerindeki engellerinizi kaldırıyorum, üretin ve satın” diyemeyeceğine göre…

Avrupa Birliği, bir sabah uyanıp, “TL kullanımından doğan kayıplarınızı ben karşılıyorum” diyemeyeceğine göre…

E bizim yapmamız gerekenler var…

Kele merhem olmadı...

Sadece dörtlü koalisyon döneminde değil…

Aradan geçen bunca “devalüasyonlu” dönemde…

Gümrükte şu tedbir…

Stopajda bu tedbir…

Kele merhem olmuyor.

O zaman, bu hükümet oturacak ve, sabah uyandığında neyi kovalayacağını planlayacak.

Uykuları kaçacak başbakanın…

Bakanlarının…

Parti genel merkezlerinin…

Bu hükümet kuruldu kurulalı biz popülizm tartışıyoruz…

Bakan çorabı ile başladık, VIP hakkı ile devam ettik…

CB- Hükümet kavgası izledik…

“Nerden buldun”…

“Soruşturma- kovuşturma” ile zaman harcadık.

Zirveyi ise atamalarda yaptık…

Bu mu kaderimiz…

Hükümet ne yapmalı?

Tekrar başa dönelim.

Ukalalık yapacak değilim…

Ama hesap da ortada…

Bu hükümet, milli gelir hesaplandığı zaman…

Uluslararası standartlar ışığında aşağı yukarı 5 milyar TL’lik bir yatırım iklimi sağlamalı.

Bunu 12 milyar TL’lik milli gelirin dışında söylüyorum.

Bu da 1 milyar Euro demek…

Peki mümkün mü?

Evet mümkün…

Sabit Sermaye yatırımları ile bunun üstesinden gelmek mümkün…

Bakınız bakalım, bu ülkede kaç proje, bürokrasiye takıldığı için bekliyır.

Kaynağı hazır, onca proje bekliyor…

Bankaların proje vermeye hazır olduğu kaç proje bekliyor.

Kırmızı çizgimiz “çevre”

Elbette, bu ülkeye “çevre dostu” yatırımlar gelmeli.

Çevre dostu yatırımlar gözetilmeli.

Gerisini ise hükümet hız ile halletmeli.

Ercan Devlet Havaalanı yatırımı tamamlanırsa, 300 milyon Euroluk bir yatırım dan bahsediliyor.

Dökülen limanlar için, “yap- işlet- devret” modeli gündemde, ne oldu?

Bafra’da halen turizm yatırım alanları boş.

Alan yatırım yapmamış, yapan tamamlamamış… Ama ülkede yatak eksiği var.

Alarko’nun Erenköy yatırımı en az 300 istihdam sağlayacak, neden durdu?

Her yatırımcı, 45 kamu odasından geçmek zorunda bırakılıyor.

Rüşvet isteyen isteyene, bunun için yatırımını bırakıp kaçanlar var.

Türkiye’nin 2017 için ayırdığı yatırım kaynağı 511 milyon TL…

Kullanılabilen 247 milyon TL…

Hazır kaynağı kullanmada bile sıkıntı var.

Yeni Hastane…

Okul;

Hapishane;

Üniversite;

Yol;

Sanayi;

Sosyal hizmet;

Ve daha bir çok alan…

Hazır kaynağı kullanmaktan aciz bir kamu düzenimiz var.

Ki 2017’de 511 milyon TL’nin 247 milyon TL’si kullanılabilmiş ama bu da bir rekor…

Yüzde 47 kullanma başarısı sağlayabilmişiz…

Kısacası…

Yatırımcı bürokrasiyi aşıp yatırım yapamıyor.

Yerli yatırımcıya “her odada” hırsız gözüyle bakılıyor.

Yerli yatırımcı sorunları aşıp, yatırımını tamamlayamıyor…

Kaldı ki yabancı yatırımcı…

Mantığı anlamak için…

Şimdi…

Yazıma son veriyorum ama…

Kamunun mantığını anlamanız için örnek vereceğim.

Üstelik CTP’li bir sağlık bakanı ve başbakan var kabinede…

Sağlık hizmetleri zerre iyileştirilmeden, özeldeki doktor vizite ücretlerine yüzde 50 zam yapılıyor.

Kaldı ki bu kamu yatırımın önünü açacak, bize hizmet verecek…

Öyle mi?

Şaşırtın bizi…

Şaşırtın lütfen…

17/05/2018 21:44
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: hüseyin ekmekçi
MANŞETLER

HK Hüseyin Ekmekci

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.