KİM DEMİŞ YDP HÜKÜMETTEN ÇEKİLEBİLİR KENDİ BAŞINA? KİM DEMİŞ, YDP’NİN RAHATSIZLIĞI HÜKÜMETİN İCRAAT YAPMAMASIDIR… BASBAYAĞI GÜÇ PAZARLIĞI YAPILIYOR… YDP HÜKÜMETTE DAHA ÇOK GÜÇ VE MAKAM İSTİYOR. ÖZET BUDUR

BEN SÖYLEMİYORUM, ERHAN ARIKLI BİZZAT KENDİ SÖYLÜYOR… “UBP ÖRGÜT BAŞKANLARI VATANDAŞ YAPABİLİYOR, BEN YAPAMIYORUM…” KAVGANIN ÖZETİ BUDUR. VATANDAŞIN, HALKIN MAĞDURİYETLERİ DEĞİL. UBP- DP- YDP BİRBİRİNİN AYNISIDIR… HALKLA DALGA GEÇMEYE GEREK YOK…

Aslında ülke siyasetinde bir hükümet krizi yoktur. Dünya görüşü birbirinden farklı olmayan, milliyetçilik, halkçılık, ülke yönetimi gibi bir kavramlar da farklı düşünmeyen üç siyasi parti şu anda iktidarda. Üç partinin hangi anlayış farkı var ki, hükümet krizi de olsun?

Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Sayın Erhan Arıklı uzunca bir süredir,  “ icraat yapamamaktan şikayet ederken” ağzındaki baklayı da, partililerine yeteri kadar kamu imkanı sunamadığını söyleyerek çıkardı. Aslında konu bu kadar basittir…

Erhan Arıklı, bu sürede, öyle çok yalpaladı ki, kendi patisi içerisinde de bazı isimlerin “burnuna kadar” geldi. Her şey toplumun gözü önünde yaşandı. Olan biten ortada. Pazarlık payını artırmak için Erhan Arıklı’nın girmediği kılık kalmadı…

Erhan Arıklı’nın, özellikle Hasan Tosunoğlu’nun istifası ile birlikte, hükümetteki etkisini artırmak adına “bazı pazarlıklar” içerisinde olduğunu herkes biliyor. Dolayısı ile, bunu “Halkımıza hizmet edemiyoruz, bu nedenle hükümetten çekileceğiz” demek, kargaları bile güldürür…

YDP, hükümet içerisinde, en azından DP ile eşitlenmeyi talep ediyor. Bu son derece anlaşılırdır. DP, hükümet içerisinde sadece turizm bakanlığı olarak görülse de, bankalar, turizm dışında farklı daireler ile, aslında 2 bakanlığa eş bir güce sahip…

YDP, ilk etapta limanların özelleştirmesinin hızlıca kendi uhdelerinde gerçekleşmesini talep ediyor. Merkezi İhale Komisyonu falan hikaye. En kolay ikna edilen yer orası. Dolayısı ile, yasal kılıf da hazır… Yeter ki orada işiniz olsun…

Çevre Dairesi’ni de istiyor YDP… Vakıflar Bankası’nda da daha etkin olmak istiyor… Bu taleplerin kaynağında “halka hizmet değil, “DP ile eşit bir statü” çıkıyor ortaya. Ama bunu söylemiyor sayın Arıklı… Pazarlık payını artıracak siyasi kurnazlıklar peşinde…

Ama, şeytan bu ya… “UBP örgüt başkanları bile vatandaşlık yapabiliyor, biz yapamıyoruz” dedi mi? Dedi. İşte tüm mesele bu aslında. Yana, yandaşa… Eşe dosta… Hısıma akrabaya kamu kaynakları üzerinden kıyak çekebilme gücü… İstenen bu…

“Merdi siyasetçi şecaat arzederken sirkatin söyler”. Yani, siyasetçinin merdi, övünmek isterken kendi vukuatlarını anlatır demek istiyor… Ben, “kıpti” kelimesini çıkarıp, siyasetçiyi ekledim… Çok laf yalansız olmuyor işte… Bir yerde, ağızdaki bakla çıkıyor, etekteki taşlar dökülüyor

Dolayısı ile, kimse kimseyi “hizmet aşkı” ile kandırmasın. UBP- DP- YDP… Siyasi görüşleri tıpa tıp aynı… Kıbrıs konusundaki duruşları tıpa tıp aynı… Hükümet yapma yöntemleri tıpa tıp aynı. Kamu kaynaklarına bakış açısı tıpa tıp aynı. İhalelere bakış açısı tıpa tıp aynı…

Birleşseler, taban isyan etmez, o kadar yani… Bir şekilde UBP, DP’yi doğurdu, DP de YDP’yi… Üç kardeşi, anlaşsalar ya kardeş kardeş. Bizim vaktimizi de almasalar. Azıcık “dünya” işlerini bırakıp, “ahiret” için sevap biriktirseler. Birazcık icraat, azıcık insanımızı düşünseler…