Yeni bir safhadayız…
23/05/2025











Hüseyin Ekmekci
YENİ BİR SAFHADAYIZ… RUM YÖNETİMİ SİYASETEN YAPAMADIĞINI HUKUKU KULLANARAK MEŞRULAŞTIRIYOR… HUKUK İÇERİSİNDE VERİLEN KARARLAR, SİYASİDİR... SÜRECİN TEK MAĞDURU RUMLAR DEĞİL… KIBRISLI TÜRKLER KIBRIS CUMHURİYETİNDEN DOĞAN HAKLARINA SIKI SIKIYA SARILMALI… HUKUKEN…
KİMLİK, SAĞLIK HİZMETLERİ, TÜRKÇE’NİN GÜNEYDE RESMİ DİL OLARAK KULLANILMASI, EĞİTİM VE SAĞLIK HAKLARI, SPORDAKİ AMBARGO, GÜNEYDEKİ TÜRK MALLARININ KULLANIMI, VAKIF MALLARININ TALANI GİBİ BİR ÇOK ALANDA KIBRISLI TÜRKLER DE HUKUKEN MAĞDUR
Ülke olarak yeni bir safhaya girdik, oldukça zor ve bir o kadar da belirsiz bir süreç bizi bekliyor. Ortak akıl geliştirmemiz gereken bir dönemde, iki kişi yan yana gelemiyor. Çözümsüzlük ortamında beliren belirsizlik, kor bir ateş gibi sektör sektör Kıbrıs Türkü’nü yakıyor
Kıbrıs Rum yönetiminin emlak üzerinden başlattığı cadı avı, Kıbrıs Türk ekonomisine büyük bir darbe niteliğinde. Yalnızca emlak satışını durdurmaya yönelik olmayan bu adım, adanın Kuzeyine gelecek yabancıları direkt olarak etkilemeye yönelik…
Rum yönetimi, müzakere masası konusu olan mülkiyet konusunda siyasi olarak yapamadığını, Rum mahkemelerini kullanarak “hukuki” olarak bir bir devreye sokuyor. “Ne yapalım hukuk böle” diyerek, Kıbrıslı Türklere yönelik bir çok kısıtlama peşi sıra devrede
Mülk konusu ekonomik olarak en çok etkilendiğimiz alan, devamında da uluslararası dolaşım hakkımızı engelleyen bir gerekçe olarak önümüzde duruyor. Bu nedenle belki de en çok tartıştığımız konu da bu… Ancak, Kıbrıs Türkü’nün uğradığı haksızlıklar bununla sınır değil
Örneğin kimlik konusunu tartıştık… Güneyde, bir Rum, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ile evlense, eşine de çocuklarına da kimlik alamıyor. Ama bir Kıbrıslı Türk Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olsa dahi, eşi ve çocuklarına türlü gerekçelerle vatandaşlık verilmiyor… Sebep, “işgal bölgeleri…”
Dediğim gibi, türlü gerekçelerle, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nden doğan hakları bir bir geri itiliyor, “çözüm olsun da gelin” gibi bir gerekçeyle ordan oraya savruluyor. Kıbrıslı Rumlar, “hukuk” içerisinde yeni bir savaş başlattılar, en az silahlı savaş gibi etkili…
Konuya geri döneceğim ama, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nden doğan hakları, maalesef oluşan yeni KKTC’de birilerini rahatsız ediyor. Adadaki varlık nedeninin, yatırımlarının, ev ve işyerlerinin bu haklara dayandığının farkında bile olmayan ırkçı bir kesim, tutuklamaları “oh olsun” modu ile izliyor
Kimlik, sağlık hizmetleri, Türkçe’nin güneyde resmi dil olarak kullanılması, eğitim ve sağlık hakları, spordaki ambargo, güneydeki Türk mallarının kullanımı, Vakıf mallarının talanı gibi bir çok alanda Kıbrıslı Türkler de hukuken mağdur ve atılabilecek onlarca adım, açılabilecek yüzlerce dava var…
Ciddi paralar ve hukuk ekipleri ile birlikte yeni bir karşı atak başlatmak da seçenekler arasındadır. “Kapılar kapansın” gibi temeli olmayan, Kıbrıslı Türklerin başına “yeni çoraplar” örecek öneriler, siyasi bilgiden, uluslararası hukuktan yoksun, temelsiz ve mesnetsiz önerilerdir
Taşınmaz Mal Komisyonu neden kuruldu? Kapılar neden açıldı? Hepsi, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde büyük tazminatlar ödemesini engellemek için atılan adımlardı. Rumlar, “kullanım kaybı, mali kayıplar, mallarına gidememe” gibi alanlarda Türkiye’ye peşi sıra davalar açarak, büyük tazminatlar kazanıyordu
Kapıların açılması, peşi sıra TMK ile birlikte, hem Türkiye büyük tazminatlar ödemekten kurtuldu, hem de kuzeyde kalan bir çok mal Türk malı olarak tapu kayıtlarına işledi. Uluslararası hukukun tanıdığı bu yöntem, Türkiye’yi de büyük tazminatlar ödemekten kurtardı
Hey hat, bu sürede 8 bin farklı Rum tapusunun TMK’ya başvurmasını sağlayacak başarıyı gösterdik ama, ödeme yapmak için gerekli kaynağı bulamadık. “Havaya tazminat ödemektense, malları ödeyerek Türkleştirelim” politikasından uzaklaştık… Şimdi TMK da “işlevini yitirdiği” gerekçesi ile kapanma ile karşı karşıya… Felaket bir son
Önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Ciddi ciddi geleceğimiz için hayati önem taşıyan bu konularda kafa yormamız gerekiyor. Maalesef ne hükümet ne de cumhurbaşkanlığı bu konularda halka yol gösterir noktada değil. Hatta, gerektiği kadar kafa da yormuyor… Üzücü olan budur…
ÖNEMLİ BİLGİ: TMK BAŞKANI NOVBER FERİT VEÇHİ, KOMİSYONA BUGÜNE KADAR TOPLAM 8 BİN 135 BAŞVURU YAPILDIĞINI, BUNLARDAN 2 BİN 27’SİNİN SONUÇLANDIRILDIĞINI VE BUGÜNE KADAR 531 MİLYON 143 BİN 351 STERLİN TUTARINDA TAZMİNAT ÖDENDİĞİNİ AÇIKLADI. VEÇHİ AYRICA, TMK’NIN BEŞ DAVADA İADE, İKİ DAVADA MÜBADELE VE TAZMİNAT, SEKİZ DAVADA İSE HEM İADE HEM TAZMİNAT KARARI VERDİĞİNİ SÖYLEDİ.
- Çalışma izinleri üzerinde Türkmen mafyası oluşturuldu…
- Kaos kültürü sokakları esir aldı
- Kıb-Tek bir devlet kurumu değil artık...
- Tedbir alması gerekenler sorunun farkında değil
- Memleket bu durumdayken, yaşadıklarımıza bakar mısınız?
- Göç etmeyip adada kalan gençler cezalandırılıyor…
- Bu ülkenin kurumları kendi kendine çözüm üretemiyor
- Ülke gençliği için bir değil çok şey yapmalıyız…
- Serdar abinin çabasını beyhude bir uğraş olarak görüyorum
- Maliye ve ekonomi politikalarında ciddi zaaflar var
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





