Yeni doğan servisinde yatan çocukların önemli bölümü tüp bebek...
01/11/2024
Hüseyin Ekmekci
SUÇU VE İHMALİ OLANLARIN EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASI İÇİN ADİL VE ŞEFFAF BİR SORUŞTURMA SÜRECİNE İHTİYACIMIZ VAR. BU NOKTADA POLİSİN DE TOPLUMUN “LİNÇ HİSTERİSİNDEN” ETKİLENMEDEN HAKLIYLA HAKSIZI AYIKLAMASI GEREKİYOR
YENİ DOĞAN SERVİSİNDE YATAN ÇOCUKLARIN ÖNEMLİ BÖLÜMÜ TÜP BEBEK... TAŞIYICI ANNELERİN HAMİLELİKLERİ BOYUNCA SORUMSUZLUĞU, ANNE BULMAK İÇİN OLUŞAN SİMSARLAR DA BU TARTIŞMA SÜRECİNİN İÇERİSİNE DAHİL EDİLMELİ…
Hafta başından bu yana hep aynı şeyi söyledim durdum: Lafın ağzımızdan dengeyle çıkması gereken bir dönemden geçiyoruz. Suçluların yargılanması için adalet talep ederken, suçsuzları da suçlu gibi göstermeden, onların da hakkını savunmamız gerekiyor. Adalet mücadelesi böyledir
Unutmamamız gereken bir başka nokta daha var. O da, cenazesi yapılan ve gömülen 20 günlük Mihrimah, halen Yeni Doğan merkezinde tedavi gören diğer çocuklar. Bu çocukların acılı ve endişeli aileleri de tüm hakları ile bize emanet
Linç histerisi ile önüne geleni büyük bir öfke ve hırsla “katil” ilan edenler, aradan geçen zamanda mağdurla suçluyu ayırmak için diline dikkat eder oldu. Çünkü, mağdurla suçluyu aynı yerde dövmek, adaletin sağlanmasına da fayda sağlamaz
Sağlık sistemimiz çağdaş standartlar üzerinden ilerlemediği için, sağlık çalışanlarının da ciddi sıkıntı ve zorluklar içerisinde görev yaptıklarını unutmayalım. Yıllardır görevini savsaklayan ve işinin uzmanı olmayanların oluşturduğu kamu bürokrasisi, bugün hayatını insanlığa adaya bir çok ismi sanık sandalyesine oturtuyor
Ben bunu kabul etmedim, asla da etmeyeceğim. En basit tabirle söylüyorum, hastanelerimizdeki yönetim şeklinde ciddi sorunlar var. Sağlıkta hatayı en aza indiren Sağlıkta Kalite Standartları bir yol haritasıdır ve her hastanede uygulanmalıdır
Bizim ülkemizde, siyasetin savsakladığı görevleri nedeniyle sağlık çalışanları görev ve sorumluluklarının çok ötesine geçerek üstlerine vazife olmayan alanlarda, vatandaşı ortada bırakmamak adına sorumluluklar üstleniyor
Her şeyden önce uluslararası denetim ve kalite sistemleri ile kamu hastanelerimizi buluşturmak zorundayız. Basit bir özel hastane ile kamu hastaneleri arasındaki hasta memnuniyetine, çalışan memnuniyetine baktığımız zaman, bunu görebiliriz
Yeni Doğan merkezi, aynı zamanda ülkemizde ciddi bir faaliyet alanını kapsayan tüp bebek merkezlerine de hizmet veriyor. Bu detayı hiç tartışmadık ama, şu anda tedavi görev çocuklar arasında anne- babası vatandaş olmayanlar da var
Taşıyıcı annelerle, evlat sahibi olmak isteyen ve anneyi hayatında görmeyen babalar, koridorlarda çocuklarını bekliyor. Taşıyıcı annenin hamilelik dönemlerindeki ihmalleri nedeniyle mağdur olan çocuklar, bugün mahkeme koridorlarında yargılanan hemşire ve doktorların elinde şifa arıyor
İşin bu kısmında da ciddi ihmal ve denetim eksikliklerinin olduğunu görüyoruz. “Nargile içen, içkiyi kesmeyen taşıyıcı anneler” olduğunu söylesem, ne dersiniz? Küçük bir detay gibi görünse de, çarpık sistemin tüm yükünü sağlık çalışanlarına yükleyip, Mihrimah bebek ve ailesi gibi mağdurlar ve acılar ortaya çıkarıyorlar
Tüp bebek merkezlerinde, “ne olursa olsun anne olayım baba olayım” diyenler… Eşcinsel evliliklerinde taşıyıcı anne, baba arayanlar… Onlara anne- baba bularak piyasada zenginleşen simsarlar… Yükünü kim çekiyor? İşte, bugün o çok tartıştığımız yeni doğan merkezi
Suçu ve ihmali olanların en ağır şekilde cezalandırılması için adil ve şeffaf bir soruşturma sürecine ihtiyacımız var. Bu noktada polisin de toplumun “linç histerisinden” etkilenmeden haklıyla haksızı ayıklaması gerekiyor. Bir de, bu çarpık düzene müdahale için artık daha fazla beklenmemeli…
NOT: Hemşire avukatlarının savunmaları, Mihrimah bebeğin ölümünün alkollü mamadan değil, entübe sırasındaki hata ya da komplikasyondan dolayı olduğu yönünde... bunun için hassa bir otopsi raporu ve yargı sürecine ihtiyacımız var... Acılı bir aile olduğu gerçeğini de unutmayalım...
- Adalet olası kastla gelecek
- İsias denen garabet ortaya çıkarken herkes oradaydı
- Her gün yüzlerce insan ölümle burun buruna geliyor
- Kendi arasındaki uyumsuzluğu ve sevgisizliği ülke geneline yayan üçlü bir koalisyon
- Aynı araç, tasdik memuru marifeti ile 5 kez satılabiliyor…
- Ortada ihbar var, para yok
- Başbakanlık şeffaf bir şekilde bu harcamaların hesabını vermek zorundadır
- Devlet bir mekanizma olarak müdahale etmekten aciz
- Vatandaşın alım gücü giderek dibe vuruyor
- Başbakan isterse, hemen düzelir… İsterse…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız