Toplumun acil sorunları var.

Üzerine bir de kriz eklendi.

Kamunun yapısal sorunları…

Hayatı daha da pahalı yapıyor…

Güçsüz kamu maliyesi…

Yaşamsal sorunlara çare üretemiyor…

Hantal kamu yapısı…

Proje üretemiyor.

Kaynağa ulaşmak bir yana…

Var olan kaynaklar dahi kullanılamıyor.

Toplum hızla yaşadığı topraklara…

Kendisini bir arada tutan değerlere yabancılaşıyor.

“Bizden bir şey olmaz” demeye başlayanların sayısı o kadar fazla ki…

Buralara aidiyet giderek azalıyor…

Başarısız çözüm girişimleri…

Anastasiadis’in, atalarından miras ayak sürüme politikaları…

Partizanca yaklaşımların insanımızın içerisine yerleştirdiği “umutsuzluk…”

Bir toplum düşünün ki şunu savunuyor, inanarak…:

“Dayın yoksa bu topraklarda hiçbir şey olaman…”

• Çözüm olmazsa düzelmez… Çare federal Kıbrıs…
• Türkiye olmazsa biz bir hiçiz… Vilayet olalım…

Bu iki çaresiz görüş arasında sıkışmışız…

Ezim ezim eziliyoruz.

Çoğu batık, bu ne hırs

Ve biz, bu ortamda yerel seçimlere gidiyoruz…

Bekliyoruz ki, belediye başkan adayları bizi heyecanlandırsın…

Projeler…

İnançlı adaylar…

Genç ve dinamik gençlerin kentlerine duyduğu yönetme arzusu…

Sahiplenmesi…

İnanın beni heyecanlandırmıyor…

Belediyeler…

Çoğu batık…

Maliye Bakanı diyor ki 28’de 19’u batık…

Yüzde 70’i velhasıl…

Öyle bir ortam ki…

Kimse bu hırslı gençlere dahi inanmak istemiyor…

Düşünün ki, o projelere kaynak yok…

En solcu aday bile, “Proje hazırlarsak Türkiye’yi ikna ederiz, kaynak sağlar” diyor…

Rakibinin Türkiye kaynaklarını iyi kullanamadığını anlatıyor…

Proje üreten yok…

Kaynak yaratan yok…

Halkının vergi ödeyeceğine inanan yok…

Nasıl düzelecek?

Çözüm süreci hangi noktada?

Akıncı, “Guterres çerçeve olsun” dedi…

Anastasiadis cevap vereceğine soru sordu: “Bu öneriden Türkiye’nin haberi var mı?”

Nerede çözüm ümidi?

Onu da ben göremiyorum…

“Çare federal Kıbrıs” diyor arkadaşlar…

Sanki Euro yağacak…

Kıbrıs Cumhuriyeti nasıl aştı mali krizi?

• Bankadaki hesapları traşladı…
• Kamu çalışanının maaşından yüzde 25 kesti…
• Kurumları kapatıp, işten durdurmalar…

Sen burada aynisini yapsan, kıyamet kopacak…

Ki yapılmaması en doğrusu…

Ama, yapılması gerekenler var…

Acil eylem planı

Aslında en acil yapılması gereken, en acilden başlayarak sorunun üzerine gitmek…

Sorununun üzerine gitme cesareti göstermek…

Fincancı Katırlarına aldırmadan, tedbir almak…

Acil sıkıntı çeken insan grubuna ulaşmak…

Yurt dışında çocuk okutan anne- babalar…

Kirada oturan aileler…

Bu bir kriz…

Eli- kolu bağlı bir siyaset yapısı görmek istemiyor kimse…

Bir de, birinin ille de gelip bizi kurtarmasını beklemek, hiç adım atmamak da kanıma dokunuyor…

“Çözüm olsun Rum- Ab kurtarsın…”

“Para versin, Türkiye kurtarsın…”

Erdoğan Baybars abimin karikatürü, sanırım özetliyor aslında her şeyi…

Bu resme iyi bakın…

Su altında oturan biziz…

Kaldırması geren ise siyaset…

“Kalk” demekle olmayacağı ise kesin…

Yönetin…

Siz yönetin…