Sürekli tuhaf şeyler oluyor bu ülkede, normaller kaybolmuş, anormal şeylerin zamanı sanki…

 Geçmişte de normal bir ülke değildi burası, ancak müdahaleli Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bu yana tam raydan çıktı.

  Toparlayamıyoruz bir türlü… Olaylı UBP Kurultayları, tarihin en kötü hükümeti olan UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti… Yaşamadığımız sorun, saçmalık kalmadı ama bitmiyor…

   Birçok kişi son UBP Kurultayından sonra her şeyin düzeleceğini düşünmüştü, beyaz bir sayfa açılacağını sanıyorlardı ama öyle olmadı.

  Tam tersine tuhaf şeyler olmaya devam etti, ülke tam bir kaosa sokuldu…

  Yeni kabinede 17 gün bakanlık yapabilen Oğuzhan Hasipoğlu tarihe geçti.

 Önceki seçim sandıktan çıkamayan, son seçimde aday olmayan Tahsin Ertuğruloğlu, dıştan kabineye dahil olsun diye Oğuzhan Hasipoğlu kurban edildi.

  Hem de öncesinde Başbakanın, “dıştan birisinin bakan olmayacağını” söylemesine rağmen…

  Olaylı başlayan hükümet olaylı devam ediyor…

  Şimdi de Başbakan ile Maliye Bakanı arasında sorunlar olduğu söyleniyor.

  Elektriğe ve alkollü içkiye astronomik zam yapan Bakanlar Kurulu, kısa süre sonra da toplanıp indirim kararı aldı…

   Zamları indirdiler indirmesine de bir türlü Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe giremiyor.

   İndirim işinin Başbakan ile Maliye Bakanının arasını açtığı, Maliye Bakanının indirime karşı olduğu ve bu nedenle indirimlerin yapılamadığı söyleniyor.

   Başbakan her ne kadar da “indirimle ilgili çalışma yapacak ekip korona pozitif oldu” dediyse de kimse buna inanmadı.

   Bir de bu indirimleri bir ekibin yapacağı ve uzun süreceği intibaı yaratılmaya çalışılıyor.

    Zam yaparken fazla düşünmeyen hükümet üyelerinin, indirim için ekip oluşturması ve zamana ihtiyaç duyması da ilginç doğrusu…

   Bin bir türlü dedikodu dolaşıyor ortalıkta, bir tür düelloymuş bu; Başbakan ile Maliye Bakanının düellosu…

   Kimisi Başbakanın, kimisi Maliye Bakanının galip geleceğini iddia ediyor.

   Kabinedeki bazı bakanlar Başbakandan bazıları Maliye Bakanından tarafmış…

   Bir de Türkiyeli yetkililerin tuttuğu vekil- tutmadığı vekil üzerinden değerlendirmeler var.

   Tutulanların eli daha güçlüymüş…

   Nereye gitsem bunlar konuşuluyor, markette, mağazada, berberde, sokakta…

   Taraftarları da var Başbakanın ve Maliye Bakanının, kim kime yakınsa ya da kendini yakın hissediyorsa ona arka çıkıyor, diğerine öfke duyuyor.

    Başbakanın, birkaç ay sonra istifa edeceğini söylüyor kimileri.

    Kimileri ise Başbakanın, Maliye Bakanını görevden alacağını iddia ediyor.

    Ülkede yığınla sorun varken, yine bir UBP iç çekişmesine tanık oluyoruz.

    Çekişmeler, parti içi kavgalar, bu ülkeye çok şey kaybettirdi ama ders alınmıyor.

    Bıktık gerçekten, yorulduk, sıktı artık bu işler, mide bulandırıyor.

    Sorunlar dağ gibi duruyor ama daha kısa süre önce kurultaydan ve seçimden çıkan UBP yine kaynıyor.

    Müdahaleleri çağırarak kendi kendisinin dengesini bozmuş olan UBP, kolay kolay toparlayacak gibi de görünmüyor, çünkü bazı milletvekilleri Başbakanı kale almaktansa daha yukarılarını, deniz aşırı makamları muhatap kabul ediyor anlaşılan…

    Geçen iki parti başkanı, parti içi disiplini, otoriteyi sağlayamamıştı, anlaşılan aynı model gidiliyor…

    Çok ciddi sorunlarla ilgilenmesi gereken hükümet üyeleri, birbirini yemekle meşgul…

    Ne çok isterdim bunların dedikodu olmasını, gerçekle ilgili olmamasını…

    Toplum çekiyor çünkü bunların sıkıntısını, ülke battı, iflas etti, halk fakirleşti, hiç kimse hayatından memnun değil ama ülkeyi yönetenler bunu bile göremiyor, başka dertte.