Yol yapımı için taş lazımmış, yine Ayfodi Dağı’nı katledecekler
30/08/2022











Ali Baturay
Ülkenin doğusunda Ayfodi Dağı diye bir doğal güzelliğimiz var ama hayır ettirmiyorlar.
Bölgede her yol çalışması yapılacağında ve taşa ihtiyaç olduğunda gözler bu doğal güzelliğe takılıyor.
Tüm tepkilere rağmen, ülkeyi yönetenler her defasında buradan taş çıkarılmasına izin veriyor.
Daha geçen yıl ekim ayında yol yapımı için Ayfodi Dağı’nda taş ocağı izni verilmesi büyük tartışmalara yol açmış, bölge halı tepki göstermiş, çevre örgütleri eylem yapmıştı.
Geçen yıl, Turizm ve Çevre Bakanlığı taş ocağına izin vermiş, çevre örgütleri bakanlığın yetkisini aştığını belirterek, bu durumu kınamıştı.
Bu yıl yol yapımına taş sağlamak için taş ocağı iznini Bakanlar Kurulu verdi…
İllaki burayı oyacaklar, mahvedecekler ne tepe kalacak ne dağ…
Daha önce buradan verdikleri taş ocağı izninin yarattığı tahribat yetmedi, iyice yıkıp yok etmeye karar verdiler…
Neden bu izin verilmiş? Çünkü Büyükkonuk’ta taş ocağı için uygun görülen yerdeki taşlar bitmiş, bu nedenle Bakanlar Kurulu Ayfodi Dağı’nın diğer tarafında da taş ocağı izni vermiş…
Bölge halkı isyanlarda, “yeter artık, verdiğiniz zarar yetmedi mi?” diyor.
Büyükkonuk Muhtarı Mustafa Doğan, doğal güzelliği mahvederek çıkarılacak taşların, yol yapacak olan Taşyapı Şirketi’ne verileceğine dikkat çekerek, “Biz yol yapımına karşı değiliz ancak bir yol yapılırken tarihi yok ederek yapılmaz” dedi.
Ayfodi Dağı üzerinde bir şapel, doğal bir mağara, aşağı bölgede de tünel bulunduğunu anlatan Muhtar Doğan, taşocağı izniyle tüm buralara zarar verileceğini vurguluyor.
Tarihi yok ederek yol yapılmasını istemediklerini, başka çözüm bulunmasını talep ettiklerini kaydeden Doğan, “Ben ilgili şirketle de devlet yetkilileriyle de görüştüm ancak herkes topu birbirine atıyor. Bölge halkı olarak defalarca uyarmamıza rağmen tarihin yok edilmesine devlet seyirci kalıyor” diyor…
Muhtar çok haklı; ne dağ önemseniyor ne oradaki doğal mağara ne tünel ne de şapel…
Her iki taraftan dağ tahrip ediliyor, bunların tümü zarar görecek ama ülke yöneticilerinin umurunda değil.
Geçen yıl bu doğal güzellikleri korumakla mükellef Turizm ve Çevre Bakanlığı izin vermişti, bu yıl ise Bakanlar Kurulu, yani tüm bakanlar… Biz tavukları tilkiye emanet etmişiz, şimdi de bağırıyoruz.
Hale bakar mısınız? KKTC turizm ülkesiymiş, turizm bizim için çok önemliymiş, bu nedenle doğal ve tarihi değerlerimiz hayati önem taşıyormuş, onlara gözümüz gibi bakmalıymışız…
Peh hale bakar mısınız? Gözümüz gibi bakacakmışız? Biz kendi gözümüzü çıkarıyoruz halbuki.
Yol yapmak için bir dağı, dağdaki tüneli, mağarayı ve şapeli yok etmeyi göze alıyoruz.
Bu nasıl bir hizmet anlayışıdır böyle? Bu nasıl bir vatan sevgisidir?
Hep söylüyorum, “Ben bu ülkeyi seviyorum” demekle sevmiş olmuyorsunuz.
Siz aslında bu ülkeyi hiç sevmiyorsunuz, sevseydiniz doğal ve tarihi değerlerimize bu kadar zarar vermezdiniz.
“Size yol yapacağız ama memnun olmuyorsunuz” diyorlar.
Hayır, yol yapıyorsunuz diye kimse şikayetçi değil, hatta daha fazla yol yapın, daha fazla yolları tamir edin ama kaş yaparken göz çıkarmayın.
Bir taraftan yaparken bir taraftan yıkmayın… Bir yerlere zarar vermeden bir iş yapamıyor musunuz siz?
Çözüm üretme yeteneğiniz yok mu? Doğu bölgesine her yol yapacağınızda gözünüz Ayfodi Dağı’ndan başka bir şey görmüyor mu?
Biliyor musunuz? Büyükkonuk, "Natura2000" ağı kapsamında potansiyel koruma alanı olarak listelenen bir eko-köydür.
Yaaa potansiyel koruma alanı listesinde bir eko köy ama maalesef kâğıt üzerinde kalmış.
Bu eko- köye taşocağı izni veriyorlar. Ne büyük bir çelişki ne büyük bir gaf bu böyle…
Çevre ve turizm açısından bu önemli köyümüzün doğal güzelliği mahvediliyor.
Taş ocağı ve turizm, taş ocağı ve çevreyi koruma, taş ocağı ve “Natura2000” ağı kapsamında potansiyel koruma alanı… Ne kadar da birbirine uyumlu değil mi? Tam bir trajikomedi…
Hükümet birçok konuda olduğu gibi bu konuda da “ben yaparım olur” mantığıyla hareket ediyor.
Bakanlar Kurulu karar verdi mi bitti? Onlar en doğrusunu bilir, onların aldığı karar tanrı buyruğudur…
Yol yapmak için doğal ve tarihi güzellikleri mahvet, sonra da “sana hizmet veriyorum” de…
Ülken çöplüğe, pisliğe boğuldu tedbir alamıyorsun, doğal güzellikler katlediliyor hem engel olamıyorsun hem devlet eliyle sen de yapıyorsun, tarihi değerlerini yıkılmaya terk ettin, çoğu perişan halde, bakmıyor, ilgilenmiyorsun sonra da “ülkemi seviyorum, ülkem için hizmet ediyorum” diyorsun.
Yalan, kuyruklu yalan… Dağını, tepesini, deresini, ormanını, ovasını, sahilini, denizini, tarihi eserini koruyamayanlar, katledenler ve katledilmesine göz yumanlar, ülkesini seviyor olamaz, “seviyorum” demelerine inanmayın…
- Ağır cezalara rağmen kurallara uymamanın yolunu buluyor birçok kişi…
- Bu durum çok vahimdir, yolsuzluklara bakış bakımından endişe vericidir…
- Bu ülkede artık her şey yanlış gidiyor, fiyaskoların ardı arkası kesilmiyor…
- Bu tutuklama yasal olabilir ama vicdani değildir…
- Hemşireler için “İngilizce öğretemedik, İngilizceyi ortadan kaldıralım” mantığı…
- Maaş ödemek için borçlanan bir devlet, halkına nasıl güven versin?
- Bakanlık, denetimi çalışandan Beklemesin, kendi yapsın…
- Herkes suspus; ne bakan bir şey söylüyor ne Başbakan ne de marketçiler…
- Sinirli, tahammülsüz, saygısız, nezaketsiz insanlar çoğaldı…
- Turist gibi ülkeye geliyorlar, burada silahlanıp tetikçiye dönüşüyorlar…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





